Baykal'dan Erdoğan'a: "Hodri meydan"

Ankara - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı konusunun olup bitti ile halledilecek bir konu olmadığını belirterek, "Türkiye'yi krizden kurtarmak için Başbakanı seçime çağırıyorum. Çıkış yolu budur. Ya kararından vazgeçsin ya da cumhurbaşkanlığı konusunda ısrarlıysa yeni bir parlamentoya bu sorumluluk verilsin" dedi.

CHP Parti Meclisi, Baykal başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Baykal, toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, 17. Milli Eğitim Şurası'nın iktidarın ne yapmak istediğini, niçin yapmak istediğini ve bunu nasıl yapmak istediğini ortaya çıkardığını söyledi. Şura'nın Milli Eğitim Bakanlığı'nın suçüstü yakalandığı bir buluşma olduğunu savunan Baykal, "Milli Eğitim Bakanlığı'nı yöneten zihniyetin amaçlarının ne olduğu burada bir kez daha ortaya çıktı" dedi.

Reklam
Reklam

Baykal, eğitim siyasallaştırılmak ve dinselleştirilmek istendiğini öne sürdü. Bu yanlışın Milli Eğitim Bakanlığına egemen olduğunu savunan Baykal, şunları söyledi:

"Milli Eğitim Bakanlığı hala sinsi sinsi bu amaç doğrultusunda gayret göstermektedir. Bu milli Eğitim Bakanı, burada kaldığı sürece Türkiye'ye huzur yoktur. Bu zihniyet milli eğitimi yönlendirdiği sürece Türkiye'nin ne eğitim sorununu çözmesi ne de ülkenin rejim sorunlarının sükunete gelmesi mümkün değildir. Bu, bir kez daha ortaya çıkmıştır. İlk yapılması gereken, bu Milli Eğitim Bakanı'nı ve onun anlayışını buradan uzaklaştırmaktır."

Cumhurbaşkanlığı seçimi
Cumhurbaşkanlığı seçimi ilgili tartışmaların da giderek önem kazandığını belirten Baykal, başta Başbakan olmak üzere herkesin bir kez daha durum değerlendirmesi yapmasını istedi. Buna ihtiyaç bulunduğunu belirten Baykal, "Çok büyük bir yanlışlığa, gerilime doğru Türkiye sürükleniyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Büyük yanlışlık yapılıyor" dedi.

Baykal, yenilenmesi ihtiyaç haline gelmiş bir parlamentonun 5. yılında giderayak ülkenin 7 yıllık geleceğini belirleyecek en önemli kararı almanın telaşı içine girmesinin yanlış olduğunu ifade ederek, şimdiye değin parlamentonun 5. yılında cumhurbaşkanı seçmediğini söyledi. Baykal, seçimi, yenilenmiş, taze bir parlamentonun yapması gerektiğini dile getirerek, meclisin salt çoğunluğuyla cumhurbaşkanı seçilmesinin de yanlış olduğunu öne sürdü.

Reklam
Reklam

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlığı sırasında "toplumu kucaklayan, bütünleştiren değil, çatıştıran" bir siyaset anlayışının temsilcisi olarak ortaya çıktığını ileri süren Baykal, Erdoğan'ın, yargı, üniversite ve toplumun diğer kesimleriyle sürtüşmenin içinde olduğunu savundu. Cumhurbaşkanlığı'nın bütün toplumun kavranacağı bir yer olduğunu belirten Baykal, şu görüşleri dile getirdi:

"Sayın Başbakan uygulaması ile bunu ortaya koymamıştır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Anayasa'yı etkisizleştirmenin, Anayasa'yı çıkmaza sokmanın sergileneceği bir makam değildir. Anayasa'nın en temel özelliklerine Başbakan karşı çıkmaktadır. Anayasa'nın değiştirilemez maddelerinin bile değiştirilmesini talep etmiştir. Laiklik ile ilgili anayasa anlayışına karşı çıktığı açıkça ortadadır. Şimdi bu anlayışta birisi Cumhurbaşkanı olursa ne yapacak? Bu anlayışın gereğini mi yapacak, yoksa anayasayı mı sahiplenecek? Bu konuda toplumun güven duyması söz konusu değildir. Yani Anayasa'ya inanmayan bir kişinin Cumhurbaşkanı olması Türkiye'de sorun yaratır, sıkıntı yaratır."

Reklam
Reklam

"seçime gidelim"

Erdoğan'ın seçilmesi durumunda Türkiye'nin çok büyük sıkıntılara sürükleneceğini iddia eden Baykal, şöyle devam etti:

"Sayın Başbakan bir durum değerlendirmesi yapsın. Yeni bir yaklaşım içine girsin. Cumhurbaşkanı anlaşmayla seçilmelidir, uzlaşmayla seçilmelidir. Çok ciddi
bir noktadayız. Yeni bir durum değerlendirmesine ihtiyaç var. Sayın Başbakana bir çıkış yolu da önermek istiyorum: Türkiye'yi seçime götürsün. Gerginleştirmesin.
Eğer kendine o kadar güveniyorsa, seçime gidelim, iddiasını talebini de söylesin, seçilecek olan yeni parlamento da eğer halkın desteği o doğrultuda ortaya çıkarsa
o seçimi yapsın. O zaman bunu kabul etmek durumdayız. Ama bugün bunu kabul etmemizi istemeye hakkı yoktur. Bu konuyu ciddiye alsın Sayın Başbakan, bu konuyu bir daha düşünsün. Olup bitti ile halledilecek bir konu değildir. Türkiye'yi krizden kurtarmak için Başbakanı seçime çağırıyorum. Çıkış yolu budur. Ya
kararından vazgeçsin ya da cumhurbaşkanlığı konusunda ısrarlıysa yeni bir parlamentoya bu sorumluluk verilsin."

Reklam
Reklam