CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hükümet'in Kuzey Irak'taki PKK varlığına yönelik diplomatik girişimlerine destek verdiklerini söyledi.
Kuzey Irak kaynaklı terör saldırılarının önlenmesinin "askeri operasyon yapmadan sağlanmasının tercih edilebilecek iyi bir sonuç" olduğunu vurgulayan Baykal, "Bunu arzu ederiz. Bu konuya yönelik hükümet çabasını biz memnuniyetle karşılıyoruz ve destekliyoruz, katkı veriyoruz" dedi.
Baykal, Atv televizyonunda yayınlanan "Doğruya Doğru" adlı programda gündemle ilgili soruları yanıtladı. Baykal, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'la yaptıkları görüşmeye ilişkin soruları yanıtladı. Görüşmenin içeriği ve ayrıntılarıyla ilgili bir açıklama yapmama kararı aldıklarını hatırlatan Baykal, Türkiye'nin maruz kaldığı büyük haksızlık karşısında çare arayışında olduğunu söyledi. Baykal, "Ben bu çarenin bir defa askeri operasyonu öngörmesi gerektiğini kesin inanıyorum. Bunu öngörmeyen hiçbir diplomatik çabanın başarılı olması mümkün değil" diye konuştu.
"Askeri operasyonu düşünmüyoruz havasına" girildikten sonra hiçbir diplomatik atağın, sonuç vermeyeceğini savunan Baykal, Genelkurmay Başkanı'nın sınır ötesi operasyonun yararlı olacağını ve emir beklediğini söylediğini hatırlattı. Baykal, Genelkurmay Başkanlığı'nın siyasi direktif beklediğini belirterek, şunları söyledi:
"Herhalde o direktifin verilmesi için bazı sorunları çözülmesi gerekiyor olabilir. Ona yönelik bir çalışma silahlı kuvvetlerle, hükümet ve Dışişleri Bakanlığı arasında birlikte yapılabiliyor olabilir. Ama bu direktifin bir an önce intikal etmesi lazım. Bu direktif intikal etmeden çıkarılmış olan tezkerenin fazla bir anlamı olmaz. Şimdi o çalışma yapılıyor bildiğim kadarıyla."
-DİPLOMATİK ÇALIŞMALARI DESTEKLİYORUZ-
Hükümetin, terör konusunda bütün gayretini diplomasiye verdiğini ifade eden Baykal, ABD başta olmak üzere hükümetin etkili diplomatik merkezleri bu konuda Türkiye'ye yardımcı olması için çalıştığını gözlemlediğini söyledi. Hükümetin bu çalışmalarının çok yerinde olduğunu ifade eden Baykal, şöyle devam etti:
"Askeri kararlılığın önünde diplomasiyi esas alarak, diplomasiyle amaca ulaşmaya çalışmak, diplomatik zorlayıcılık, zorlayıcı diplomasi uygulamak askeri caydırıcılığın önüne. Şimdi bu yapılıyor. Burada önemli nokta şudur. Türkiye çok büyük bir hakarete maruz kalmıştır. Taşınamaz bir saldırıya maruz kalmıştır. Bunun telafi edilmesi lazımdır. Daha 3 gün önce 4 tane evladımızı şehit verdik. Bütün Türkiye ayakta. Önümüzdeki günlerde her an belki şu anda bile böyle bir şey olabilir. Bunu taşıyamayız artık. Derhal, artık ister zorlayıcı diplomasiyle tercih ederiz onu. Bizce en kısa zamanda böyle olayların bir daha olmayacağı olamayacağı PKK'nın Kuzey Irak'tan etkili bir biçimde tefsiye edildiği, uzaklaştırıldığı, PKK liderlerinin Türkiye'ye teslim edildiği kuzey ve Bağdat dahil olmak üzere Irak yetkililerinin PKK ile köprüleri attığı bir noktanın ortaya çıktığını görmemiz lazımdır. Irak'tan Türkiye'ye yönelik hiçbir PKK saldırısı olamamalıdır. Bunun net bir şekilde ortaya çıkması sağlanmalıdır. Bunun ortaya çıkması hiçbir askeri operasyon yapmadan sağlanırsa, çok tercih edeceğimiz gayet iyi bir sonuç olur. Bunu arzu ederiz. Bu konuya yönelik hükümet çabasını biz memnuniyetle karşılıyoruz ve destekliyoruz, katkı veriyoruz."
-HAREKAT YAPILMAZSA TÜRKİYE'NİN ETKİNLİĞİ AZALIR-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir süre önce "kış gelmeden askeri operasyon yapacağız" şeklinde açıklama yaptığını hatırlatan Baykal, "Şimdi bu sözlerle sonuç alınırsa, bu sözler onları ikna etmeye, onları etkilemeye yeter ve onlar da dediğimiz ağlarsa, müdahale ederek elde edeceğimiz sonucu müdahale etmeden bunlar sağlarsa mesel yok" dedi. Baykal şöyle konuştu:
"Eğer bu olmazsa eski tas eski hamam devam ederse ve biz buna rağmen gene olayı avutmaya çekersek, Türkiye'nin caydırıcılığı kısa bir süre sonra tartışma konusu olur. Bu konuda bir tereddüt ortaya çıkarsa çok vahim bir sonuç olur. Ben diyorum ki, ‘sonuç alın kardeşim.' Sonucu siz diplomasiyle alırsanız hiç asker kullanmadan en güzeli. Bunu yapmamız lazım. Bunu yapmayı tercih ediyoruz hepimiz. Ama bu sonucu alamazsak müdahale etmeyi göze almak zorundasınız. Buradan geri dönüş yok. Geri dönüşün bedelini Türkiye'nin saygınlığı, Türkiye'nin ciddiyeti ve Türkiye'nin etkinliği ödemeye başlar."
-DTP'NİN KAPATILMASI-
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın DTP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne açtığı davayı da değerlendiren Baykal, olayın özünün iyi anlaşılması gerektiğini söyledi. Baykal, kapatma davasına yol açan temel meselenin, "terör konusunda takınılan tavır" olduğunu belirtti.
PKK'nın bütün dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiğini söyleyen Deniz Baykal, "Türkiye'nin Anayasal, demokratik siyaseti içinde yer alan bir siyasi parti reddederse, işte sorun odur. Asıl sorun budur. Bunun demokraside, hukukta yeri yok. Bu kabul edilebilir bir şey değil" dedi.
Hiçbir demokraside terör örgütüne destek veren siyasi anlayışların demokrasi içinde değerlendirilemeyeceğinin altını çizen Deniz Baykal, şöyle devam etti:
"Bu mu yanlıştır yoksa, hiçbirimizin arzu etmediği, demokratik siyasetimizin içinde yer tutması gerekir diye düşündüğümüz bir siyasi partinin bu tutumumu yanlıştır. Onun kapatılmak istenmesi mi yanlıştır. Kapatılmak istenmesi bunun sonucu ve üzüntü verici, hiçbirimiz istemeyiz. Birileri terör yapar, birileri terörü himaye eder. Böyle bir işbirliği içinde demokratik siyaset olur mu? Böyle bir şey olmaz."
(ANKA)