BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan'ın ‘Kürt sorunu yoktur’ sözüne katıldığını belirterek, “Bu ülkede Kürtler sorun değildir, sorunun ismi devlet faşizmidir. 90 yıldır uygulanan inkarcı, asimilasyoncu politikalardır. Bu konuda katılıyorum. Ama herhalde Sayın Başbakanla aynı şeyleri kastetmiyoruz” dedi.
Demirtaş, partisinin Meclis grup toplantısında İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmelerle başlatılan sürece değindi. Demirtaş, bir hükümet bu kadar güçlü iken, arkasında kendi oyunu da aşan bir kamuoyu desteği varken, o hükümetin bu fırsatı kaçırmasının siyaseten, ahlaken ve vicdanin suç olacağını söyledi.
“KÜRTLERİ BİR HALK OLARAK GÖRÜYOR MUSUNUZ?”
Demirtaş, “Ortam çözüm ve tartışma için bu kadar uygunken, her mikrofondan bize ayar vermeye çalışan Sayın Başbakan’a ciddi ciddi soruyorum ve bu sorunun cevabını bekliyorum; siz Kürtleri bir halk olarak görüyor musunuz? Bir halk olarak görmeyi ve tanımayı düşünüyor musunuz? Kardeşim, canım, ciğerim, etimin tırnağı, gelinimiz damadımız, kapıcımız, bakkalımız olmasının ötesinde Kürtler artık bir halk olarak görülecek mi? Bu sorunun cevabı sürece yaklaşımı konusunda bize net bir cevap vermiş olacak. Bunlar güzeldir; can ciğer olalım, gelin damat olalım, kız alalım verelim, tavuklar birbirine karışsın, bunlar iyi güzel; halk olacak mıyız halk? Halk olarak görülecek miyiz? Bu kısmına niye hiç değinmiyorsunuz?” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yoktur’ sözüne katıldığını belirten Demirtaş, “Kavramda anlaşalım; devlet faşizmi sorunu vardır. Bu ülkede Kürtler sorun değildir, sorunun ismi devlet faşizmidir. 90 yıldır uygulanan inkarcı, asimilasyoncu politikalardır. Bu konuda katılıyorum. Ama herhalde Sayın Başbakanla aynı şeyleri kastetmiyoruz” dedi.
“DEVLETE KÜRTÇE SERBEST, HALKA YASAK”
Diyarbakır’da Kayapınar Belediyesi’nde yapılan bir çocuk parkına Kürtçe isim konulmasına Valilik tarafından izin verilmediğini belirten Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın ‘yaratılanı yaratandan ötürü severiz’ açıklamasına göndermede bulundu. Demirtaş, şöyle devam etti:
“Bunları da Allah yaratmış, bu halkı da Allah yaratmış. Seviyorsan eğer, ‘asimilasyon bitti’ diyorsan eğer, senin emrindeki valinin yaratanın yarattığı bir halkın parkına bile isim koymasına nasıl karşı çıkıyorsunuz bunu da anlat anlayalım. Biz nasıl ırkçı oluyoruz da sen demokrat oluyorsun, onu bir anlayalım. Türkçeye olimpiyat yapacaksınız, Kürtçe park ismi koyamayacaksınız? Kürtleri kim yarattı? Ya bu konuda bilginiz yok, ya ekibiniz sizi kandırıyor, ya da siz halkı aldatmaya çalışıyorsunuz. Kürt halkı kendi dilini kullanamıyor, yasak. TRT Şeş’te siz yapabiliyorsunuz, devlete Kürtçe serbest, halka yasaktır. Kendi çocuklarına kendi harfleri ile isim koyamıyorlar. yaratılanın yarattığı Kürt halkı kendi anadilinde eğitim yapabilecek mi? Yaratan buna karşı mıdır bunlara bir cevap ver bakalım. Kuran-ı Kerim buna karşı mıdır? ‘Anadilde eğitim olmaz’ diyorsun. ‘Kürt halkı yoktur, Kürt kardeşim vardır’, ‘tek tek Kürtlerin sorunu vardır’ diyorsun. Ama Yüce Rabbimiz böyle demiyor; ‘Bütün kavimleri, bütün halkları eşit yarattım’ diyor. ‘Türkler Kürtlere park ismi yasaklama hakkın sahiptir’ demiyor. Söyledikleriniz güzel de, pratik öyle değil. Bize ayar vermeye çalışacağınıza dönün bir sokağa, bıraktığınız enkaza bir bakın, kullandığınız dile bir bakın. Biz sizden lütuf falan beklemiyoruz Sayın Başbakan, sadaka beklemiyoruz, bir halkın gasp edilmiş haklarının iadesini bekliyoruz.”
“BU SÜRECİ TEK BAŞINA HÜKÜMETE BIRAKMAMAK LAZIM, BECEREMEZLER ÇÜNKÜ”
Bu süreçte dile ve üsluba dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Başbakan Erdoğan’ın önce kendi dil ve üslubuna dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, “Şu 10 günde Başbakanın yaptığı açıklamaları biz yapsak medya darağacını çoktan kurmuştu. Ayıptır, günahtır. Ölenlerin hepsi candır, ciğerdir. Nusaybin’de öldürülen polis de candır, onun bebeği de candır, anası da ciğerdir. Ama Malatya morgunda ailelerine teslim etmediğiniz, Çukurca dağlarında bıraktığınız gerilla da candır, onun da anası ciğerdir. Bunları yüreğinizde hissettiğiniz oranda barışa yaklaşırız” diye konuştu.
Zorlu bir süreç olacağını ancak kendilerine ve halka güvendiklerini belirten Demirtaş, “Biz buna varız, cesuruz; ama karşımızda artık oyun yapmaktan, zaman kazanmaktan vazgeçmiş bir irade görmek istiyoruz” dedi.
Kürtlerin de onurlu bir barışa ve müzakere sürecine hazır olduğunu belirten Demirtaş, “Bunun somut adımlarını gördükçe ilerlemekten, adım atmaktan çekinmeyeceğiz. Ama bu süreci de tek başına hükümete bırakmamak lazım, beceremezler çünkü. Yol göstermemiz, doğruyu anlatmamız, ikna etmemiz, bunun için mücadele etmemiz lazım. ‘AKP bu sorunu çözer’ rehavetine kapıldığınız anda süreç tıkanabilir. Bu süreci sadece AKP’nin vicdanına bırakamayız. Bizler madem ki bu tarihi sorumluluğu üstleneceğiz, o halde başlayacak müzakere süreçlerinin sonuç alması, onurlu bir özgürlük ve barışla sonuçlanması için mücadele etmek görevimizdir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz