BDP'nin Diyarbakır'daki açlık grevi eyleminde gerginlik çıktı. Grubun dağıldığı sırada Bağlar Koşuyolu caddesini bariyerlerle trafiğe kapatan göstericilere polis müdahale etti.
Konukevi tarafına kaçan göstericileri polis gözaltına almak isterken aralarında milletvekilleri Aysel Tuğluk Özdal Üçer ve Osman Baydemir polise engel olmak istedi. Bu sırada gözaltılara engel olmak isteyen BDP li milletvekilleriyle polis arasında arbede yaşandı..
Diyarbakır'da açlık grevine başlayan BDP'li milletvekilleri ile Belediye Başkanı Osman Baydemir'in kaldığı Belediye Konukevine, göstericileri dağıtan polis kazara gaz bombası attı. Camları kırılan konukevinde kalan milletvekilleri polise tepki gösterdi. BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, polisin üzerine yürüyünce polis itti, Üçer de polise yumruk attı.
Arbedenin ardından sivil bir polis memurunun BDP Milletvekili Özdal Uçer'e yönelik, "Memura yumruk atan milletvekili, milletvekilinin buna hakkı yok. Hangi milletin vekilisiniz siz" diyerek tepki gösterdi.
BDPli vekilden polise yumruk! | www.mynet.com/video
**MALATYA'DA GERGİNLİK**
BDP İl Başkanlığı önünde toplanarak yürüyüşe geçen grup, PTT Malatya Merkez Şubesi önünde polis ekiplerince durduruldu. Sloganlar atan BDP’liler ile karşıt görüşlü grup arasında gerginlik yaşandı. Diğer grubun polislerce bölgeden uzaklaştırılmasının ardından BDP’liler, cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin basın açıklaması yaptı.
Açıklamanın ardından slogan atarak il başkanlığı binasına yürüyen BDP’liler ile karşıt görüşlü grup arasında kavga çıktı. Polis, gruplara göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Diğer grubu dağıtan çevik kuvvet ekipleri, BDP’lilerin parti binasına çıkmasını sağladı.
Çıkan kavgada biri gazdan etkilendiği, diğeri ise hafif yaralandığı belirtilen BDP’li iki kadın, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polis, BDP İl Başkanlığı önünde güvenlik önlemlerini artırdı.
**BAKIRKÖY**
Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği, SES İstanbul Şubeleri ve Sosyoloji Mezunları Derneği ise, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi önünde eylem yaptı.
"Savaşın açtığı yaraları biz kapatamayız, Ölüm Değil Çözüm İstiyoruz" yazılı pankart açan gruptakiler Kürtçe ve Türkçe sloganlar attı.
Grup adına konuşan Damla Şahin, cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerinin 61. gününe girdiğini belirterek, "Tutuklu ve hükümlülerin sağlığı açısından kritik eşiğe gelindi. Yüzlerce insan ölümün eşiğine geldi. Artık günler ve dakikalar hayati önem taşıyor" dedi.
Açlık grevindeki mahkumlara müdahale edilmesinin mahkumların ruh ve beden sağlığında ”tedavisi olmayan hasarlar meydana getireceğini” savunan Şahin, şunları söyledi: "Ruh sağlığı çalışanları, sağlık çalışanları ve sosyal bilimciler olarak bizler savaşın açtığı yaraları kapatma yetimizin olmadığını biliyoruz. Devletin topluma verdiği hasarları bireylere indirgemeyi reddediyor ve mesleğimizin bir gereği olarak bu hasarların oluşmaması için mücadele ediyoruz. Bütün meslek örgütlerine seslenerek açlık grevlerine sessiz kalmayın. Hep birlikte barışı çağıralım diyoruz."
**ANTALYA**
Antalya’da ortak basın açıklaması yapan KESK Şubeler Platformu ve DİSK Akdeniz Bölge Temsilciliği de, cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinin diyalogla sonlandırılmasını istedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyesi sendika temsilcileri, Eğitim-Sen Antalya Şubesi’nde ’Ölümlere giderek yaklaşılırken daha neyi bekliyorsunuz?’ konulu basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Matoş Gonca, açlık grevlerinin 61’inci gününde sayıları 10 bine varan tutukluların ölüme her geçen gün biraz daha yaklaştığını söyledi. Açlık grevlerinin bir ülkede demokrasi, eşitlik ve özgürlüğün olmadığı siyasal sistemlerin bir sonucu olduğunu aktaran Matoş Gonca, &autoplay=1" class="mynetVideoEmbed" Siyasi ve insani taleplerle 12 Eylül 2012 tarihinde başlayan açlık grevlerinin 61’inci gününe geldiğimiz bugün, artık kritik bir aşamayı işaret etmektedir" dedi.
Bugüne kadar sağlanan diyaloglardan somut bir çözüm üretilemediği takdirde bugün ortaya çıkan sağlık sorunlarının daha ciddi bir aşamaya gireceğini ve yaşamsal sorunlara, ardından ölümlere neden olacağını dile getiren Matoş Gonca, şöyle dedi: "Açlık grevlerine seyirci kalmak; ölümlere seyirci kalmaktır. Taleplere karşı sürdürülen duyarsızlık ise, AKP hükümetinin altından kalkamayacağı sonuçları doğuracak, toplumun vicdanında derin yaralar açılacaktır. Açlık grevlerinin bugün diyalog yöntemiyle çözülmesi, bugüne dek AKP hükümetinin askeri ve siyasi operasyonlarla derinleştirdiği Kürt sorununda da çözüme doğru atılacak önemli bir adım olacaktır. Bizler emek ve demokrasi örgütleri olarak, yaşadığımız yüzyılda bir utanç tablosu yaşamamak, artık bir insanımızı dahi yitirmemek için bir an önce diyalogların çözüme ulaşmasını istiyoruz."