BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, DTK Eş Genel Başkanı Ahmet Türk’ün açıklamalarına değinerek, “Türk’ün dünkü demecinde bana dönük verdiği cevap; ‘Gezi olaylarının içinde hükümeti yıpratmak isteyenler de olabilir.’ Hükümeti yıpratmayacağız diye biz kime söz verdik” dedi.
Sırrı Süreyya Önder, Şişli Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Kürt Sorununda Demokratik Çözüm ve Barış Süreci" konulu panele katıldı. Panelde konuşan Önder, Gezi Parkı olaylarına değinerek, “İnsanlığın vücut bulduğu bir toprağı işgal ediyorlar, kazıyorlar, talan ediyorlar. Bu en büyük emperyalist işgalden daha vahim bir şeydir” diye konuştu.
Önder, “Siyasal kurum temsilcilerimizin belli bir kısmı bizim hükümetle nikah kıydığımızı düşünüyor. Böyle bir şey yok. Biz hükümetle üç başlıkta müzakere ediyoruz, geri kalanında mücadele ediyoruz. Bu perspektif gayet nettir. Buna dönük Sayın Türk’ün dünkü demecinde bana dönük verdiği cevap; ‘Gezi olaylarının içinde hükümeti yıpratmak isteyenler de olabilir.’ Hükümeti yıpratmayacağız diye biz kime söz verdik. Bizim var oluş nedenimiz siyasal mücadeledir. Bundan hükümet eğer kendi hegemonyasını oluşturmaya yöneliyorsa, hükümet yıpransın, hatta yıpranmalı” dedi.
Gezi Parkı olaylarının, çözüm sürecinin karşıtı gibi gösterilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Önder, “En büyük yanlış bunu, barış sürecinin karşıtı gibi konumlandırmak. En büyük acı bizden bazı arkadaşların da böyle zannetmesi. Bu barış süreciyle karşıt konuşlandırılacak bir şey değildir” şeklinde konuştu.
Çözüm sürecinden de bahseden Sırrı Süreyya Önder, şöyle devam etti: "Ne kadar güveniyorsunuz sürece ve hükümete? Biz sürece ya da hükümete değil önderliğimize güveniyoruz dedik. Halkın böyle düşündüğü noktada bundan geri düşmeye hakkımız olmadığını düşünüyorum. Biz sizden rütbe ile ayrılan insanlar değiliz. Sizin ruhsat verdiğiniz, görev verdiğiniz insanlarız. Ben de devlete değil, Öcalan'a güveniyorum."
Önder, İmralı'ya gidecek heyetlere müdahale konusunu da eleştirerek, “Ben belirlerim, ben çerçevelerim tavrı doğru bir tavır değil. Biz isim üzerinden bir tartışmayı başından beri doğru bulmadık. Ancak Öcalan ‘benim belirlediğim heyete müdahale laubalilik’ diye bir değerlendirme yaptı. ‘Bir daha heyete müdahale edilirse süreci gözden geçiririm’ diye değerlendirme yaptı. Bakalım ne diyecekler. Bu süreç iner, çıkar, tökezler, tıkanır ama artık geri döndürülemez” ifadesini kullandı.
İmralı’ya gidecek isimler üzerinden hiçbir tartışma yürütmediklerini anlatan Önder, sözlerini şöyle sürdürdü: “Süreci başlatan Öcalan'dır ve onun inisiyatifi, önerisi olmadan biz hiçbir zaman herhangi bir şeyi sürecin önünü tıkayan bir gelişmeye döndürmeyiz. Önemli değil. Bizden kim giderse gitsin aynı yetkinlikle, aynı kararlılıkla süreci devam ettirecektir. Bizim gündemimizde herkesin zannettiğinden çok daha önemsiz bir yere sahiptir isimlerin kimlerden oluşacağı. Barışa katkı sunmak için müzakere heyetinde olmaya gerek yok. Kişisel olarak barışa ve Öcalan'ın başlattığı sürece sonuna kadar bütün enerjimi, zamanımı ve zekamı ayıracağım.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz