Bayram için beslenme tüyoları!

Yılın en güzel, en değerli zamanlarında biri şüphesiz bayramlardır. Herkesin aynı zamanda tatile çıktığı, iş temposundan bir nebze olsun uzaklaştığı, deşarj olmak için çeşit çeşit planların yapıldığı bu dönemde diyette olanları da unutmadık.

Bayramda sık tercih edilen 3 konsepte uygun minik beslenme tüyoları hazırladık ki bu güzel dönemde kilo kaybetme/koruma stresine kapılmadan bu tüyoları hatırlayarak tatilin tadını çıkarabilin.

İlki geleneklerimiz gereği bizi biraz zorlayacak olan ‘Anne Evi’.

Evde yaptığınız dolmaların içine koyulan bulgurlar pirince dönmüş, şekersiz beslenmeniz baklavalarla baltalanmış, çeşit çeşit börekler fırınlanmış olabilir. Sakın panik olmayın; uzun dönemdir oturtmuş olduğunuz beslenme düzeniniz, anne evinde yediğiniz bir porsiyon baklava ya da dolma ile bozulmayacaktır. Yapılan asıl yanlış ‘battı balık’ düşüncesiyle hareket edip ardı arkası kesilmeyen öğünler ile olacaktır. Bu yanlışa düşmeden, en az zararla bu işten nasıl kurutulurum derseniz bu önerilere kulak verebilirsiniz;

Reklam
Reklam

Güne sağlam protein içeren bir kahvaltı ile başlayın ki iştahınızı sabahtan kontrol altına alın.

Tabağınızda yumurta mutlaka bulunsun. Düşük kalorili diye meyveli yulaflı kaseler tercih etmeyin ama geleneksel bayram kahvaltı sofralarının cazibesine de kapılıp gitmeyin. Bal, reçel, çikolata kremaları ve kaymak seçeneklerini yemeden önce gün içinde tüketecek olduğunuz tatlı, baklava porsiyonunu düşünün. Tercihinizi hangisinden yana yapacağınız size kalmış..
Ekmek ya da karbonhidrat grubunu bu dönemde kahvaltı öğününde azaltıp günün diğer kısımlarında kullanmak adına saklı tutabilirsiniz. Ya da sevdiğiniz anne böreğinden bir parçayı ekmek seçeneği olarak kullanabilirsiniz.

Ziyarete gittiğiniz yerlerdeki ikramların tümüne ‘evet’ demeyin.

Hayır demek bazen zor olabiliyor ancak vücudunuza olan yansımalarını düşündüğünüzde bazen hayır diyerek avantajlı çıkabilirsiniz. Her gittiğiniz yerde ikram edilen tatlıya ve içeceğe ‘evet’ derseniz; günlük kalori alımını arttırmanın yanında sindirim sisteminizi de alışık olmadığı bir duruma sokabilirsiniz.

Reklam
Reklam

Sevdiğiniz yiyeceklerin tadına bakın, sevdiklerinizle paylaşarak kalorisini azaltın.

-Anne yemeklerini ‘Ana Öğün’ olarak tüketin.

Kahvaltıda yemediğiniz böreğin ya da sarma/dolma türlerinin zamanını öğle yemeğine saklayın. Yanına da protein kaynağı bir bardak ayran ya da kefir ile ana öğününüz tamamlandı bile. Hem doyursun, hem lezzetten mahrum bırakmasın hem de kilo aldırmasın diyorsanız kilit nokta olan porsiyon kontrolünü sağlamanız yeterli olacaktır.

Bir dilim tepsi böreğinin yaklaşık 3-4 dilim ekmek hakkına, 6 adet zeytinyağlı yaprak sarmanın ve 2 adet biber dolmanın 1 porsiyon hakkına sahip olduğu bilgisini hatırlatalım.

Olabildiğince hareket etmeye çalışın.

Düzenli spor rutininizden çıkmış olabilirsiniz. Egzersizinizin türünü değiştirin, yapabiliyorsanız küçük sayı ve setlerde ev egzersizleri ekleyin, hiçbir şey yapamazsanız adım sayılarınızı her zaman olduğu gibi yine kontrol edin. Gün içinde yapamasanız bile 10.000 adım açığını kapatmak adına akşam yürüyüşleri yapmaya çalışın.

Gideceğiniz bayram ziyaretlerine arabayla değil yürüyerek gitmeye, apartmanlarda ise asansör değil merdiven kullanmaya özen gösterin.

Reklam
Reklam

Günde 1 fincan yeşil çay için.

Bayramlarda siyah çay ve kahve sıkça tüketilen içeceklerdendir. Her birinin sağlığa faydası olsa da siz bu fincanlardan birini yeşil çay ile değiştirin.

Yeşil çay içerdiği kateşin türleri sayesinde vücutta yağ depolanmasını engellemeye yardımcı olmakta, metabolizmanızı dinç tutmaktadır. Sizce de bu dönemde metabolizmanızın biraz daha aktif olmaya ihtiyacı yok mu ?

Son iki öneriyi aslında sadece ‘Anne Evi’nde değil tatilde gittiğiniz her yerde uygulayabilirsiniz.

Beslenme tüyolarının ikinci grubuna ‘Plajda’ devam edelim.

Neredeyse bir yıl boyunca bu tatilin hayalini kurdunuz. Yiyip içmek ve eğlenmek tabii ki hakkınız. Ancak tatilinizin sonunda tartıda kötü bir sürpriz ile karşılaşmak ve bu tatilinizi kötü hatırlamak istemiyorsanız tercihlerinizi doğru besinlerden yana yapmalısınız.

Açık büfe kahvaltı seçiminizde dikkatli olun.

Kural basit; tabağınızın yarısını protein kaynaklarıyla, diğer yarısını ise ikiye bölüp taze sebze/meyve/yeşillikler ve kalan kısmını da karbonhidrat ve yağ ile doldurun.

Reklam
Reklam

Protein kaynaklarından en kalitelisi olan yumurtayı ister haşlanmış isterseniz de omlet/menemen formunda tüketebilirsiniz. Omlet konusunda dikkat etmeniz gereken noktalardan birisi içerisine eklettirdiğiniz diğer besinlerdir. Kaşar gibi yağlı peynirler, sosis, salam gibi işlenmiş etler yerine çeşitli sebzeler, biberler, mantar, ve yağsız peynirler daha avantajlı seçeneklerdir. Bir de eğer ‘az yağlı’ şeklinde rica edebilirseniz çok daha güzel olur.

Gün içinde alkollü içecek tüketecekseniz açık büfede taze ya da kuru meyve tercih etmemeli, karbonhidrat seçerken daha temkinli olmalısınız. Börek, poğaça yerine tahıllı bir dilim ekmek kurtarıcınız olabilir.

Yüzmek iyi bir kardiyo egzersizidir.

Plajın en güzel yönlerinden birisi yüzme egzersizini bize sağlıyor olmasıdır. 1 saat aktif olarak yüzdüğünüzde 250-500 kalori yakma şansınız vardır. Bu nedenle plajda sadece güneşlenmeye değil yüzmeye de zaman ayırın.

Plaj çantanızda ara öğün bulundurun.

Kolay taşınabilir ve tüketilebilir, tok tutan sağlıklı seçenekleri plaj çantanızdan eksik etmeyin. Özellikle öğleden sonra atıştıracağınız minik bir ara öğün akşam yemeğinde daha az kalori almanıza yardımcı olacaktır. Örneğin çiğ kuruyemişler ve taze meyveler bu konuda size yardımcı olabilir. Bir öneri olarak evde diyete uygun hazırlamış olduğunuz kurabiye tarzında atıştırmalıklar da plaj satıcılarından alacağınız midye, mısır gibi besinlerden daha avantajlıdır.

Reklam
Reklam

Eğer otel içerisindeyseniz çay saatlerine, kanepelere, poğaçalara ve kurabiyelere dikkat. Yediğiniz 1 adet minik kurabiyenin kalorisinin 60-70 den başladığını ancak bir büyük boy elmanın 70 kalori olduğunu hatırlatalım.

Son olarak bayramda ‘yurtdışı’ kaçamağı yapacaklara birkaç öneri;

Gittiğiniz şehrin lezzetleri ile keyif yapmak istiyorsanız dengelemek için altın anahtarınız ‘yürüyüş yapmak’tır. Bol adım atarak aldığınız kalorileri yakıp yurt dışı gezinizi bir avantaja çevirebilirsiniz.

Sipariş vereceğiniz kafe ya da restoranlarda da porsiyonu paylaşacak şekilde ayarlayıp her lezzetin tadına bakma şansı yakalayabilirsiniz.

Bol adım atmanın getirisi olarak bolca su da içmeniz gerekmektedir. Bir de öğünlerinizi kendiniz hazırlamayıp dışarıdan tükettiğiniz için ister istemez daha fazla tuza maruz kalabilirsiniz. Yolculuk nedeniyle vücut su tutmaya meyilli olduğundan bu etkiler de birleşince bol su içenler bu dönemi en az zararla atlatacaktır.

Özetlemek gerekirse; her nerede olursanız olun azı karar çoğu zarar mantığıyla hareket edip dengelemeyi elden bırakmadığınız zaman bayram tatiliniz daha da keyifli geçecektir. O zaman herkese huzurlu, sağlıklı, keyifli bayramlar ..

Reklam
Reklam