Baykal'dan Erdoğan'a tavsiye

ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan'ın cibilliyet tartışması yapmak istediğini belirterek, kendilerinin hem insan hem de siyasi kültür açısından soylarının soplarının belli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin seçime gidilirken, bazı gazetelerin bir günde kapatıldığını, bazı medya kuruluşlarına ise devlet tarafından el konulduğunu belirterek, "Demokrasi tehdit altında" dedi. CHP Grubu haftalık toplantısı TBMM'de yapıldı. Genel Başkan Deniz Baykal, parti grubunda milletvekillerine seslendi. Baykal, sözlerine, trafik kazası geçirerek hayatını kaybeden Anavatan Partisi Milletvekili Ömer Abuşoğlu'na rahmet, yakınlarına ve partili arkadaşlarına başsağlığı dileyerek başladı.

Reklam
Reklam

Baykal, Polis teşkilatının kuruluşunun 163. yıldönümü dolayısıyla da polis teşkilatını, polisleri ve ailelerini de kutladı. Bugün kutlanırken Türkiye'nin çok ağır bir asayiş sorunu içinden geçtiğini, büyük şehirlerde can ve mal güvenliğinin en temel konu haline geldiğini belirtti. İnsanların sokakta huzur içinde dolaşabilir olmaktan öte arabalarının içinde güvenlik içinde olmadıklarını, bunun acı bir tablo olduğunu ifade etti. Baykal, Polis teşkilatının kendi başına bırakılmadığını, arkadan önden, sağdan, soldan müdahaleler olduğunu söyleyerek, emniyet teşkilatına olan ihtiyacın önümüzdeki daha da artacağını belirtti. Köprüler ve otoyollara yapılan zammın CHP'li Mehmet Sevigen'in müracaatıyla ortadan kaldırıldığını ifade eden CHP lideri, "Bunun biran önce uygulamaya konulmasını istiyorum" dedi.

İktidarın çiftçileri etkisizleştirmeye çalışarak Ziraat odalarını ele geçirmeye çalıştığını söyleyen Baykal, "Ziraat odalarını ele geçirsen ne olur çiftçiyi kaybetmişsin sen. Ziraat odaları kongrelerinde AK Parti hızla kaybediyor, ne olacak? Alel acele kanun teklifi hazırladılar, çiftçiyi ziyaret odalarının arkasından ayırabilmek için çiftçilik belgesine gerek yoktur demeye başladılar. Çiftçilik bir statü. Devletin bazı kolaylıkları var. Avukatlık belgesine ihtiyaç yok, esnaflık belgesine ihtiyaç yok diyebilir misin. Bunların her birisin konumu, statüsü var, bunu kanıtlayacak örgütlenme var. 2 yılda 1.5 milyon insan tarlasını boşalttı. Ülkede çiftçilik yapanların sayısı 6 milyona düşmüştür. Buğdaydaki 2004 yılı fiyatının altındasın Cargil'in peşinde koşacağına pancar üreticisinin peşinde koş" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Ziraat odalarının kökünü kazıyacak tedbirler almak istediğini belirten Baykal, "Onun altında da kalırsın. Esnafla uğraştın altında kaldın, çiftçiyle seni uğraştırmayız. Sen çiftçiyi mutlu etmeye çalış" ifadelerine yer verdi. Hükümetin iktidara geldiği günden bu yana gübreye yüzde 124, motorine yüzde 125 zam yaptığını TÜFE'deki fiyat artışının ise yüzde 25 olduğunu ifade etti. Baykal, bu yasanın çıkmaması için gerekli demokratik engellemeleri yapacaklarını söyledi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Baykal, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda taktiklerin en ileri noktaya kadar götürüldüğünü, devletin saygınlığını tehdit altında bırakıldığı ifadelerini kullandı. Bir bakanın bir köşe yazarına yakınmasını gazeteden okuyarak aktaran CHP lideri, gazeteden Bakan'ın söylediklerini de okudu. "Cemaatsen cemaatliğini bil" diyen CHP Lideri, kendilerinin herkese çağrıda bulunduklarını belirterek, "Genelkurmay'da bilgisayarlara giriliyor bu bilgisayarlardan bilgiler çalınıyor, yurtdışına gönderiliyor yurtdışından yandaş medyaya sızdırılıyor. Amaç ne? Amaç devletin en temel kurumlarından birisini, halkın gözünde yıpratmak. Bunlar çok sağlıksız gelişmeler. Meydanı boş buldular. Bu gidiş iyi bir gidiş değil bu gidiş Türkiye'yi barışa, huzura taşımaz Herkesin aklını başına alması lazım ama önce iktidarın, başbakanın aklını başına alması lazım" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Baykal, Türkiye'de medya haritasının değiştirildiğini belirterek, bu sürecin de tehlikeli bir durum olduğunu ifade etti. Bir gazetenin birden bire kapandığını, bu gazetenin kapanmadan önce iktidara, teröre karşı çıktığını, Atatürk Cumhuriyeti'ne sahip çıktığını, ancak bu nitelikteki bir gazetenin hemen kaybolduğunu ifade etti. Bu kayıpların kendisini rahatsız ettiğini, Atatürk gibi memleketin bir tanesinin kapanmış gibi hissettiğini söyleyen Baykal, böyle bir ortamda seçime gidildiğini belirtti. Baykal, bir büyük medya kuruluşunun da devletin denetimi altına geçtiğini kaydetti. "Seçime giden Türkiye'de bu bir tablo ikinci grup bakıyoruz devletin eline geçmiş" diyen Baykal bunların sağlıklı olmadığına vurgu yaptı. Hükümetin kendi medya dünyasını oluşturma girişiminde olduğunu ifade eden CHP lideri, Türkiye'de özgür düşünce ve fikirlerin kontrol altına alınmaya başladığını belirterek, "Demokrasi ciddi bir tehdit altındadır" dedi. Türkiye'de alnından öpülesi gazeteciler olduğunu, onların fedakarca çalıştıklarını söyleyen Baykal, maalesef böyle bir tablonun içine girildiğini söyledi. Baykal, büyük bir kirlenme yaşandığını belirtirken, "Her şey kirlenirken, birinciliği aka verirler, beyaza verirler" dedi.

Reklam
Reklam

HİTLER'İN LAİKLİĞİ

Baykal, Başbakanın 'Hitler'in laik olduğu' şeklindeki sözlerini hatırlatarak "Cani dersin, katil dersin, laik demek. Hitler'e laik nasıl denir? Ama sayın başbakan bunu yaptı. Anlaşılıyor ki laikliği harcamaya çalışıyor. Bunun için Hitler'i bulmuş ama Sayın Başbakan'ın duygularını anlıyorum ben. Bilmeden konuşuyor Başbakan. Hitler inançlarından dolayı Yahudileri en acı muamelelere tabi tutuyor. Neden dolayı inancından dolayı. Okumasını önereceğim kitaplar var Ama Sayın Başbakan'ın kafasını kitapla düzeltmek mümkün değil, o laiklikten hoşlanmıyor, bitti, Hitler olmazsa Mussolini olur, o olmazsa başka bir şey olur" diye konuştu.

Baykal, Başbakanın 'cibilliyetsiz' sözleriyle ilgili de Başbakana sert tepki gösterdi. Başbakanı'n kendilerini 'cibilliyetsiz' ve 'ahlak yoksunluğu' ile suçladığını belirten CHP Lideri, "Bizim soya sopla ilişkimiz yok biz kimsenin soyuna sopuna bakmayız. İnsanları da soyuyla sopuyla anlamıyoruz tarif etkiyoruz. Öyle bir anlayışımız yok. Herkesin soyuna sopuna saygı görsetiriyoruz. Biz 72 millet birdir diyen o büyük Hacı Bektaş-ı Veli'nin çizgisinden dünyaya bakıyoruz. İnsanlara cibilliyet terminolojisiyle bakmış olmasısını kendisini çok ağır bir mahcubiyetin içine soktuğunu anlayamamasını üzüntüyle karşılıyorum".

Reklam
Reklam

Soyla ilgili bir kafa karışıklıkları, bir kompleksleri olmadığını belirten CHP Lideri "Yani biz hiçbir zaman anamıza babamıza 'baba bizim soyumuz ne?' falan diye sorup 'vallahi bilmiyorum' cevabını almadık. Bizim soyumuz da belli sopumuz da belli. Bizim bir tereddütümüz de yok. Türkiye'de sadece Türk milleti var. Ben başbakanın ağzına cibilliyet kelimesini yakıştıramadım. Ne söyleyenin önemi var ne söyleyin. Bir daha ağzına alma o lafı, git ağzını da yıka dişini de fırçala bir daha da o lafı ağzına alma" ifadelerini kullandı.

"Bir siyasi soy da var" diye sözlerini sürdüren Baykal, şöyle devam etti: "Bir de ordan bakmak lazım. Bizim soyumuz sopumuz kuvayı milliye, müdafa-i, hukuk Mustafa Kemal Atatürk. Bizim o noktada da bir tereddütümüz zihni dağınıklığımız yok. Nerden geldiğimiz belli nere gittiğimiz belli. Bir ayağı orda bir ayağı orda olanlardan değiliz biz. Başbakan çok tehlikeli açılımlar yapıyor. Çok tahrik ediyor. Şimdi insanın içinden 'senin soyun sopun ne, nerden geliyorsun?' diye sormak geliyor. Hikmetyar'ın dizinin dibinden mi geliyorsun? Nerden geliyorsun? Bunları niye şimdi bizi konuşmak zorunda bırakıyorsun? Başbakan bunun altında kalır".

Reklam
Reklam

"SAKIN HA CUMHURBAŞKANI OLMA"

Başbakanın bir de siyasi ahlaktan söz ettiğini hatırlatan CHP Lideri, "Başbakanın ağzına yakışmıyor siyasi ahlak. Seni değil misin dokunulmazlığı kaldıracağım diye millete söz verip iktidara geldiğinde bunu unutan, sen değil misin? Bu siyasi ahlakla bağdaşıyor. Kendi özel yaşamına bir bak. Gel 2002 yılında verdiğin sözü hatırla ve anayasadaki dokunulmazlık maddesini, gelin birlikte değiştirelim. Dokunulmazlığı kaldıralım" diye konuştu.

İngiliz askerlerin İran'da esir alınmasında gösterdiği gayreti Telafer'de ölen Türklere göstermediğini belirten CHP Lideri, "150 Türk'ün sorunuyla ilgili ayırmış değildir. Oraya ayırdığı zamanın yarısını Telaferdeki 150 kişinin ölümü dolayısıyla ayırmış değildir. Tek kelime etmemiştir. Kimseye telefon açmamıştır. Sen, İngiliz askerlerini kurtarmaya çalışacağına artık, orda kaybedilen canların kaybedilmemesi için çaba göster" diye konuştu.

Başbakana tavsiyelerde de bulunan Baykal, bu tavsiyelerini 1 Mart'ta, 17 Aralıkta yaptıklarını belirtti ve "Başbakan bizden öneri istiyorsa, işte öneri; sakın ha cumhurbaşkanı olma sakın ha olma sakın ha olma. 'Bu tezkereyi getirmeyin' dedim getirdin. Sana 17 Aralık'ta 'sakın ha imzalama' dedim, imzaladın, geldiğimiz nokta ortada" dedi.

Reklam
Reklam