Uzun bayram tatili belirsizliğini, bayram sürecinde kredi maliyetlerini, bayram esnasında ABD temerrüt riskini taşımak istemeyenlerin son satış günü bugün. Bugün yukarıdaki riskler nedeniyle nakit olmak isteyen, ya da en azından kredili hissede kalmak istemeyenlerin satışlarını yapmaları gerekiyor. Tabii eğer dün yapmadılarsa!
Aynı şekilde, alımı düşünenler için de, bahsettiğim satış baskısı nedeniyle düşük fiyatlarla alım yapabilmeleri imkanı olacak bir gün. Çünkü yarın alacak olanların para takası bayramdan sonraya kalıyor. Bu nedenle yarın daha iyi fiyatlamalarla karşılaşma ihtimalimiz daha yüksek. Bu nedenle bugün farklı niyetlerle satıcı ve alıcıların çarpıştıklarını görebiliriz. İyi olan kazansın diyorum:)
Dow ve BIST için dün bahsettiğim destek seviyelerini biliyorsunuz. DOW bu seviyelere geldi. BIST için ise 74.467 henüz görülmedi. DOW için bu akşam FED'in yeni başkanı olarak atanması beklenen Janet Yellen'in adının netleşmesi nedeniyle tam destek seviyelerinde alımların geldiğini görebiliriz. Yellen'in yumuşak bir para programı izlemesi beklentisi borsa için olumlu algı yaratabilir. Ama borç tavanı krizi çözülmezse, karşılaşılması beklenen temerrüt riski halâ tepemizdeki büyük risk olarak durmaya devam ediyor. Ben hem Yellen'in atanacak olması, hem de uzlaşma görüşmelerinin başlaması umudum nedeniyle dün de dediğim gibi desteklerden alımların gelmesini daha kuvvetli görüyorum.
BIST için düşüncemi söyledim. 74.467 seviyesine kadar bir riskimiz daha olabilir ama ben olası gevşeme halinde de alımların gelmesini BIST'in bu seviyeyi aşağı doğru kırmamasını bekliyorum. Tabii hem DOW, hem de BIST için verdiğim desteklerin aşağı kırılması halinde, teknik olarak dün verdiğim alt seviyelere düşme riskimiz çok yüksek olur diye de uyarmak istiyorum.
OVP Açıklandı Ali Babacan tarafından üç yıllık Orta Vadeli Program açıklandı. Enflasyon ve işsizlik yukarıya, büyüme aşağıya revize edildi. Hükümetin önceliği büyümeden tasarruflara kaydırılmış gözüküyor. Bu sayede cari açığın düşürülmesi hedefleniyor. Kredi kartı kullanımlarına bir takım limitler ve sınırlamalar getirildi. Tasarruf odaklı politikalar nedeniyle sıkışık bir döneme giriyoruz. Ancak eğer ABD ve AB içinde bulunduğu durgunluk döneminden kurtulur ve büyüme sürecine girebilirse, bu takdirde Türkiye için hedeflenen cari açık ve büyüme hedeflerinin üstüne çıkılacağı görüşündeyim.
Tasarrufların arttırılması isteniyorsa, pozitif faiz uygulamasına geçilmenin de yöntemlerden biri olacağı düşüncesindeyim. Ancak bence asıl sorunumuz tüketim fazlalığı değil, yabancının malını daha fazla tüketmemiz diye düşünüyorum! Yani bence asıl problem üretim yetersizliğidir. On yıldır uygulanan düşük kur yüksek faiz politikası cari açığın en önemli nedeni olmuştur düşüncesindeyim. Gerçekçi kur uygulamasından uzak kaldığımız yıllarda, yatırımcıyı üretimden uzaklaştırıp ülkemizi ithalat cenneti haline getirdik. Şimdi bu durumu tersine çevirebilmek için, gerçekçi kur çok önemli bir hedef olmalıdır. Ama maalesef merkez bankası başkanımızın Dolar için önce 1,90'lı, sonraki ay yaptığı açıklamasında da 1,80'li rakamları konuşması bu gerçeğin halâ tam olarak anlaşılamamış olduğunu gösteriyor!
Marka ve patentli üretimin teşvik edilmesi büyük önem taşıyor. Bir önceki programda bu yöndeki kararların yetersiz kaldığı görülüyor. Bu nedenle yatırımların önünün açılması için nelerin yapılması gerektiği yeniden teferruatlıca gözden geçirilmelidir.
IMF Büyüme Beklentilerini Revize Etti
Dünya ortalamasını düşüren IMF, Türkiye için büyüme hedeflerini ise, % 3,4'ten % 3,8'e yükseltti. Ama pozitif faize geçilmesinin gerekliliğini de ifade etti. Gördüğünüz gibi son dönem, rating kurumları da dahil çevrelerden pozitif faize geçilmesi yönünde telkinleri görüyoruz. Dün açıklanan OVP hedeflerine ulaşmak için de, pozitif faizin bir araç olacağı görüşündeyim.
NOT: Yazı 08:59'da borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.
Aydın Eroğlu
Stratejist