CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "12 Eylül döneminde sahne yasağımın kaldırılması için şimdi bir parti genel başkanı olan kişi benden servet istedi" diyerek kişilik haklarını ihlal ettiği iddiasıyla sanatçı Bülent Ersoy aleyhine 300 bin YTL'lik manevi tazminat davası açtı.
Baykal'ın avukatı Şahin Mengü tarafından açılan davanın dilekçesinde Baykal'ın 12 Eylül askeri müdahalesi sonrasında siyasal yaşamdan 5 yıl süreyle yasaklandığı ve bu sürede geçimini sağlayabilmek için avukatlık yaptığı belirtildi.
Dilekçede, cinsiyet değiştirdiği için askeri yönetim döneminde sahne yasağı konulan Ersoy'un Baykal'ı arayarak mağdur olduğu gerekçesiyle yol göstermesi talebinde bulunduğu ifade edilerek, "Baykal da kendisine hukuki yolları denemesini salık vermiştir. Ersoy, bunun garantisi olup olmadığını sorunca Baykal, bunun garantisini kimsenin veremeyeceğini söylemiş ve telefon konuşması sona ermiştir" denildi.
Ersoy'un, dava konusu iddiayı son yıllardaki albüm satışlarının düşmesi üzerine tekrar gündeme gelebilmek için ortaya attığı ileri sürülen dilekçede, sanatçının Baykal ile görüşmesini kaba hatlarıyla sahibine anlattığı yapımcı şirket ile yollarını ayırdığı belirtildi.
Dilekçede, Ersoy'un Baykal ile "İnci Baba" diye bilinen Mehmet Nabi İnciler aracılığıyla görüştüğünü söylediği anımsatıldı.
Bir siyasi parti genel başkanının adının mafya lideriyle anılmasının o siyasetçiye karşı toplumda "inanç bunalımı" yaratacağı savunulan dava dilekçesinde şöyle denildi:
"Ersoy'un sözlerinin gerçek dışı olduğu çelişkili beyanlarından da anlaşılmaktadır. Ersoy için sağa, sola rüşvet vermek doğal olabilir, ancak Atatürk'ün kurduğu, devletin ve cumhuriyetin kurucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı için doğal kabul edilemez."