Bayramlık Düşünceler

Konu bayram olduğunda önümüze gelen her şeye geçmiş yaşam deneyimlerimizin ışığı altında bakar ve bayramlık diye başlayan her şeyin mutluluk verici bir tema ile desteklenmesini umarız.

Konu bayram olduğunda önümüze gelen her şeye geçmiş yaşam deneyimlerimizin ışığı altında bakar ve bayramlık diye başlayan her şeyin mutluluk verici bir tema ile desteklenmesini umarız. Biliriz ki, bayramlar neşe ve mutluluğun zirve yaptığı zamanlardır. Bayramlık giysi, bayramlık şeker, bayram yemeği, bayram ziyareti, bayram harçlığı gibi şeylerin bir ucu kendine göre tatlıdır.

Bayramlık düşüncelerin de doğal olarak öyle olması gerekir. Bu düşüncelerin bir ucu bayram kutlamasıdır ve o kutlama da iyi dileklerle bezeli olduğu için tatlıdır. O anlamda öncelikle bu yazıyı okuyan, okumayan herkesin mübarek Ramazan Bayramını yürekten kutlar, herkese huzur, mutluluk, sağlık getirmesini Allah'tan dilerim.

Reklam
Reklam

Dini bayramların insanlar arasında yumuşamayı, kardeşliği, yakınlaşmayı sağlıyor olması, sevgi ve saygı gösterilerinin bu bayramlarda diğer bütün vakitlerden daha çok yaşanıyor olması bilinen ve ona gerçek tadını veren yanlarıdır.

Ramazan ve Kurban Bayramları süresince çoğu kimse için aylar boyu ziyaret edilmemiş büyükler, yakınlar, tanıdıklar ziyaret edilirler. Halleri, hatırları sorulur. Bayram nedeniyle az ya da çok her evde yapılmış olan hazırlıklarla konuklar karşılanır. Doğal ve katışıksız güler yüzlerle insanların önüne çıkılır. Eller sıkılır, yakınlar sarılıp kucaklanır.

Bayramlar bize birbirimizi, sorumluluklarımızı hatırlatır. Başka bir evde, yerde yaşayan yaşlı tanıdıklarımıza ya da bizden medet bekleyen başkaca yakınlarımıza karşı yapmamız gerekenleri tam anlamıyla yapamadığımızı düşündürür.

Bayramlar bayramsız geçen zamanlarda başımıza, ayağımıza dolaşan ve çoğunun kaynağı yalnızlık, unutulmuşluk, sahipsizlik olan kara bulutları, ayak bağlarını toplar ortalıktan kaldırır.

Bayramlar normal koşullarda çıkmayacağımız yolculuklara çıkartır bizi, gitmeyeceğimiz yerlere götürür, kullanmayacağımız izinleri kullandırır.

Reklam
Reklam

Gittiğimiz yerlerde yaşlıların saçlarının biraz daha ağarmış, bellerinin biraz daha bükülmüş olduğunu görürüz. Çocukların büyüyüp genç insanlara dönüştüğünü fark ederiz.

Ablamızın bu yıl yeni ürünle yapmış olduğu reçelin tadına bakma fırsatı buluruz. Geçen aylarda sünnet olmuş yeğenimizi kutlarız. Pek çok sürpriz götürür, pek çok sürprizle karşılaşırız.

Dini bayramların bütün bu açılardan bakıldığında bayramlar arasında yerleri bambaşkadır.

Artık yıllardır her dini bayramda bir yerlere tatile giden, yukarıda sayılan gelenekleri ve tatları çoktan unutmuş olan insanlar için bütün bunlar yoktur. Onlar için bayramlar salt bir tatil fırsatı olmaktan öte anlam taşımamaktadırlar. Çocukları için de bu anlamda yaşam deneyimleri olmadığı için durum çok daha kötüdür. Onlar bu bayramların bu kadar güzelliği içinde taşıyan zamanlar olduğunun farkında bile değillerdir.

*

Vanlılar olarak yaşadığımız ağır deprem deneyiminin sonrasında idrak ettiğimiz ikinci bayramı yaşıyoruz.

Geçen yıl evleri zarar görmemiş olanlarla bir kısım hafif hasarlı evlerini onarıp içine geçmiş olanlar dışındaki hemşehrilerimiz ya şehir dışında geçirdiler bayramlarını ya da konteynırlarda kutlamak durumunda kaldılar.

Reklam
Reklam

Dün şehirden kampüse minibüsle gelirken Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü karşısında, Erciş Yolu üzerindeki Tahirpaşa Konteynır kentinde inenler olduğunu gördüm. Bildiğim kadarıyla orası şehrimizde halen faal olan tek konteynır kenti ya da İpek Yolu tarafında bir tane daha varsa iki konteynır kentinden biri. Yani deprem sürecinde kurulmuş olan çok sayıda konteynırın neredeyse tamamına yakını boşaldı ve konteynırlar da başka ihtiyaç sahibi bölgelere gönderildi. Oralarda yaşayan insanların çok önemli bölümü devletimizin kış koşullarını dinlemeden yapıp tamamlamış olduğu sayıları on bini geçen güvenli TOKİ konutlarına ya da deprem sonrası onarılmış evlere geçtiler. Hala onarımı, güçlendirilmesi süren çok sayıda bina olduğunu da burada ifade etmek gerekir.

Yani pek çok insanımız bu bayramı güvenli ve yeni binalarında karşılıyor.

Kısa zamanda tamamlanıp sahiplerine teslim edilmiş binaların su, yol, doğalgaz gibi kimi sorunlarının bir kısmının henüz tam olarak çözümlenmemiş olduğunu zaman zaman yerel basındaki yakınmalardan öğrensek de genel anlamda oralara taşınmış olan hemşehrilerimizin bu bayramı geçen yıla göre daha iyi koşullarda karşıladığını söyleyebiliriz.

Reklam
Reklam

Deprem sonrası gittikleri başka şehirlere yerleşmiş olanlar zaten oralardaki ikinci bayramlarını yaşıyorlar.

Depremden ağır hasarlı çıkan bina sahiplerine yapılan TOKİ konutlarının bir kısmı da evlerin sahiplerinin başka yerlerde bulunmaları ya da birden fazla ev sahibi olmaları nedeniyle bu süreçte Van'a kırsaldan ya da başka şehirlerden göç eden insanlar tarafından dolduruldu. Konut arzındaki bu beklenmedik durum az da olsa kente doğru bir göç dalgasını tetikledi.

Tek katlı müstakil evlerinden gelip toplu konutlara yerleşen ailelerin bir kısmı doğal olarak toplu yaşama geçme sürecinin zorluklarını yaşıyor, yaşatıyorlar.

Eminim ki bu bayram süresince o köylerden, kırlardan gelenlerle kentte konu komşu hatırının farkında yaşamış olanlar hiç tanımadıkları halde üst kattakinin, alt kattakinin kapısını çalacaklar; bayramını kutlayacaklar, tanışacaklar.

Kimileri içine kapanacak, birilerinin kapısını çalmasını bekleyecek ya da kapısı çalındığında tedirgin olacak.

Bu bayram Van'da geçen bayrama göre daha dolu yaşanacak.

Reklam
Reklam

*

Çocukluk zamanlarımın bayramlarını anımsıyorum. Büyüklerimizin ellerini öpüp şekerin yanında harçlık, fındık, ceviz, kuru üzüm, leblebi, bisküvi, bazen mendil gibi şeyler aldığımız zamanları.

Evlerimizin yakınına, önüne milavlar (içine fındık atılarak oyun oynanan avuç içi kadar çukur) kazıp oyun oynadığımız zamanları.

Teyzem oğlu Şefiğin bayramlık kıyafetleri ile tiril tiril geldiği, bayramın ilk günü saat sekiz ile dokuz arasında bize uğradıktan sonra “mehleye” (Şabaniye Mahallesine) bütün hısım akrabanın olduğu yere gittiği, bu planını bayramlar, yıllar boyu sürdürdüğü zamanları.

Etnik köken, coğrafi köken bakılmadan bütün konu komşunun sıra ile ziyaret edildiği, duruma göre her evde Türkçe, Kürtçe muhabbetlerin yapıldığı, çocukların saygı ile diz çöküp büyüklerini dinledikleri zamanları.

Bir çift lastik ayakkabı, bir kısa pantolon da olsa çocukların çok mutlu oldukları zamanları.

O zamanın çocukları şimdinin yetişkinleri ve yaşlıları, o zamanın küçük Van'ı da artık şimdinin Van Büyükşehiri. Değişim ve dönüşüm herkesi ve her şeyi etkilediği gibi bizleri de, yaşadığımız yerleri de değiştirip dönüştürdü.

Reklam
Reklam

*

Sabah namazı vakti yaşamakta olduğum kampüste yoğun köpek sesleri duyuyorum. Ayın doğuşunda ve batışında, günün ağarmasında bu tepkiyi gösterdiklerini bildiğim köpeklerin havlamaları da bayram düşüncesi ile birleştiğinde sanki bana pek çok kimsenin işitmediği bir mesaj gibi geliyor.

Sanki o hayvanlar bize “ey insanlar, bugün sizin bayramınız; kalkıp bayramlaşacaksınız, güzel yiyecekleri, tatlıları paylaşıp tatlı tatlı konuşacaksınız. Birbirinize saygı, sevgi gösterip izzet ikramda bulanacaksınız ve her bayramda olduğu gibi, her sıradan günde olduğu gibi biz hayvanları unutacaksınız, bizi görmezden geleceksiniz” der gibiler.

“Sizi var eden Allah bizi de var etti. Yaşadığınız çevrelerde biz de yaşıyoruz. Her geçen gün kurduğunuz yaşam alanlarınızla bizim yaşadığımız yerleri daraltıyor, bizim beslenme olanaklarımızı sağlayan vahşi ortamları denetim altına alıyorsunuz.

Bu bayram günlerinde olsun bizi göremez misiniz? İnanan insanlar olarak bizim de haklarımız olduğunu dikkate alarak az ya da çok bizim için de bir şeyler yapamaz mısınız?”

Reklam
Reklam

Onların bu mesajlarını da sizinle paylaşmadan edemiyorum.

Yine bu mübarek bayram sabahında televizyonda her gün izlediğim Arapça yayın yapan El Hiwar kanalından canlı yayında Mısır'ın Kahire kentinin El Adaviyye meydanında toplanmış büyük bir kalabalık olduğunu görüyorum. Bu insanlar bir ayı aşkın süredir maruz kaldıkları haksız darbeyi protesto etmek için geceli gündüzlü ve üstelik Mısır'ın sıcağında o meydandalar. Mübarek bayram gününün onlar açısından sıkıntılı geçtiğine tanık oluyor ve bunun sızısını da yüreğimin bir kenarında duyuyorum.

Suriye'de, Myammar'da, Filistin'de, Çin'in Uygur Bölgesinde Müslümanların bizim kadar rahat olmadıklarının da farkındayım. Eminim ki Müslüman olmayanların da dünyanın değişik yerlerinde sıkıntıları var.

Yani bayramlık düşüncelerimin tatlı olanlarının yanında acılarının da bulunduğunu ister istemez fark ediyorum.

Bundan sonraki bayramlarda dini, ırkı, inancı ne olursa olsun bütün insanların çok daha mutlu, huzurlu, sağlıklı olmalarını diliyor ve umuyorum.

Reklam
Reklam

Etkili ve yetkili yerlerdekiler başta olmak üzere bütün insanların bu bayrama göre gelecek bayramda ufuklarının daha geniş, yüreklerinin daha büyük, vicdanlarının daha güçlü olmasını temenni ediyorum.

08/08/13

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz