İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in bu çalışmaları KCK faaliyeti olarak değerlendirmesini eleştiren Kaplan, grubun başkanvekili olarak kendilerini ihbar ettiklerini belirterek, “İçişleri Bakanı emrindeyseniz bu çalışmaları yaptık, gelin kapatılmamız için gerekeni yapın. Değilseniz lütfen İçişleri Bakanına da bir cevap verin” çağrısında bulundu.
Kaplan Meclis’te düzenlediği basın toplantısına İçişleri Bakanı Şahin’in PKK-KCK ve BDP’yi ilişkilendiren açıklamalarına “İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in iddiaları ile Meclis’teki KCK faaliyetlerimizi size açıklayacağız” göndermesiyle başladı. BDP’nin üç aylık Meclis çalışmaları hakkında bilgi veren Kaplan, geçen üç ayda 2 gensoru önergesi, 110 soru önergesi, 31 kanun teklifi ve 77 araştırma önergesi verdiklerini anlattı. BDP’li milletvekillerinin 186 kez Genel Kurul’da söz aldığını ve 27 basın toplantısı düzenlendiklerini anlatan Kaplan şunları söyledi:
“Bu kanun teklifleri öyle değerlendirmelere maruz kalıyor ki hükümetin kötü polis rolünü üstlenen Şahin’i tarafından KCK faaliyeti olarak değerlendiriliyor. Grubun başkan vekili olarak kendimizi ihbar ediyoruz. Yargıtay Başsavcısına da buradan partimin faaliyetlerinin tümünü buradan tutanaklarda var. İhbar ediyorum bu çalışmaları yaptık, gelin kapatılmamız için gerekeni yapın İçişleri Bakanının emrindeyseniz. Değilseniz lütfen İçişleri Bakanına da bir cevap verin. Yürütme yargıya bu kadar müdahale etme hakkına sahip mi? Değilse, anayasayı ihlal ediyorsa hak ettiği iki cevabı da ‘yargı bağımsız’ demeyi de Anayasa Mahkemesi, HSYK, Yargıtay ve Yargıtay Başsavcısından da bekliyoruz.”
Siyasi partilerin Bakan Şahin’in değil Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi olduğuna vurgu yapan Kaplan şöyle devam etti:
“Kötü polis rolünü üstlenen Şahin’in yanı sıra bir de hükümetin iyi polis rolünü üstlenen Başbakan Yardımcıları var. Sayın Atalay’ın açıklamaları Başbakan’ın bilgisi dahilinde mi? Öyle ise Başbakan’dan açıklama bekliyoruz. Arınç’ın Kürt sorunu ile ilgili konuşması kişisel duygusal konuşma mı yoksa hükümete bağlayan bir konuşma mı? İstiyoruz ki 2012 yılı daha verimli bir yasama yılı olsun. Barışa yeni bir anayasa toplumsal sözleşme ile Türkiye’nin önünü açacak bir yola girelim.”
-“ATALAY’IN BİZE TEŞEKKÜR BORCU VAR”-
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın açıkladığı demokratikleşme paketinin ne tasarı ne de teklif olarak ortada olmadığını belirten Kaplan, BDP’nin ise düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması için yeni Anayasa sürecinde yol temizliği olarak ifade ettikleri konularda bu kanun teklifleri ile adım attıklarını söyledi. Kaplan, “Beşir Atalay’ın torbasında ne varsa biz verdiğimiz tekliflerde onun 10 katı var. Bize yapıcı muhalefetimizden dolayı açılım koordinasyonundan sorumlu Sayın Atalay’ın hükümet adına teşekkür borcu var” dedi.
-“İMZAMIZIN ARKASINDAYIZ”-
Kaplan, milletvekili maaş zammıyla ilgili soru üzerine kendi arasında anlaşan üç siyasi partinin teknik noktasında kendilerini ikna etmesi üzerine imza verdiklerini söyledi. AKP, CHP ve MHP’yi çağrıda bulunan Kaplan, “Burada gösterdiğiniz dik duruşu işçi, asgari ücret, memur emeklisi için de yapalım. Bunları bir pakete alalım ve köklü bir çözüm getirelim. Bu adaletsizlik giderilsin. Halkın haklı isyanına karşılık verelim” dedi. Kamu vicdanının rahatsızlığının Meclis kanalıyla giderilebileceğini belirten Kaplan, 2012 yılındaki ilk işin bu olmasını istedi. Kaplan, maaş zammıyla ilgili “Yanıltıldınız mı?” sorusuna ise kamuoyuna yansıyan 2 yılda emeklilik, yüzde 100 artış gibi bilgilerin doğru olmadığını belirterek yanıt verdi. Kaplan, “4 önerge gelmiş. Bir parti biriyle ilgili imza vermedik diyor. Diğerlerine veriyorsa önemi yok. Biz verdiğimiz imzanın arkasındayız. Bu konuda kararsız çelişkili tutuma gerek yok. Yasaya ret oyu verdik” dedi.(ANKA)