BDP: En temel insan hakları bu ülkede baskı altındadır

10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü nedeniyle HDP ve BDP yazılı açıklamada yaptı.

ANKARA (ANKA)- BDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Av. Meral Danış Beştaş, yaptığı yazılı açıklamada, "Ülkemizde ne yazık ki insan hak ve özgürlükleri açısından kara bir tablonun yaşandığı ortadadır. En temel insan hakları bu ülkede baskı altındadır" dedi.

Beştaş, demokratik çözüm süreci ortamında bile en temel insan hakkı olan yaşam hakkının ihlal edildiği, gözaltı ve tutuklamaların bütün hızıyla devam ettiği, demokratik eylem ve etkinliklerin yasaklandığı, hasta tutsakların dahi serbest bırakılmadığını belirtti.

Reklam
Reklam

Binlerce insanın fikirlerinden, demokratik siyaset yapmaktan, muhalif olmalarından dolayı cezaevinde tutulduğunu vurgulayan Beştaş; "Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, partimizin yönetici ve üyeleri, il genel meclisi üyeleri cezaevlerinde rehin tutularak, bir halkın siyasal katılımı engellenmeye çalışılmaktadır. AKP iktidara geldiğinden beri, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı iki katını geçti" ifadelerini kullandı.

-HDP EŞBAŞKANI BİLGEN: "TÜRKİYE'DE İHLALLERİN UTANÇ VERİCİ DÜZEYDE"-

HDP Eşbaşkan Yardımcısı Ayhan Bilgen ise, İnsan Hakları Sözleşmesi'nin kabulünün 65. yılında Türkiye'de ihlallerin utanç verici düzeyde odluğunu savundu. "Türkiye'nin insan hakları politikasından kaynaklı en önemli sorun alanın, hiç şüphesiz devam eden yaşam hakkı ihlalleridir" diyen Bilgen şunları kaydetti:

"Son olarak Gever'de göstericilere yönelik silahlı müdahale sonucunda iki yurttaşımızın hayatını kaybetmesi, aslında geçtiğimiz yıla da damgasını vuran polis müdahale alışkanlığının son örneğidir. Gezi eylemleri boyunca ölüme sebebiyet verecek ölçüde aşırı güç kullanan polis ile ilgili etkin bir soruşturma ve yargılama sürecinin yaşanmamış olması, bu tavrın sistemli olduğunu gözler önüne seriyor."

Reklam
Reklam

İfade özgürlüğünün insan haklarının göstergesi olduğunu vurgulayan Bilgen, "Muhalif gazetecilere yönelik baskılar yanında, gösteri ve yürüyüş hakkının fiilen engellenmesine yönelik tutum, insan hakları yaklaşımını ortaya koyuyor" dedi.Bilgen, İnsan hakları savunucularının tehdit altında olmaya devam ettiği bir ülkede, devletin kendi insan hakları örgütlenmesinin güven verici ve inandırıcı olmasının beklenemeyeceğini kaydetti.