ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün bir grup AK Parti milletvekilinin saldırısına uğrayan Tunceli Milletvekili Kamer Genç'i telefonla aradı, geçmiş olsun dilekleriyle, üzüntülerini iletti.
CHP'den yapılan açıklamaya göre, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün bir grup AK Parti milletvekilinin saldırısına uğrayan Tunceli Milletvekili Kamer Genç'i telefonla aradı, geçmiş olsun dilekleriyle, üzüntülerini iletti. Baykal, Kamer Genç'i aradıktan sonra AK Parti milletvekillerinin AKPM'ndeki girişimlerine ve Başbakan Erdoğan'ın Kamer Genç'e yönelik saldırı konusundaki açıklamalarına da dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Son bir gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin saygınlığını derinden yaralayan çok vahim 2 olayla karşılaştık. Bu vahim olaylardan biri, Anayasa Mahkemesinde kapatılması istemiyle yargılanmasına başlanan partileri adına şefaat talep etmek için bazı AKP milletvekillerinin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde Türkiyemizin, Meclisimizin saygınlığıyla asla bağdaşmayacak girişimleridir. Bu çirkin ve yakışıksız davranış elbette Meclisimizin itibarını derinden zedelemiş, AKP milletvekillerinin yargıya saygısız, anayasa ve kurumlarına tahammülsüz anlayışlarını da gözler önüne sermiştir. Bu milletvekilleri ve mensubu oldukları parti avrupa kapılarında şefaat dileyeceğine hukuka, yargıya, Anayasaya saygılı olmayı öğrenmelidir. Parlamento dışında AKP Milletvekilleri bu utanç verici girişimde bulunmuşken bir grup saldırgan AKP milletvekili de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda başka bir çirkinliğe, başka bir ayıba imza attılar ve topluca Sayın Kamer Genç'e saldırdılar. AKP Milletvekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda konuşmasını yaptıktan sonra düşüncelerinin beğenmediklerini bir milletvekiline yönelik saldırılarını şiddetle kınıyorum. Bu, TBMM'nin saygınlığına, Milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığına, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik çok ağır bir saldırıdır."
AK Parti milletvekillerinin saldırısının hiçbir şekilde demokrasi, demokratik işleyiş ve demokratik anlayışla bağdaştırılamayacağı gibi, bunların anayasa, yargı, hukuk ve demokrasi söylemlerinin, nasıl birdenbire kural ve hukuk tanımazlığa, nasıl birdenbire zorbalığa kaba kuvvete dönüşebileceğini de gösterdiğini savunan Baykal, bu saldırıdan daha vahim olanının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu olay karşısında yaptığı açıklama olduğunu söyledi. Baykal, "Başbakanın bu saldırganlığı mazur görmesi ve düşüncelerini açıklayan milletvekilinin ifadesini şiddet sayması da onun zihniyetinin bir yansımasıdır. Bu zihniyetin demokrasiyle, hukukla hiç bir ilgisi yoktur. Bu zihniyetin içinde, her an zorbalık yapmaya, şiddet kullanmaya hazır otoriter, totaliter, baskıcı rejim özleminin tohumları yatmaktadır. Acı olan bu zihniyetin sahibinin Türkiye'de Başbakan olmasıdır" dedi.