ANKARA (İHA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, bayramlara her yıl gelip geçen sıradan tatil günleri olarak bakılmaması gerektiğini belirterek,
bayramların, insanlığın kendini yenileme ve huzur iklimine giden yolun köprüleri olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında bireysel ve sosyal hayatta sorumluluk, sabır, fedakarlık, paylaşma ve dayanışma duygularının öne çıktığı, islam dini hakkında sağlıklı bilgilenme ve derin bir dindarlık şuuru içinde ibadet etme hazzının yoğun olarak yaşandığı Ramazan ayını geride bırakarak kaynaşma günü olan bayrama ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Bugün insanların birbirini daha iyi anlamaya, ahlaki erdemlerini geliştirmeye ve başkalarının dertleriyle dertlenmeye her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğuna işaret eden Bardakoğlu, bayramların, insani ve dini güzelliklerin birlikte yaşandığı, toplumun bütün kesimlerinin birbiriyle kaynaştığı sevgi ve dayanışma günleri olduğunu vurguladı. Bayramlara, her yıl gelip geçen sıradan tatil günleri olarak bakılmaması, bayramların insanlığın kendini yenileme ve huzur iklimine giden yolun köprüleri olarak görülmesi gerektiğini ifade eden Bardakoğlu, tüm vatandaşları bayram günü, Bayram namazına giderek, vatan sathına yayılan mabetlerde islam dininin ve vatanın birlik şölenine katılmaya çağırdı.
Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Evlerimizin canlı bayramları olan çocuklarımızı, kuşatıcı bir sevgi ve kardeşliği yaşadığımız bu ibadetin coşkusu ile tanıştıralım ve bayramın coşkusunu evlerimize taşıyalım. Bayram süresince birbirimizi ziyaret ederek evlerden evlere barış, huzur, sevinç, müjde ve kardeşlik duygularımızı taşıyalım. Bayram günlerini, kırılan kalplerin onarılması için fırsat bilelim. Özellikle varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızı unutmayalım ve onların hayır dualarını alalım. Evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanlarımızı hatırlayalım, öksüz ve yetimlerin, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerinin yüzlerinin gülmesine ve ümitlerinin yeşermesine vesile olalım. Bizimle bayram sevincine katılamayan kimseleri, hapishane ve hastane köşelerinde, düşkünler yurdunda bulunan vatandaşlarımızı ziyaret edip gönüllerini alalım. Bizler bu güzel yurdumuzda bayramın mutluluğunu yaşarken İslam aleminde yıllardır kendi dini bayramlarını sevinç ve mutlulukla kutlamaya hasret kalan, gözyaşı, şiddet, savaş ve yoksulluğun gölgesinde bayramı geçiren din kardeşlerimizi unutmayalım ve onlar için de dua edelim. Ramazanda kazandığımız güzel haslet ve yüksek değerleri Ramazan sonrasında da koruyup yaşamaya çalışalım. Milletimizin, yurtdışındaki bütün vatandaş ve soydaşlarımız ile İslam aleminin bayramını tebrik ediyor, toplumumuzun her kesiminde bayramın bütünleştirici ve kaynaştırıcı havasının hakim olmasını, bayramın bütün insanlığa barış ve huzur getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum".