ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, salı günü yapılacak TBMM olağanüstü toplantısına CHP milletvekillerinin tam kadro olarak katılacağını ve bunu için milletvekillerine hastalanmayı yasakladığını söyledi. Baykal Lübnan'a asker gönderme tezkeresi ve terör konusunda CNN Türk'e konuştu.
Salı günü CHP milletvekillerinin tam kadro olarak Meclis'te olacaklarını ve görevlerini yapacaklarını belirten Baykal, "Milletvekillerimize hastalanmak yasak. Hiçbir mazeret olamaz. Biz görevimizi yapacağız" dedi. Hükümet'in Lübnan'a asker gönderme tezkeresi konusunda ise, "Bu tezkere, muhalefetin 'çatışma olacak' görüşünün haklılığının itirafıdır" diye konuştu. CHP olarak çatışma ihtimaline karşı kamuoyunun dikkatini çektiklerini ve buna karşı çıktıklarını belirten Baykal, hükümetin ise 'Hayır çatışma yok' dediğini söyledi. Baykal, "BM'nin angajman kuralları gösterdi ki çatışma kaçınılmaz. Çatışmanın amacı, hedefi ise Hizbullah'ın tasfiyesidir. Bu tasfiyeyi yapması gereken Lübnan ordusu yapamadı. BM bu orduya eşdeğer bir gücü bu nedenle gönderiyor. Angajman kuralları da bunun kanıtı, süngü dahil her tür silah, yani çatışma olacak. Bu netleştiği için AK Parti hükümeti bundan sıyrılmak istiyor. Bu nedenle çaba harcıyor. Kara birliği göndermekten vazgeçilmesi de bu nedenledir. Tüm bunlar bizlerin haklılığının kanıtıdır" şeklinde konuştu.
Öte yandan, Lübnan'da yaşananın bir 'dinler savaşı' olduğunu vurgulayan Baykal, bunu dünyanın en eski savaşı olduğunu ve böyle bir savaşta taraf olmayı çok sakıncalı bulduklarını kaydetti. Baykal, dikkat edilmesi gereken bir önemli konunun da, Lübnan'daki savaşın ana nedeni olduğunu belirterek, "Bu savaşın önünde ne vardır, arkasında ne vardır buna bakmak lazımdır. Lübnan'daki savaşın önünde Filistin sorunu, ortasında Lübnan'daki çatışma ve sonunda ise İran krizi durmaktadır. Filistin sorunu çözülmeden bölgede, Lübnan'da çatışmalar durmaz" dedi. Hükümetin, temel sorunlara 'Düğmeye basılır' endişesiyle yaklaştığını ifede eden Baykal, "Bir süre önce danışmanı 'Bizi süpürmeyin, kullanın' demişti. Bu süreç, bu endişe yaşanıyor" dedi. Terörle mücadele ve koordinatör atanması konusuna da değinen Baykal şunları söyledi: "Terörle ciddi mücadele için koordinatöre ihtiyaç yok. Koordinatöre, terörle neden mücadele edilemediğini anlatması, bunun gerekçelerini açıklaması için ihtiyaç olabilir. Terörle mücadele bizim işimizdir. Terörle mücadele aynı zamanda uluslararası bir görevdir, sorumluluktur. Biz de rahatsız olduğumuz, kararlılıkla mücadele etmemiz gereken Kuzey Irak konusunda ABD'den, Irak'tan verdikleri sözleri tutmalarını, sorumluluklarını yerine getirmelerini istiyoruz. Onlardan nutuk veya iyilik istemiyoruz. Bizim isteğimiz sorumluluklarını yerine getirmesidir. Murat Karayılan ellerindeydi, vereceklerdi, neden vermediler, koordinatörü mü beklediler? Öte yandan bu mücadeleyle ilgili olarak Koordinatör atanması, 3'lü masa formülü terörü ulusallaştırır, konunun çözümünü çok yaygınlaştırır ve müzakere masasına çeker. Bu konuda yeni mekanizmaya değil, siyasi iradeye ihtiyaç var."