Cumhuriyet mitinglerinin sonuncusu bugün Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştiriliyor. Samsun'a uçakla birlikte gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve DSP Lideri Zeki Sezer, birleşmeyle ilgili havaalanında tezat açıklamalar yaptıktan sonra Kutlukent'te kurban edilecek tosunu bağışladı ve miting alanına birlikte girdi.
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının girişimleriyle Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen Cumhuriyet Mitingi'ne katılmak isteyenler, saat 07.30'dan itibaren ellerinde Türk bayraklarıyla alanda toplanmaya başladı. Miting nedeniyle Cumhuriyet Meydanı'na açılan 19 Mayıs Bulvarı, Atatürk Bulvarı ve çeşitli caddeler trafiğe kapatıldı. Yaklaşık 2 bin polisin görev yaptığı alana katılımcılar tek tek üst araması yapılarak alındı. Miting için Ankara, İstanbul, Mersin, Artvin, Gümüşhane, Rize ve Kırklareli'nin de
bulunduğu 40 kadar ilden vatandaşlar geldi. Vatandaşlar gruplar halinde marşlar, türküler ve sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı. Cumhuriyet Meydanı'nın 10 dönüm büyüklüğünde olduğu, çevresindeki yollarla birlikte ise 20 dönüm büyüklüğünde olduğu belirtildi. Metrekarede ortalama 3-4 kişinin bulunduğu meydanda 10 binlerce kişinin yer aldığı gözlendi.
Cumhuriyet mitinglerinde sürekli birleşmeleri yönünde çağrı yapılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile DSP Lideri Zeki Sezer, aynı uçakla Samsun'a geldi. Saat 10.45'te Samsun-Çarşamba Havaalanı'na inen Baykal ve Sezer, havaalanında gazetecilerin sorularını cevapladı. Havaalanında VİP'te ayrı oturan ve sanatçı Yavuz Bingöl'ün her iki liderin yanına gidip geldiği gözlenirken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, seçimlerle ilgili, "Biz birleştik, şimdi görev millette. Sandıkta gereğini yapsınlar derken, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP-DSP birlikteliğiyle ilgili, "Birleşme değil, durum şu, Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu zor koşullar nedeniyle DSP seçimlere katılmama tavrını ortaya koymuştur" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, mitingle ilgili olarak miting sonrasında değerlendirme yapmak istediğini söylerken, DSP lideri Zeki Sezer'le ilk kez mitinge birlikte katıldıklarını hatırlattı. Samsun'un 19 Mayıs şehri olarak miting açısından ayrı bir önemi olduğunu ifade eden Baykal, "Samsun, Atatürk'ün milli mücadeleyi başlatmak için ortaya çıktığı bir kent. Hepimizin gözünde gönlünde önemli bir yeri var. Cumhuriyete sahip çıkma mücadelesinin büyük ilgi ve destek bulacağına güveniyoruz. Son mitingi burada yapıyoruz. Artık seçim kampanyası başlıyor. Bundan sonra seçime yönelik çalışmalar olacak" dedi.
Baykal, Türkiye'deki farklılıkları nasıl değerlendirdikleriyle ilgili soruya, farklılıkların Türkiye'nin zenginliği olduğunu kaydederek, "Farklılıklar bizim bir bütün olmamıza engel olmaz, olmamalı. Hepimiz Türk milletini oluşturuyoruz. Yani kökümüz kökenimiz farklı olabilir ama bunun önemi yok. Hepimiz bir büyük imparatorluğun parçasıyız ve şimdi Anadolu'da Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan Türk milleti olarak eleleyiz. Bunu ayrıştırmaya kimsenin hakkı yok. Ayırmaya bölmeye yönelik politikaları şiddetle reddediyoruz. Türkiye'yi bütünleştirmek kaynaştırmak istiyoruz. Ayrıca devleti bölmeye yönelik, devletin kurumlarını birbirine düşürmeye ve çatışmaya yönelik bir arayışta çok yanlış. Devlet bütün kurumlarıyla, yargısı, üniversitesi, meclisi, hükümeti, askeriyle bir bütün. Ama devlet organlarını birbiriyle çatıştırma arayışını yer yer görüyor, üzülüyoruz. Siyasetçisi, meclisi, askeri, üniversite, yargısı el ele vermelidir. Siyasetin görevi budur. Birbirine düşürerek siyaset bir yere varamaz. Devletin bütünlüğünü güvence altına almak lazım. Türkiye'de insanların bir kültür çatışması içine sokulmaması lazım. Hepimiz Anayasamız'ın ilkeleri etrafında birbirine değer veren, saygı gösteren, belki eğitimi, gelir düzeyi farklı, kimisi köylü kimisi kasabalı kimisi kentli, ama hepsi aynı kültürün parçası olduğunu unutmayan bir yapıda olunması lazım" diye cevap verdi.
Türkiye'de farklılıkların bir problem haline dönüşmeye, devlet kurumlarının birbirine düşmeye başladığını, etnik farklılaşma ile çatışma ortamının oluşturulduğunu ileri süren Baykal, "Alt-üst kimlik tartışmaları çıktı. Bunlar yanlıştır. Bizim millet devlet olarak bir ve bütün olmamız gerekiyor. Bunu sağlamak gerekiyor. Türkiye'nin menteşelerini gevşetmek isteyenler var. Maalesef iktidar bu süreci hızlandırmış, hatta yer yer katkı yapmıştır. Bir seçime gidiyoruz; Barzani, Talabani, Rum Meclis Başkanı Türkiye'deki seçime müdahale etmek istiyorlar ve müdahaleyi de 'AK Parti'ye destek olun' diye yapıyorlar. Bunun anlamı ne? Türkiye'yi çok mu seviyorlar? Türk milleti de bunu fark ediyor ve farklı bütünleşme gösteriyorlar" iddiasında bulundu.
Miting meydanlarındaki kalabalıkların seçime nasıl yansıyacağıyla ilgili, bunun önemli olmadığına değinen Baykal, şunları söyledi:
"Önemli değil. Yani Türkiye'de, Cumhuriyete, demokrasiye, ulusal bütünlüğe sahip çıkan milyonlarca insanın bulunduğu görüldü. Meydanlar doldu. Bunları yok sayanlar artık yok sayamaz. Mitinge gelerek devletine, Anayasaya, ulusal bütünlüğüne sahip çıkan insanların bunun gereğini sandıkta da yapmaları gerekir. Mitinge niçin geliyorlar? Devlete, Anayasaya sahip çıkmak için geliyorlar. Miting meydanına gelmekle iş bitmiyor, iş sandıkta bitiyor. Bize 'birleşin' dediler, birleştik, gereğini yaptık. Milletin özlemi doğrultusunda önemli bir adım attık. Görev sadece siyasetçilere bırakılamaz. Görev milletindir. Sandıkta bizden istedikleri birleşme bütünleşmeyi ortaya koyacaklar. Onlar ortaya koyarsa bir anlamı var. Biz birleştik. Millette inşallah sandıkta birleşecek."
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ise, Cumhuriyet Mitingi'ni değerlendirirken, "Türk milleti laik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkmaktadır. Dünyada böylesine güzel, etkin,
sağduyulu, kırmadan dökmeden büyük toplantıların yapıldığına tanık olunmaz. İşte Türk milleti, çılgın Türkler, zor günlerde bu tür çıkışlarıyla sonsuza kadar ülkemizin sağlıklı bir şekilde yürüyeceğini göstermiş oluyor. Halkımıza şükran borçluyuz" derken, birleşmeyle ilgili şöyle konuştu:
"Birleşme değil, durum şu, Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu zor koşullar nedeniyle DSP seçime katılmama tavrını ortaya koydu. Türkiye'yi aydınlığa çıkaracak, karanlığa izin vermeyecek bir formülü bulmalı. İşte DSP bu konuda üzerine düşeni yapma kararlılığını ortaya koymuş oldu."
Sezer, "Sizce 22 Temmuz'dan sonra ne olur?" sorusuna, "Onu bilemem. Ama öyle sanıyorum ki AK Parti iktidar olamaz" cevabını verdi. Sezer, miting alanında "SHP nerede?" pankartları açıldığının hatırlatılması üzerine, "SHP'de umarım bu alanda olacaktır. Birleşmeyle ilgili nerede olduklarını bilemiyorum. Bugün gelinen noktada CHP'nin konumu önemli. Çok daha geniş birliktelik olabilir miydi? olsa iyi olurdu" dedi.
İki lider daha sonra CHP otobüsüne binerek miting alanına hareket etti. Kutlukent beldesinde CHP'li vatandaşlar tarafından yolları kesilen iki lider, kurban edilmek üzere hazırlanan ancak sıcak hava nedeniyle kendini yerden yere vurup bayılan tosunu bağışladı. Yollarına devam eden iki lider miting alanına birlikte girdi ve kalabalık tarafından coşkuyla karşılandı.
Samsun'daki miting alanında Türk bayraklarının yanı sıra CHP bayraklarının çokluğu da dikkat çekti.