BDP'li Tuncel: Hapis Cezası Kararı Hukuki Değil, Siyasi

Bölücü terör örgütü PKK’ya üye olduğu gerekçesiyle 8 yıl 9 ay hapis cezası alan BDP milletvekili Sebahat Tuncel, kararın hukuki değil siyasi olduğunu savundu. Kararın Yargıtay’da değişmeyeceğini düşündüğünü ifade eden Tuncel, “Siz demokratik siyasetin önünü kapatarak, dağın yolunu açıyorsunuz. Bu ülkede Kürt sorunu diye bir şey var. ‘PKK ile Kürt halkı ayrı söylemi’ yalandır. Bu çözümsüzlükte ısrardır. Bugün Kürt sorununu çözecekseniz, PKK ve Abdullah Öcalan’ı dikkate alacaksınız.” dedi.

Sebahat Tuncel, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde PKK üyeliğinden tutuklu yargılanırken 2007’de milletvekili seçildi ve mahkemenin takdiri ile tutuksuz yargılanmaya devam etti. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde Tuncel’e PKK üyesi olduğu gerekçesiyle 8 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Tuncel, Taksim’deki Makine Mühendisleri Odası’nda avukatı Ercan Kanar ve HDK yürütme kurulu üyesi Levent Tüzel’le konu hakkında açıklama yapmak için kameraların karşısına geçti.

“Adaletin olmadığı yerde barış da olmaz, eşitlik de olmaz.” diyen Tuncel, “Bu mesele kişisel bir mesele değil. Türkiye’nin Kürt sorununa yaklaşımı böyle. KCK operasyonları da hukuksuz değil mi? Bu mesele bir hukuk meselesi değil. Siyasi bir meseledir. Bu siyasi iktidarın operasyonudur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yargıya ‘Gereğini yapın.’ diye söyledi. Başbakan’ın dili de sürçmedi. ‘Dilim sürçmedi.’ diye açıklama da yapmadı. Bence yargıya kızmaya gerek yok. Yargı gereğini yapmıştır. İstiklal mahkemelerinden beri yargı siyasaldır. Yargı önceden askeriyenin elindeydi, şimdi ise Başbakan’ın elinde.” diye konuştu.

Cezaevindeyken milletvekili seçildiğini vurgulayan Tuncel, “Kaçma niyetim olsaydı 100 defa kaçardım. Başbakan Kürtlere yönelik bu uygulamayla Kandil’in yolunu açıyor. Başbakan’a suç duyurusunda bulunulmalı.” ifadelerini kullandı.

'KARARIN YARGITAY'DA DEĞİŞECEĞİNİ ZANNETMİYORUM'

Kararın Yargıtay’da değişmeyeceğini zannettiğini kaydeden Tuncel şöyle devam etti: “Siz dağdakileri demokratik siyasetin önünü kapatarak, dağın yolunu açıyorsunuz. 1 Ekim’de dokunulmazlıkları kaldıracaklar. Sorunun böyle çözülmeyeceğini herkes biliyor. Sonra o ölümler üzerinden nefret söylemi oluyor. Başbakan sorumluluk almalı. Biz Başbakan kadar sorumsuz değiliz. AK Parti hükümeti yol yakınken nefret söylemini değiştirsin.”

“Bu ülkede Kürt sorunu diye bir şey var. Bu ülkede savaş var.” diyen Tuncel, “Daha Bingöl’de gencecik insanlar öldü. Ölümü istemiyorsanız, gençleri ölüme göndermeyin. PKK bir gerçekliktir. ‘PKK ile Kürt halkı ayrı’ söylemi yalandır. Bu çözümsüzlükte ısrardır. Bugün Kürt sorununu çözecekseniz, PKK ve Abdullah Öcalan’ı dikkate alacaksınız. Dün CHP Oslo görüşmelerini yayınladı. Keşke hükümet, Oslo’daki protokolleri yerine getirse. Müzakere sürecinin yeniden başlaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Basın mensuplarının "Bu yargı kararından sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?" sorusuna Tuncel, “Türkiye’de adalet yok. Ama adaletin sağlanması için mücadele ediyoruz. Gereğinin yapılması konusunda talimat verilmişse bile adalet için mücadelemiz sürecek. Hukuki tüm yolları deneyeceğiz.” cevabını verdi.

Tuncel’in avukatı Kanar da, kararı temyiz edeceklerini, bir üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak kararın reddedilmesini isteyeceklerini, iç hukuk yollarıyla çözüme ulaşamazlar ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) yolunu tutacaklarını belirtti.