Bdp’den Diyarbakır'daki Mitinge İlişkin Açıklama

ANKARA (İHA) – BDP Genel Merkezi’nden Diyarbakır’daki mitingle ilgili açıklama yapıldı.

BDP Genel Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, partilerinin demokratik sınırlar ve temel insan haklarından olan örgütlenme ve ifade özgürlüğü hakkı çerçevesinde yürütmek istediği her türlü faaliyetlerin resmi makamlarca yasaklandığı savunuldu. Partilerini hedef alan yasaklamaların 14 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleştirilmek istenen ‘Kürt Sorununun Demokratik Çözümü’ mitinginde kendini gösterdiği savunulan açıklamada, mitinglerinin Kürt sorununun çözümünün demokratikleşmeyle, Kürt halkının özgürlük ve kimlik taleplerinin karşılanmasıyla mümkün olacağının halk tarafından gösterilmesinin amaçlandığı kaydedildi.

Demokratikleşme yolunda Kürt halkının başlıca 4 talebine ilişkin imza kampanyasını ‘taleplerin Anayasaya aykırı olduğu ve provokasyon olma ihtimali olduğu’ gerekçesiyle resmi makamlar tarafından yasaklandığı kaydedilen açıklamada, “Partimizin 14 Temmuz 2012 tarihinde Diyarbakır ilimizde yapmayı planladığı miting de aynı gerekçelerle hukuka ve insan haklarına aykırı olarak yasaklanmıştır. Yedi vekilimizin de aralarında bulunduğu miting tertip komitesinin, Diyarbakır Valiliği’nin yasaklama kararının geri alınması amacıyla yürüttüğü tüm çabalar ise yetkili makamlarca cevapsız bırakılmıştır. Güvenlik güçleri tarafından yapılan müdahalelerle milletvekillerimize ve halka hedef gözeterek biber gazı atılmış, tazyikli su sıkılmış, orantısız fiziki güç uygulanmıştır” denildi.

Açıklamada, mitingde yapılan müdahale sonucu Milletvekili Pervin Buldan’ın 45 gün yatak istirahatlı rapor, Milletvekili Nazmi Gür'ün ise 10 gün iş görmez raporu aldığı bildirildi. Diyarbakır Valiliği’nin, herhangi bir somut nedene dayanmaksızın yasaklama kararı aldıktan sonra diğer illerden alınan takviye kolluk güçleriyle yüz binlerce insanın en temel hakları olan ifade, örgütlenme ve gösteri haklarını ihlal ederek göstericilere şiddet uyguladığı ileri sürülen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Açıktır ki Kürt halkının en demokratik taleplerinin dile getirilmesini baskı ve zulüm yöntemleriyle bastırarak, halkın vekillerine şiddet uygulayan bir siyasi iktidarın meşruiyeti olamaz. Bu nedenle 14 Temmuz 2012 günü başta halkımız, vekillerimiz ve Partimize dönük olarak gerçekleştirilen tüm saldırılardan dolayı ilgili yargı mercilerine suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu çerçevede belirtilen ve resen tespit edilecek hususlar sebebiyle, meydana gelen hukuksuzluklar hakkında ilgili makamları ivedilikle gerekli yasal soruşturmaları başlatmaya ve bu hukuksuz, insanlık dışı uygulamaları milletin vekillerine ve Partimize karşı kullanan tüm görevlileri işledikleri suçlar nedeniyle cezalandırılmaya davet ediyoruz.”