Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, ''Siyasi yasakları kaldırmayalım, Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını tıkayalım. Bu ayıp değil mi? Kaldırmasaydık ne olurdu? Kaldırmamayı ne kadar sürdürürdük? İpler elinde, bütün parti oy verirdi. Kahraman olurdu, mağdur olurdu'' dedi.
Baykal, Kayseri'de yaptığı konuşmada kendisine yöneltilen ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasaklarının kaldırılmasında sizin de katkınız oldu. Bu süreci bir de sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?'' şeklindeki soruya verdiği cevapta, ''Hatırladığınız gibi 2002 yılında yapılan seçimlerden sonra parlamentoda iki siyasi parti olarak yer aldık. AKP yüzde 34 oy aldı ve parlamentonun üçte ikiye yakın bölümünü oluşturdu. Biz yüzde 19 oy aldık ve üçte birlik bir bölümde parlamentoda yer aldık. AKP’nin başında genel başkan olarak Sayın Tayyip Erdoğan vardı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı da bendim. Seçime girerken yine hatırlayanlarınız vardır, 2002 yılında oy pusulalarının üzerinde parti genel başkanlarının adı da yazılıydı. AKP-Tayyip Erdoğan, CHP-Deniz Baykal yazılıydı. Türkiye’nin her yerinde vatandaşlar öyle oy kullandılar. Tayyip Erdoğan’ın seçimlere AKP Genel Başkanı olarak girmesi, yönetimin başında bulunması, ki bu ne demektir, milletvekili adaylarını belirlemesi, Milletvekili adaylarını hazırlaması ve daha sonra kampanyada parti adına kendisinin çıkması, parti lideri olarak halktan kendisinin oy istemesi durumları meşru ve hukuki olarak oluştu ama o seçime milletvekili olarak katılmasına Yüksek Seçim Kurulu izin vermedi. Niye izin vermedi? Çünkü Çerkezköy Cezaevi'nde 10 aylık bir mahkumiyeti vardı. Yani böyle bir mahkumiyet yaşamış bir insanın milletvekili olamayacağı konusunda var olan o zamanki hukuki mevzuatı gerekçe gösterilerek Yüksek Seçim Kurulu aday olamayacağını ortaya koydu'' ifadelerini kullandı.
Baykal, şöyle devam etti:
''Üçte ikiye yakın bir parlamento kararı o yasağı ortadan kaldıracak. O kanunların orada direnmesi ve parlamentonun üçte ikisini oluşturmuş bir parti genel başkanın milletvekili seçilmesine engellemeye devam etmesi, zaman içinde 1 yıl, 10 yıl mümkün değil. Dünyanın akışı, gidişi o kanun maddesinin kaçınılmaz olarak gündemden düşmesini zorunlu kılıyor. O kanun maddesine dayanarak yüzde 34 oy alarak birinci çıkmış bir siyasi partinin genel başkanının tüm siyasi haklarını ebediyen engellemesini sürdürmek mümkün değildir. Doğru da değildir. Yani ben bir defa bunu kendi vicdanıma kabul ettiremem. Referandum söz konusu olsaydı daha önce yasakların kalkması konusunda olduğu gibi, Özal zamanında hatırlarsınız, ne yapacaktık biz? Üzerimize tişörtleri giyip ‘No No’ diye yazıp, 'Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermeyin' diye kampanya mı yapacaktık? O kampanyayı yapan bir siyasi parti olarak Türk halkının tercihlerinin karşısında hangi noktada olacaktık? Daha sonra halkın karşısına ne yüzle çıkacaktık? Eğer toplumda halk bir siyasi partiyi birinci parti yapmışsa o partinin genel başkanın milletvekili olmak temel hakkıdır. O hakkı ona vermeyen kanunların mutlaka kalkması gerekir.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılmaması durumunda neler olacağını da değerlendiren Baykal, ''Kaldırmayalım Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını tıkayalım. Bu ayıp değil mi? Kaldırmasaydık ne olurdu? Kaldırmamayı ne kadar sürdürürdük? İpler elinde, bütün parti oy verirdi. Kahraman olurdu, mağdur olurdu. Bütün ülkede, 'Hakkımı verin, benim milletvekilliğim engelliyor' diye. Biz halkın karşısında yasaklayıcı, kısıtlayıcı, hakları engelleyici, o ise özgürlük mücadelesi veren haklı, makul gibi bir insan gibi çıkar. Öyle bir ikileme Cumhuriyet Halk Partisi oturtulur mu? Cumhuriyet Halk Partisi kimden korkuyor? Biz Tayyip Erdoğan’dan korktuğumuz için onu engeller vaziyete düşmeyi partimize sindirebilir miydik? Biz kimseden korkmuyoruz. Herkes ne olursa, millet ne verirse ona, onu alır ve götürür ve biz onunla hesaplaşırız. Milletten oyunu alır, başbakan olur, hesaplaşırız, cumhurbaşkanı olur, hesaplaşırız ama ona yasak koyarak, o yasağı savunarak kaçak güreşmek bizim görevimiz değildir" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz