Bbp Genel Başkanı Destici, Irak Adalet Partisi Genel Başkanını Kabul Etti

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Suriye'nin bölünmesini istemediklerini belirterek, toprak bütünlüğünü şart olduğunu ve Türkiye'nin son dakikaya kadar direneceğini bildirdi.

BBP Genel Başkanı Destici, Parti Genel Merkezi'nde, Irak Adalet Partisi Genel Başkanı Enver Bayraktar ve beraberindeki heyeti kabul etti. Destici, yaptığı konuşmada, Irak'ta 2003 yılından bu yana devam eden yapılanmanın Türkmenlerin aleyhine geliştiğini bunun da oradaki Türkmenleri incittiğini ve üzdüğünü belirtti. Destici, Büyük Birlik Partisi'nin sadece 75 milyon insanın kalkınması, gelişmesi ve müreffeh bir halde yaşaması için kurulmadığını bildirerek, "Şehit Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu'nun çizgisi ve hareketimizin ortak paydası, amacı, tüm Türk İslam coğrafyasının, büyük bir millet olan Türk milletinin dertleri ile ilgilenmek ve çözüm yolu bulmaktır" diye konuştu.

Dünya Türklüğünün Irak'ta devam etmekte olan yapılanmaları izlediğini ve oradaki yönetimin Türk varlığını inkar eden bir halde olduğunu vurgulayan Destici, "Türkmenlerin oradaki durumu malum-u ilan gibi. Orada, Müslüman Türk varlığı heder edilmek ve ötelenmekle, gözardı edilmekle karşı karşıya. Kerkük'te, Telafer'de ve Musul'da Türkmen kardeşlerimizin yönetimler tarafından sıkıştırılıyor. Toprakları, arazileri gasp edilmiş vaziyette. Güvenli, huzur ve refah dolu bir hayat Türkmenlerin özlemi" dedi.

"TÜRKMEN KARDEŞLERİMİZİN GASP EDİLEN HAKLARI BİR TÜRLÜ GERİ VERİLMİYOR"

"Irak'ta milyonlarca insan öldü. Kadınlar dul, çocuklar yetim kaldı. Karşımızda harap olmuş bir Irak var" diyen Destici, konuşmasında şunları kaydetti:

"Etnik kavgalar körüklenmeye devam ediyor ve emperyalist güçler daha dağılmış bir Irak için, uzun vadede sömürülecek bir Irak için planlarını uygulamaya devam ediyorlar. Okyanus ötesinden gelerek oraları işgal eden ABD'nin, İngiltere'nin ne işi var orada. Onların, Irak'ın ve halkının kendi öz varlığı, milli serveti olan petrolünü neden sömürüyor. Nimetler onların oluyor külfet ise Irak halkının. En dikkat çekici ve hazin durumu ise orada Türkmen kardeşlerimizin durumu. Gasp edilen hakları bir türlü geri verilmiyor. Halbuki Türkiye bunları hal edebilecek bir güç sahibi. Suriye konusu da böyle. 2 milyonu Türkçe konuşamayacak kadar asimile olmuş toplam 4,5 milyon nüfuslu bir Suriye var karşımızda ve Türk hükümetinin gerektiği zaman en iyi şekilde müdahil olabileceği bir durumu var. Sayın Başbakan şu anki turları bunu gösteriyor. Ancak önümüzdeki günlerde yüzbinlerce insanı Türkiye sınırında görebiliriz. Tampon bölge oluşturulabilir ancak bu sıcak çatışmaları da beraberinde getirir."

Suriye'nin bölünmesini istemediklerini anlatan Destici, toprak bütünlüğü şart olduğunu ve Türkiye'nin son dakikaya kadar direneceğine işaret etti. "Benim gördüğüm, Türkiye kendini mecbur görürse gerekeni yapacağıdır" diyen Destici, Türkiye'nin İran'ı karşısına alacak bir şekilde hareket etmediğini söyledi. Destici, "İran'ın çalışmalarında şeffaf olmasını istiyor. Türkiye, ABD ve İsrail tarafından İran'a bir saldırıyı önlemeye çalışıyor. İran bizimle iyi geçinmeli biz de İran'la iyi geçinmeliyiz. Türk hükümeti bu şekilde İran'ın yaptığı işlerle ilgili 'Şeffaf hareket edin' diyor. Suriye ise farklı. Irak ve Suriye ve İran'dan yüzde yüz etkilenecek. İran'da on milyonlarca Türk kardeşimiz var. Dolayısıyla Suriye ve Irak'taki Türkmen kardeşlerimiz güvence altına alınmalı" şeklinde konuştu.

"TÜRKLERİN SESİ OLMAYA, MAZLUM MİLLETLERİN DERDİNE DERMAN ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Destici, BBP'nin, Büyük Birlik Hareketi'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun izini sürmeye devam ettiğini, merhum Yazıcıoğlu'nun Türk-İslam Coğrafyası ile ilgili görüş ve endişelerini, ülküsünü sürdürdüğünü anlattı. Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"BBP olarak bu coğrafyada kamuoyu oluşturacak güçteyiz. BBP, sırf 75 milyon insan için değil bütün Türk-İslam coğrafyası için çalışmalarını, siyasetini olgun bir şekilde sürdürmektedir. Bütün Türklerin sesi olmaya, bu coğrafyadaki mazlum milletlerin derdine derman aramaya devam edeceğiz. Bu uğurda sonuna kadar gideceğiz. Sayın Şahit Genel Başkanımız Muhsin beyin bırakmak zorunda olduğu bayrağı dalgalandıracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Cuma günü Kosova'da Şehit Başkanımız adına yapılacak bir etkinlikte olacağız. Orada da sizin dertlerinizi kardeşlerimizle paylaşacağız."

"2003 YILINDAN BU YANA ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIKLARA UĞRADIK"

Irak Adalet Partisi Genel Başkanı Bayraktar ise, Irak'ın Telafer, Kerkük, Musul ve diğer kentlerinde Adalet Partisi'nin aktif çalışmalar yaptığını kurdukları yardım dernekleri ile insanların hayati ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığını söyledi. BBP ile fikir ve ülkü birliktelikleri olduğunu kaydeden Bayraktar, hem milliyetçilik hem de muhafazakarlık noktasında önemli paydaları ve Irak'ta da böyle tanındıklarını ifade etti. "2003 yılından bu yana çok büyük haksızlıklara uğradık" diyen Bayraktar, "Adeta ateş çemberindeyiz Türkmenler olarak. Kerkük'te, Telafer'de Musul'da yağmalanan arazilerimiz, topraklarımız var. Partimizin şu an mecliste 9 sandalyesi var ancak bu yeterli değil" şeklinde konuştu.

Irak'ta her an bir iç savaş olabileceği iddia eden Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hükümette her teşkilatın görev almasını istiyoruz. Ancak orada bütün insanlar müthiş bir rekabet içerisinde. Kürt-Türkmen savaşına doğru iç sıkışmalar yaşıyoruz. Bizim bunlara yönelik tabii ki çalışmalarımız var. Kerkük'te gücümüz yok ve onların elinde. İnsanlarımız hep korku içinde her gün yüzlerce sabotaj, patlama ve suikastlar yaşanıyor. Genel Merkezimin dibinde patlamalar oluyor. Bunlar alışılmış şekilde sürmekte. Irak Türkiye'nin komşusu ve bir savaş halinde Türkiye bundan etkilenecek biliyoruz. Cenab-ı Allah bizleri kurtarsın."