Malatya (AA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Cumhurbaşkanının olağanüstü yetkileri var. O imkanlar ve yetkiler eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi temellerini
değiştirmek, tahrip etmek için kullanılırsa, bu ciddi bir kriz yaratır" dedi.
Baykal, Malatya Belediyesi Konferans Salonu'nda partililere hitaben yaptığı konuşmada, AKP Hükümeti döneminde Türkiye'nin mevcut sıkıntılarından kurtulduğunu söylemenin mümkün olmadığını söyledi.
"Yolsuzluğa artık yeni laflar çıkardılar, Ali Dibo. Neymiş Ali Dibo? AKP usulü yolsuzluk" diyen Baykal, şöyle konuştu: "Bir ilde AKP il yönetimi, devletin bütün harcamalarını kendi üzerlerinden geçiriyor. Ona göre şartnameler hazırlanıyor, ona göre devlet dairelerine önce atamalar yapılıyor, milletvekilleri, 'Şuraya şunu, buraya bunu' diyor. O gelen insan da geldikten sonra elindeki listelere göre ihaleleri dağıtıyor. Türkiye'nin her yerinde Ali Dibo kendisini gösterdi. Önce Hatay'da çıktı, arkasından Çorum'da, Sinop'ta, en son İstanbul'da çıktı. Gölgesi bütün Türkiye'yi dolaştı.
Malatya'ya geldi mi, bilmiyorum. Yolsuzluklar konusunda gerçek bu. Bu gidiş nereden belliydi? Seçimlerden önce 'dokunulmazlıkları kaldıracağız' demişlerdi. Kalktı mı? Niye kalkmadı? Kalkmamış olması, bu iktidarın yolsuzluklar karşısında boynu eğik bir konumda olduğunun itirafıdır. 'Benim alnım açık' diyecek babayiğitlikte olsalardı,
kaldırmazlar mıydı? Bu iktidarın dokunulmazlığı kaldıracak alın aklığı yoktur."
"Ulusal bütünlüğün" Türkiye'nin en kıymetli dayanak noktası olduğunu vurgulayan Baykal, "alt kimlik, üst kimlik" tartışmalarının yanlış ve sakıncalı olacağını söyledi.
Türkiye'de her düşünce ve inançtan insan demokrasi içinde yaşayabiliyorsa, bunun "Cumhuriyete" borçlu olunduğunu dile getiren Baykal, devlet düzenine yönelik tahrik edici girişimlerin aşılması ve göğüslenebilmesi gerektiğini kaydetti.
Baykal, Türkiye'nin ezici çoğunluğu Müslüman olan, İslamiyet'in en güzel ve en doğru biçimde yaşandığı bir ülke olduğunu dile getirerek, "Bunu aynen sahiplenip, sürdüreceğiz. Kimsenin de İslamiyet adına vatandaşlara fetva vermesine, vatandaşları, 'Dindar olanlar, olmayanlar' diye ayırmasına hakkı ve yetkisi yoktur. Her vatandaş, kendi hesabını yarın Allah'ın huzurunda kendisi verecektir. Allah ile kulun arasında kimseye yer yoktur. Hele siyasete hiç yer yoktur" diye konuştu.
Halkın cumhurbaşkanlığı seçimine, "Acaba nelere yol açar?" kaygısıyla baktığını savunan Baykal, şunları söyledi: "Cumhurbaşkanının olağanüstü yetkileri var. O imkanlar ve yetkiler eğer Türkiye Cumhuriyetinin siyasi temellerini değiştirmek, tahrip etmek için kullanılırsa, bu Türkiye'de ciddi bir kriz yaratır.
Herkes bu yüzden kaygı içinde. Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi'ni oluşturacak, Yargıtay'ı oluşturacak olan kurulu, hakimleri göreve alacak. Bunlar Cumhuriyetin
temel anlayışlarının yansıdığı devletin ana sütunlarıdır. 'Bunları etkisiz kılıp, değiştirelim' diye düşünen bir anlayış eğer cumhurbaşkanlığı yetkilerini kullanırsa, bu, Türkiye'yi çok büyük sorunlarla karşı karşıya bırakır. Türkiye'de Cumhuriyete yönelik bir tehdit çıkınca 'Bana ne. Kurumlar var, onlar halletsin' demeyelim.
Böyle dersek demokrasi zarar görür. Demokrasi içinde bir çare arayalım. Çare var mı? Var. Çare, sandık."