Bayrak Satıcısı Sarıçiçek'in 8,5 Yıl Hapsi Istendi

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından 20 kişi hakkında hazırlanan Gezi Parkı eylemlerine ilişkin iddianamede ismi geçen bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek hakkında, 2 yıl 1 aydan 8,5 yıla kadar hapis cezası istendi.

Gezi Parkı eylemleri kapsamında bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek’in de arasında bulunduğu 61 kişi hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Sarıçiçek’in de arasında bulunduğu 20 kişi hakkında suçlamada bulunulurken 41 şüpheli hakkında ise takipsizlik kararı verildi.

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek ve İtalyan fotoğrafçı Mattia Caccıatori’nin de aralarında bulunduğu 19 şüpheli hakkında, 'Görevli memura mukavemet' ve '2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek suçlarından 2 yıl 1 aydan 8 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.

Eylemci grup içerisinde grup ile birlikte düzenli ve organize şekilde hareket ettiği tespit edilen, ambulans önüne geçerek hareket etmesini engelleyip görevlilerin hürriyetini tahdit ettiği iddia edilen Mehmet Yalçın hakkında ise 3,5 yıldan 17 yıla kadar hapis cezası istendi.

Savcılık, 7 sayfalık iddianamede, Sarıçiçek ile ilgili olarak kamuoyunda yanlış bilgilerin yer aldığına vurgu yapılarak, "Eylemci grup içerisinde yer alan ve kamuoyuna herhangi bir eyleme katılamadığı sadece eylem bölgesinde bayrak sattığı yönünde yanlış ve yoğun bilgi akışı yapılan şüpheli Ali Sarıçiçek’in, söz konusu eylemci grupla birlikte hareket ettiği gibi grup ile birlikte Taksim Gezi Parkı’na girmek için konuşmalar yaptığı, gözaltına alınmak istendiğinde kolluk görevlilerine aktif direnmede bulunduğu görüntü kayıtlarından tespit edilmiştir." denildi.

Başlangıcında Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamındaki yol açma çalışmaları sırasında Gezi Parkı’ndaki bazı ağaçların sökülmesi nedeniyle Taksim Dayanışma Platformu ile birlikte bazı sivil toplum kuruluşları ve bu arada yasa dışı örgütler tarafından eylemler düzenlenmeye başlandığı öne sürüldü. İddianamede, Taksim Dayanışması adı altında yapılan tweetler ve çağrılar ile gerçek dışı haberlerle bilgi kirliliği yaratılmak suretiyle halkın dikkati çekilerek, sosyal paylaşım siteleri ile görsel ve yazılı medya üzerinden verilen mesajlarla halkın düzenlenecek eylemlere katılmalarının sağlanmaya çalışıldığı iddia edildi.

Eylemlerin ilerleyen süreçte hukuki hak arama yolları dışına çıkarak yasa dışı nitelik kazanmaya başladığı ifade edilen iddianamede, Gezi Parkı'nı işgal, kolluk görevlilerine direnme ve saldırı, çok kişinin yaralanması, kamu ve özel mallara zarar verme niteliği almaya, toplum huzuru ile barışını olumsuz yönde etkilemeye başladığı anlatıldı.

Yapılan uyarılara rağmen dağılmayan eylemci grupların taş, sopa, molotof, ses bombası, sapan ve bilyelerle görevlilere saldırdığı iddia edildi. Çok sayıda kamu ve özel binalar ile araçlara zarar verildiği belirtilen iddianamede, eylemlerin bölgedeki sosyal ve ekonomik yaşamı, trafik akışını olumsuz yönde etkilediği, bölgede iş yerleri bulunan esnafın kepenk açmaya dahi korkar hale geldiği, böylece demokratik hak arama talebi olarak başlayan söz konusu eylemlerin toplumun huzurunu, kamu barışı ve düzeninin bozulması yönündeki eylemlere dönüştüğü de anlatıldı.

Bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek’e ayrı bir bölüm verilen iddianamede, "Eylemci grup içerisinde yer alan ve kamuoyuna herhangi bir eyleme katılamadığı, sadece eylem bölgesinde bayrak sattığı yönünde yanlış ve yoğun bilgi akışı yapılan şüpheli Ali Sarıçiçek’in, söz konusu eylemci grupla birlikte hareket ettiği gibi, grup ile birlikte Taksim Gezi Parkı’na girmek için konuşmalar yaptığı, gözaltına alınmak istendiğinde kolluk görevlilerine aktif direnmede bulunduğu görüntü kayıtlarından tespit edilmiştir." ifadesine yer verildi.