Bdp Genel Başkanı Demirtaş:

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm sürecine ilişkin olarak, "Barış ve demokrasi dediğimiz şey özgürlükler ve demokrasi ile taçlandırılacaksa bu tek başına Hükümetten beklenilebilecek bir durum değil. Sadece Hükümete güvenerek, bel bağlayarak, inanarak Türkiye'de ne kalıcı barış ne de özgürlük gelişmez" dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sürmeli Otel'de düzenlenen 'Demokrasi ve Barış Konferansı' sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 'çözüm sürecine' ilişkin sorusuna Demirtaş, şöyle karşılık verdi: "Barış ve demokrasi dediğimiz şey özgürlükler ve demokrasi ile taçlandırılacaksa bu tek başına Hükümetten beklenilebilecek bir durum değil. Sadece hükümete güvenerek, bel bağlayarak, inanarak Türkiye'de ne kalıcı barış ne de özgürlük gelişmez. Özgürlük ve barış isteyen herkes kendi taleplerini çok yüksek sesle bir ciddiyetle dile getirerek görünür hale getirmeli"

Demirtaş, konuşmasında, "Gönül isterdi ki Hükümet resmi olarak görevlendirdiği bir kişi aracılığıyla bu konferansı takip etseydi. 'Türkiye'de talebi olan kesimler ne diyor' bütün bunları Hükümetin bu salonlarda duyması lazım ve bunları dikkate alacak bir programı önüne koyması lazım. Böyle olursa ancak biz kalıcı barışa daha emin adımlarla ilerlemiş oluruz" dedi.

Konferans sonucunda ortaya çıkacak yol haritasının herkes açısından takip edilebilecek yolu göstereceğini söyleyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buradan belki bir komite çıkacaktır. Bu komite bütün bunların hayata geçmesi için bir program çıkarabilir." Hükümetin resmi olarak konferansa davet edilmediğini bildiren Demirtaş, barış ve özgürlüğü konuşmak isteyen herkese bir çağrının yapıldığını ve Hükümetin de bu çerçevede konferansa katılım yapabileceğini ifade etti.

ALKOL TÜKETİMİNE İLİŞKİN YAPILAN DÜZENLEME

Demirtaş, 'alkol tüketimine ilişkin yapılan düzenlemeyle' ilgili şunları söyledi:

"Hükümet bütün toplumsal düzene tedbirler güvenlikçi ve yasakçı bakış açısıyla ele almayı her zaman tercih ediyor. Bu, partimizin tercihi değil. Tabii ki sigara ve alkol gibi hem kişinin sağlığına hem de toplumsal dokuya zarar veren her şeyle mücadele etmek gerekir ama bunun mücadelesinin yolu parlamentodan yasaklayıcı hükümler çıkararak uygulama sırasında da kişilerin hayat tarzında müdahalelere yol açacak şeylerin önünü açmak değildir herhalde. Hükümet öylesine bir politika izliyor ki sanki bu yasaya karşı çıkan, içki ve alkol tüketiminin özendirilmesini savunuyormuş gibi bir tezat yaratmaya çalışıyor, bu doğru değil"

Demirtaş, bir gazetecinin, 'İmralı'ya yeni bir heyetin gidip gitmeyeceği' sorusuna şöyle karşılık verdi: "Adalet Bakanlığı'na bir başvuru yaptık. Bu başvurumuz, Perşembe-Cuma itibarıyla gerçekleşti. Önümüzdeki hafta bu ziyaret olur mu olmaz mı' Bakanlığın cevabına göre gerçekleşecek. Biz, gerçekleşmesini arzuluyoruz. Aslında bu defa Eş Başkan olarak Gültan Hanım'ın gitmesini arzuluyoruz"

Haziran'ın sonuna kadar PKK'nın silahlı güçlerinin geri çekileceğine ve Türkiye sınırları dışına çıkmış olacağına işaret eden Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı: "Eğer, bu takvimi aynı zamanda demokratik reformlar için de ölçü olarak alırsak parlamentonun aslında bu yaz çok tatil yapmak yerine biraz çalışması gerekebilir. Parlamento bu kadar kritik bir sorunun çözümünün tartışıldığı bir dönemde tatil yapmak yerine yasal reformlar ve toplumun beklentisi olan Yeni Anayasa konusunda yoğun çalışabilir"