Baykal, parti genel merkezinde gazetecilerle bir sohbet toplantısı düzenleyerek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Irak'a yapılacak bir müdahale ile Irak'ın toprak bütünlüğünün tehlikeye girerek, 3'e bölünme riski ortaya çıkacağını vurgulayan Baykal, "Bu durum on yıllarca bir gelecek için cehenneme döner. Bunun bedelini de Türkiye öder" dedi. Baykal, olası bir müdahalenin ekonomik ve tehdit boyutunu da beraberinde getireceğine işaret ederek, "Müdahale ile husumet ve düşmanlık ilişkileri içerisine gireceğiz. Türkiye karargah ve bir cephe haline geldiği zaman hedef ülke olmuyor mu?" ifadesini kullandı. Hükümeti ülkeyi ilgilendiren ciddi konularda 'dikkat, tutarlılık ve netlik' içinde olması konusunda uyaran Baykal, Türkiye'nin 80 yıldır bir savaşın içinde olmamasını devlet yönetiminin zaferi olarak değerlendirdi, ancak son gelişmeler ile birlikte bu tablonun değiştiğini belirtti. Baykal, Türkiye'nin Irak'a yapılacak bir askeri müdahalenin içinde olsun yada olmasın, otomatik sonucunun bağımsız bir Kürt devleti olduğunu savundu. "Burada en temel olay Türkiye'nin güvenliğidir" diyen Baykal, Irak'a yapılacak bir müdahale ile terörün tekrar yükseleceğini,
Güneydoğu bölgesinde yaşanan istikrar ve barış ortamının bozulmasına neden olabileceğini kaydetti.
Baykal, gazetecilerin 'Hükümet Irak konusunda Meclis'e gizli bilgi verecek. Nasıl değerlendiriyor sunuz?' sorusuna, "Niçin gizli? Bu Türkiye'nin kaderi. Bunlar değil mi şeffaflık diyen. Peki ne bu manzara. Bize ne bilgi veriyorsun, millete bilgi ver. Milletten saklayarak bir yere gidemezsin. Hükümet net ve şeffaf bir şekilde bu konuda konuşmalıdır" karşılığını verdi. ABD Başkanı Bush'un Irak Devlet Başkanı Saddam'a bir teklifte bulunduğuna dair haberlerin hatırlatılması üzerine Baykal, "Bunu gerçekten çok diliyorum. Keşke böyle bir öneriyi kabul etse de herkes ferahlasa" değerlendirmesinde bulundu. Baykal, hükümetin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarına yargı yolunun açılması yönündeki girişimlerine ilişkin bir soruya ise şu karşılığı verdi:
"TSK, güvenli, saygın, etkin, ülkenin sağlam kuruluşlarından bir tanesidir. TSK'nın kendine göre iç düzeni var. Bu Anayasa'ya uygun bir şekilde yıllardır işliyor. YAŞ kararlarının insan haklarına karşı olduğuna dair açılan davalar da geri çevrilmiştir. Irak'taki sıcak gelişmeler yaşanırken, YAŞ kararlarına yargı yolu açılması için Anayasa değişikliği girişimleri hangi siyasi basireti yansıttığını milletimize bırakıyorum. TSK özerk bir kuruluştur. Kendi iç hiyerarşisinin gerçekleri vardır. Şu ortamda TSK'nın bir kampanyanın ortasına çekilmesi basiretsizliktir".
Baykal, 2002 yılının da bir değerlendirmesini yaptı. 3 Kasım ile birlik yeni bir başlangıçın yaşandığına işaret eden Baykal, muhalefet olarak, ülke sorunlarının çözümünde hükümet ile her zaman işbirliği içinde olduklarını ve destek verdiklerini söyledi. Son gelişmelerin hükümetin taahhüt ettiği vaadlerin yerine getirilemeceğini ortaya koyduğunu belirten Baykal, hükümetin her konuda 'kararlı olma' çağrısında bulunurken, "Olumlu ekonomik gelişmeler ters dönmeye başlamıştır. Bu kaygı verici bir durumdur" dedi. Baykal, Anayasa'nın temel ilkelerinin korunması konusunda hükümeti daha önce uyardıklarını hatırlatarak, başta laiklik olmak üzere bu temel ilkelerin korunmasında en önemli görevin hükümetin olduğunu belirtti. Baykal, açıklamalarının ardından gazetecilere salep ikram ederek bir süre sohbet etti.