Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bayramlarda tatil yapmak için bankalardan kredi kullanmayı uygun bulmadıklarını söyledi.
İnsanların 5 günlük ağalık için 5 yılık köleliği tercih etmelerinin doğru bir seçim olmadığına işaret eden Kaya, "Bayramı tatil havasında geçirmek için ille de 5 yıldızlı otellerde, yurt dışında tatil yapmak gerekmiyor. Kredilerle kendi geleceğimizi ipotek altına aldırmayı tavsiye etmiyoruz. Dünya ekonomilerinin bir saat sonrasının belli olmadığı ve özellikle ülke yönetimlerinin de değiştiği, para sistemlerinine alt üst olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Türkiye’de de 2 ay sonra bankacılık sistemimizin ne olacağını bilmiyoruz. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerekiyor’ dedi.
"Bayram alışveriş içindir" mantığıyla hareket etmenin yanlış olduğunu ifade eden Kaya, bayramları kredi borçlarıyla zehir etmenin iyi bir şey olmadığını kaydetti.
Bazı iş yerlerinin fiyat etiketlerinin yanıltıcı olduğuna dikkati çeken Kaya, şöyle devam etti: "Tüketicilerin bu noktada bilinçli davranmaları gerekir. Etiket fiyatlarındaki yanıltmalardan dolayı ihtiyacı olmadığı halde ürün alan tüketiciler bulunduğunu biliyoruz. Bunlar alışverişe itici hareketlerdir. ’10 lira olursa olmaz, 9.99 olursa alırım’ zihniyetiyle alışveriş yapıyoruz. Bu noktada tüketicinin dikkatli olması, kesinlikle ihtiyacı yoksa fiyatlara kanıp alışveriş yapmaması gerekir. Bu, indirimde son nokta mantığını bize yerleştirmek için kullanılan bir yöntem. Tüketicilerin kredi ve ürün reklamlarına kanmaksızın, kendi ihtiyaç ve isteklerini, kendi iradeleri doğrultusunda oluşturmalarını tavsiye ediyoruz. Paramız varsa kral biziz. Başkasını parası ile yaşanan krallıktan hiçbir zaman hayır gelmemiştir. Başkasını zengin edecek alışverişler yapmakla başkalarını mutlu ediyoruz ama kendimizi hüzünlere boğuyoruz."
1 MİLYON 200 BİN KİŞİ KREDİ KARTI BORCUNDAN DOLAYI KARA LİSTEDE
Kaya, bankalara olan borcun 200 milyar lirayı geçtiğini savunarak, bu borçların nedeninin tatil kredileri, bayramlarda yapılan alışverişler ve tüketicileri yanıltıcı etiketler olduğunu savundu.
Türkiye’de 1 milyon 200 bin kişinin kredi kartı borcundan dolayı Merkez Bankasının kara listesine girmiş durumda olduğuna işaret eden Kaya, "900 bin kişi de ihtiyaç kredisinden dolayı kara listeye girmiş. Bunlar azımsanacak rakamlar değil. Toplam kredi kartı borçluları içinde yüzde 10’u geçen bir ödenemezlik sıkıntısı söz konusu ama azımsanacak bir rakam değil bu. Yüzde 10’luk bir kitle kredi kartı borçlarını ödeyememekten dolayı kara listeye alınıyor.
Kaldı ki ödeyenlerin bir çoğu da ailelerinin yardımıyla, arsasını satmakla, elindeki değerli eşyaları ve bugüne kadar kazandıklarını satmakla, dairesini ve arabasını kaybetmekle borçlarını ödeyebiliyor" şeklinde konuştu.
Bankaların 2008, 2009 ve 2010 yılında astronomik rakamlarda kar oranları açıkladığını ifade eden Kaya, Türkiye’de bankacılığın altın çağını yaşadığını öne sürdü.
Bankaların 2009 yılında sadece kredi kartlarından elde ettikleri gelirin 5 milyar 700 milyon lira olduğunu belirten Kaya, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu rakamın geçen yıl 6,5 milyar liraya yaklaştığını biliyorum. 20 milyar lirayı geçen yıllık karın 4’te birini bankalar kredi kartı faizinden elde ediyorlar. Tüketicilerimiz ihtiyaç listesi yaparak alışverişe çıksınlar.
Bütçeleri çerçevesinde hareket etsinler. Bayram, savurganlık sezonu değildir.
Sadece dostlarla güzellikleri paylaşma sezonudur. Bayramları bütçeleri aşmanın, kart limitlerini sıfırlamanın olduğu bir zaman dilimi değil, sadece gülmenin limitsiz yaşanacağı bir zaman olarak geçirilmesini tavsiye ediyoruz. Gülmede limitsiz, harcamada limitli bir bayram yaşanmalı."