Bazı Meyvelerin Suyunu Sıkmak, Antioksidan Seviyesini Yarıya Kadar Düşürüyor

Özel Çorlu Reyap Hastanesi diyetisyenlerinden Özge Karaman, bazı meyvelerin sularının sıkıldığında antioksidan seviyesinin yarıya kadar...

Özel Çorlu Reyap Hastanesi diyetisyenlerinden Özge Karaman, bazı meyvelerin sularının sıkıldığında antioksidan seviyesinin yarıya kadar düştüğünü belirterek, “Öncelikli tercih, meyvenin kendisini tüketmek olmalı” dedi.

Karaman, ömür süresinin artmasına yol açan en güçlü girişimin, yetersiz beslenmeye neden olmayacak şekilde vücudun ihtiyaçlarını karşılayarak kalori kısıtlaması yapmak olduğunu kaydetti. Yaşlanmanın tam olarak bilinen bir nedeni olmadığını, ancak dikkat edilmesi gereken en önemli konunun, olabildiğince işlenmemiş doğal gıdaları tercih etmek olduğunu vurgulayan Diyetisyen Özge Karaman, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Reklam
Reklam

“Yaşlanmanın tam olarak bilinen bir nedeni yok. Ortaya atılan teorilerden en çok ilgi çekeni ise serbest radikallerin hücre ve DNA’da hasar vermesidir. Kandaki antioksidan düzeyi yiyeceklerin antioksidan kapasitesiyle ilişkilidir. Antioksidanlarca zengin, yaşayan, doğal gıdalar tüketmek yaşlanmaya neden olan hücre hasarının azaltılması dolayısıyla, yaşlanmanın yavaşlatılmasında oldukça etkilidir. Beslenmemizdeki antioksidan miktarını attırmak ve birçok sağlık probleminin önüne geçmek için karışık beslenmek, her renk sebze ve meyveden tüketmek önemlidir. Öncelikle dikkat etmemiz gereken konu, olabildiğince işlenmemiş doğal gıdaları tercih etmek; çünkü uygulanan her işlem antioksidan kaybı demektir. Acı biber, kırmızıbiber, kültür mantarı, ıspanak ve turpun diğer sebzelere göre antioksidan içerikleri daha yüksektir. Son yıllarda moda sebzeler haline gelen brokoli, enginar, lahana ve roka orta derecede antioksidan içeriyor. Havuç, kereviz, patlıcan, patates, pırasa, kabak, karnabahar, marul, salatalık ise antioksidan içeriği düşük sebzelerdendir. Meyvelerden böğürtlen, ahududu, frenk üzümünün ve kuru meyvelerin antioksidan miktarı çarpıcı derecede yüksek. Bu grubu yaban mersini, siyah üzüm, portakal, ananas, kivi ve erik takip ediyor. Kiraz, incir, elma, şeftali, kayısı, kavun ise antioksidan içeriği en düşük olan meyvelerdir.”

Reklam
Reklam

“ÖNCELİKLİ TERCİHİNİZ MEYVENİN KENDİSİNİ TÜKETMEK OLSUN”

“Meyvelerin suyu sıkıldığında antioksidan seviyesi bazı meyvelerde yarıya kadar inebilir. Bekletildiğinde antioksidan vitamin kayıpları da artar” diyen Karaman, şöyle devam etti:

“Öncelikli tercihiniz meyvenin kendisini tüketmek olmalıdır. Suyunu sıkıyorsanız hızlı bir şekilde tüketmelisiniz. Yeşil çayın antioksidan seviyesi siyah çaydan daha yüksektir. Kahve ise yeşil çayın yaklaşık 5 katı kadar antioksidan içerir. Çok aşırıya kaçılmamak üzere kullanıldıklarında iyi birer destek olabilirler. Sıvı yağlardan antioksidan değeri en yüksek olanlar soya ve sızma zeytinyağıdır. Bu yağları ısıya maruz bırakmadan, özellikle yemekler piştikten sonra ve salatalarınıza kullanmanız faydalı olacaktır. Tahıllarda antioksidanların çoğu kepek ve rüşeym kısmında bulunur. Tam tahılların antioksidan seviyeleri meyve ve sebzelerden çok daha yüksek ancak, rafine hale getirilirken kabuk ve rüşeym kısmı ayrıldığından neredeyse yüzde 50’ye varan çok ciddi kayıplar meydana geliyor. Bu da neden tam tahıl ürünlerinin kronik hastalıkların önlenmesinde önemli olduğunu açıkça ortaya koyuyor.”

Reklam
Reklam

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN NELER YAPILABİLİR?

“Sonuç olarak beslenmenizdeki antioksidan miktarını arttırmak için, salatalarınızdan roka ve biber gibi sebzeleri eksik etmeyin; karışık renklerdeki sebzeleri kullanın” tavsiyesinde bulunan Karaman, açıklamalarını şöyle tamamladı:

“Ara öğünlerinizde taze sıkılmış meyve suyuna ya da yoğurdunuza böğürtlen ve ahududu blenderize ederek tükettiğinizde, ciddi bir antioksidan takviyesi yapmış olursunuz. Kuru meyveler günlük beslenmenizde çok büyük yer teşkil etmiyor olabilir ancak, antioksidanlar açısından ciddi katkı sağladıklarını unutmayın. Masanızın üzerinde, arabanızda veya çantanızda bozulmadan rahatlıkla taşıyabileceğiniz bu gıdalar bir avuç sağlık demek. Besleyici değeri rafine ürünlerden çok daha yüksek olan tam tahıllı ekmekler ve krakerlerin sağlığa katkısı gerçekten çok büyük. Sağlıklı yaşam ve birçok hastalığın önlenmesi için tam tahıl ürünlerin mutlaka beslenmenizde yeri olsun.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: