BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halkların farklı kimliklerini, kültürlerini kabul etmeyen, ana dilde eğitimi kabul etmeyen, statü ve yönetim hakkını kabul etmeyen, örgütlenme özgürlüğünü garanti altına almayan bir anayasanın yeni bir anayasa olmayacağını belirterek, "Başörtülülerin çalışma hakkını, Alevilerin, Süryanilerin, Yezidilerin inanç hakkını, çalışanların, kadınların hakkını güvence altına almayan bir anayasanın maskotu olmayız. Bunlar da bizim kırmızı çizgilerimizdir" dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, Uludere'de yaşanan olayın 133 gündür aydınlatılmadığını, bu olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını ve bu hesabın, sorumluların yargı önüne çıkıncaya kadar kapanmayacağını ifade etti. Yeni anayasayı tartışabilmek için özgürlükçü bir ortama ihtiyaç olduğunu ve bu konuda hiçbir ilerlemenin görülmediğini belirten Demirtaş, "TBMM'de milletvekillerinin fezlekesini koyacak yer kalmadı. Özgürce fikrini açıklayabilen kimse yok. Basın özgürlüğü konusunda bir milim ilerleme yok. Böyle bir ortamda nasıl anayasayı tartışacağız. Özel yetkili mahkemeler 'AKP Mahkemesi' olarak çalışıyor. Savaşın durması için defalarca çağrı yaptık, 'karşılıklı ateşkes sağlansın' dedik. 'Sen kim olursun da karşılıklı ateşkes istersin' diye hakaretin bini bir para. Geçmişte İmralı'ya, Kandil'e heyetler gönderip ateşkes sağlamadınız mı? Geçmişte siz yapınca doğru da biz isteyince mi yanlış oluyor" dedi.
"Anayasa ile ilgili herkes görüşünü açıkladı. Açıklamayan yalnızca AKP. Ancak biz taslaklarının hazır olduğunu biliyoruz. Hangi akademisyenlere hazırlattıklarını biliyoruz. Yalnızca 'kırmızı çizgilerimiz var' diyorlar. Tekçi anlayışta, 1982 Anayasası'nın faşizan çizgisini savunuyorlar. Böyle bir ortamda nasıl yeni bir anayasa yazılacak, kaygılıyız" diyen Demirtaş, "Biz, sivil, özgürlükçü, gerçekten yeni bir anayasa yazılması konusunda hazırlığımızı yaptık. Bugüne kadar kırmızı çizgi ifade etmedik. Şimdi yazım aşamasına geçtik. Bizim de kırmızı çizgilerimiz var. Halkların farklı kimliklerini, kültürlerini kabul etmeyen, ana dilde eğitimi kabul etmeyen, statü ve yönetim hakkını kabul etmeyen, örgütlenme özgürlüğünü garanti altına almayan bir anayasa yeni bir anayasa değildir. Başörtülülerin çalışma hakkını, Alevilerin, Süryanilerin, Yezidilerin inanç hakkını, çalışanların, kadınların hakkını güvence altına almayan bir anayasanın maskotu olmayız. Bunlar da bizim kırmızı çizgilerimizdir" dedi.
Demirtaş, bu konuda işi bozan taraf olmayacaklarını ve insanların aldatılmasına izin vermeyeceklerini belirterek, "Tartışmalar nedir, ne oluyor, bitiyor, halkın gözünün önünde olacak. Eğer 1982 Anayasası'nın allayıp pullayıp, AKP'nin hassasiyetlerini ve hazretlerinin başkanlık heveslerini gideren bir anayasayı yeni anayasa diye bize yutturmaya çalışacaklarsa, bunu da halka şikayet edeceğiz. Yeni anayasa meselesinde partiler arasında uzlaşma olmadığını bilmek lazım" dedi.
Demirtaş, BDP ile hükümet arasında Kürt sorunu konulu veya başka konulu hiçbir müzakere ve diyalog süreci olmadığını ifade etti. Bütün kesimlerin bunu net olarak bilmesi gerektiğine işaret eden Demirtaş, "Sıfatı bakan olanlar, 'BDP ile görüşmelerimiz sürüyor' diyor. Hangi BDP ile biz de bilmiyoruz. Yanlış BDP ile görüşüyor olmayasınız. Bizim haberimiz yok. 'Varmış' görüntüsü uyandırarak siyasi manevra alanı kazanmak istiyorlar. Diyaloğa, müzakereye karşı değiliz. Siyasi tutarlılık içinde, çözüme dönük diyalog ve müzakere olması gerekir. Yol temizliği yapılmadan yeni anayasayı yapmamızın imkansız olduğunu görmemiz gerekir" dedi.
Okullarda dağıtılan süt konusuna değinen Demirtaş, "O çocuklar 7 yaşına kadar süt içememişse sütün ne günahı var. Suç senin. Süt olayı sıradan değil, bunlar da sütten çıkmış ak kaşık değil. Başbakan boşuna 'üç çocuk yapın' demiyor. Biri süte gider, biri tutuklanır, biri de size kalırsa kalır' diye konuştu.
Toplantının ardından gazetecilerin başkanlık sistemiyle ilgili sorularını cevaplandıran Demirtaş, 'Türkiye'nin gündemi Başkanlık sistemi değil. Biz daha önce demokratik özerklik dediğimizde Başbakan 'bunu tartışan vatan hainidir' demişti. Oysa bizim önerdiğimiz de kendisini önerdiği de bir idari model. Şu anda bunun 'tartışılması sakıncalıdır' demiyoruz ama gündemimizde yok. Bizim önerimiz demokratik özerklik. Türkiye, acil olarak başkanlık sistemini tartışmak gibi bir beklenti içine değil. Bunu destekleyip desteklemeyeceğimiz tartışmalardan sonra ortaya çıkar" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz