BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Yargıtay'ın 'Sayın Öcalan' kararı ile ilgili, "Herkes hitap şeklinde özgür olmalıdır. 'Sayın' kelimesi bir katil için de kullanılır, bir lider için de kullanılır, bir önder için de kullanılır. Ama biz hiçbir zaman Sayın Öcalan'ı katil olarak görmedik. Biz Kürt halkı olarak Sayın Öcalan'ı sürekli lider olarak, önder olarak gördük" değerlendirmesini yaptı.
Buldan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Yargıtay'ın Öcalan için 'sayın', PKK'lılar için 'gerilla' ifadesini kullanan Hatip Dicle ve Selim Sadak'a verilen hapis cezasını bozması kararını değerlendiren Buldan, "Bunu gecikmiş bir adalet olarak görüyorum. Yargılamada verilen yanlıştan dönülmesinde geç kalındığını ifade ediyorum. Türkiye hukuk devletiyse, demokrasi varsa bu tür söylemlerin suç olmaktan çıkması gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta hepimiz bir yerlere ya da bir şeylere istediğimiz şekilde hitap edebiliriz. Herkes hitap şeklinde özgür olmalıdır. 'Sayın' kelimesi bir katil için de kullanılır, bir lider içinde kullanılır, bir önder için de kullanılır. Ama biz hiçbir zaman Sayın Öcalan'ı katil olarak görmedik. Biz Kürt halkı olarak Sayın Öcalan'ı sürekli lider olarak, önder olarak gördük."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın BDP'nin gençleri dağa çıkmaya teşvik ettiğine ilişkin dünkü sözlerinin hatırlatılması üzerine buldan, hiçbir zaman savaştan yana olmadıklarını ve Türkiye'nin toplumsal bir barışa kavuşması gerektiğini her zaman ifade ettiklerini söyledi. Başbakan Erdoğan'ın sürekli bu konuda BDP'yi sorumlu tutmasına ve BDP'yi suçlamasına rağmen hiçbir zaman insanların isteyerek dağa çıkmadığını belirten Buldan, dağa çıkan insanların da hiçbir zaman Türkiye'de savaşı kışkırtacak eylemler yapmadığını, demokrasi özgürlük ve barış için savaştıklarını savundu. Başbakan Erdoğan'ın bu konuda sürekli BDP'yi suçladığını belirten Buldan, şöyle konuştu:
"Biz bir kaz daha Sayın Başbakana şu çağrıyı yapmak istiyoruz; siz dağlardaki insanları kışkırtmak yerine onları dağdan indirmenin yollarını aramalı ve bulmalısınız. Bunun yolu siyasi uzantılarla müzakere olmamalı bence. Bugün eğer Türkiye'de milyonlarca insan Sayın Öcalan'ı kendisine önder olarak ilan etmişse, bu gerçeğin mutlaka görülmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Sayın Öcalan'ın yapacağı çağrının da dağdaki insanları etkileyeceğine artık Başbakanın da çok iyi bilmesi gerektiğini düşünüyorum."
"KAÇIRMALAR SAVAŞ SÜREÇLERİNDE OLABİLİR"
Bölgedeki AK Partili yöneticilerin kaçırılması ile ilgili sorular üzerine de Buldan, "Bu tür şeyler savaş süreçlerinde olabiliyor. Tabii ki isteğimiz kaçırarak, öldürerek değil, sorunu müzakere ederek ve barışçıl yöntemlerle çözmek olmalıdır" dedi.
Uludere olayında istihbaratın nereden geldiğine ilişkin tartışmalarla ilgili bir soru üzerine Buldan, bu olayın içinde ABD'nin ve İsrail'in olduğunu çok iyi bildiklerini söyledi. Buldan, "Türkiye'nin ABD ve İsrail işbirliğiyle insanlarımızı katlettiğini ve hatta emrin Başbakan tarafından verildiğini de çok iyi biliyoruz. Başbakan istediği kadar başkalarını suçlasın ama biz biliyoruz ki bu emir Başbakan tarafından verildi ve suçsuz yere insanlarımız katledildi. Bu sorunun Türkiye'nin önemli bir sorunu olduğunu ve mutlaka katledilen insanların yakınlarının ağrılar dikkate alınarak sorumluların ortaya çıkarılması gerektiğini vurgulamak istiyorum" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz