BDP'liler meclise neden girmeli?

İzmir eski Milletvekili Recai Birgün, 1 Ekim'de yeni yasama yılına başlayacak olan TBMM'nde, yemin etme hazırlığı içerisinde olan BDP kökenli vekillerin tavrını doğru bulduğunu söyledi.

Birgün, Gündoğumu haberin gündeme dair sorularını yanıtladı.

İzmir eski Milletvekili Birgün, BDP kökenli vekillerin yemin etmeme noktasındaki tavırlarından vazgeçerek, meclis çatısı altına gelmeyi kabul etmelerinin sevindirici bir gelişme olduğunu ifade etti.

KANDİL'E OPERASYONUN BU İŞLE ALAKASI YOK

BDP kökenli vekillerin, TSK'nın sınır ötesi hava operasyonları sonrası tavrının değişmiş olabileceği yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Birgün, "Sanmıyorum, siyaset ayrı bir şeydir, terör ayrı bir şey. Teröre hak ettiği cevabı verirsin nitekim öyle de oldu. Bu tavır başka bir şey." şeklinde konuştu.

Eski Milletvekili Birgün, Genelkurmay eski Başkanı Org. Işık Koşaner'in, medyaya sızan ses kaydının ardından komutanın çoğu bilgileri itiraf ettiğini bu durumun kasedi TSK aleyhine kullanmak isteyenlerin işine yaramadığını belirtti, ters tepti diye konuştu.

Yemin krizi sürecinden bu tarafa gerek CHP'nin gerekse BDP'nin eninde sonunda yemin edeceğini bildiğini ifade eden Birgün, "CHP, bir şekilde iktidarla anlaşarak, bu krizi aştı, şimdi BDP'de değişik bir yöntem izleyerek, yemin etmeye hazırlanıyor." diye konuştu.

BDP PKK'NIN SİYASİ UZANTISIDIR

Türkiye'de geçmişte illegal olarak görülen bir çok konunun tartışılmaya açılmadığını hatta bu tartışmaların ülke gündemine bile sokulmadığını savunan Birgün, "Bence BDP'de meclise gelsin, zaten BDP'nin PKK'nın siyasal uzantısı olduğunu söylemeye gerek var mı, PKK ise silahlı mücadele örgütü değilmidir, öyle ki; Türk Milleti de meclis çatısı altına gelecek olan BDP'lilerin uzakta durmalarının aksine niyetlerini de daha yakından görerek Kürt kökenli vatandaşlarımızın savunucusu olmadığını, niyetlerinin farklı olduğunu göreceklerdir, biz terörü önleyeceksen bazı gerçekleri de kabul etmek zorundayız, tıpkı demokratik açılımın konuşulduğu tartışmalar gibi, BDP'lilerinde meclis çatısı altına girmesinden yanayım." dedi.

GEÇMİŞTE İLLEGAL DEDİĞİMİZ HERŞEY BUGÜN YASAL HALE GETİRİLMEDİ Mİ

Türkiye'nin özgürlükleri geri getirmesi bakımından bir çok tartışmayı da geride bırakması gerektiğini savunan Birgün, "Geçmişte bu ülkede illegal olarak gösterilen bir çok konuya hayır olmaz, yasak demedik mi? örneğin Kürtçe şarkı söylemeyi, HADEP'i, Kürt kimliğini savunmayı, ama ne oldu? dönemin siyasileri ve hatta bu iktidar bir şekilde siyasal konjoktörün gereğini yerine getirerek, bu tartışmaları hep lehlerine çevirmediler mi, sonunda çözüm noktasında biz ne elde edebildik ki." dedi.

UTANILACAK BİR ŞEY YAPMADI

Gündemin bir diğer konusu olan eski Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'in, medyaya sızan ses kasediyle ilgili olarakta düşüncelerini ifade eden Birgün, "Kasedi ortaya atarak, TSK aleyhine bir propaganda yapma içerisinde olan taraflar, Genelkurmay başkanının net duruşu karşısında silahın geri teptiğini gördüler, kaldı ki sayın Genelkurmay başkanı da utanılacak bir şey söylemedi, TSK'da terörle mücadele noktasında görülen eksikleri ifade etmeye çalıştı." ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE' DE HÜKÜMET YANLISI ANCAK HÜKÜMETİN KONTROL ALTINDA OLMAYAN MEDYA VE SERMAYE GÜCÜ VAR

Birgün, açıklamalarına şöyle devam etti:" Akla gelen ilk soru acaba hükümet aleyhine konuşan, tartışan, eleştiren ya da bir eylem hazırlığı içerisinde olanların ses kasetleri ya da bir başka organize eylemlerle susturulduğu gözlemimidir ya da hükümet tarafından bu işlerin organize edildiği düşüncesimidir. Ben kanımca Ergenekon Davasının başladığı günden bu yana hep şunu söyledim evet hükümette bir şekilde bu kasetlerden veya siyasetin getirdiği avantalardan yararlanıyor ancak hükümet bu işin organizasyonluğu yapmıyor, çünkü Türkiye'de hükümet yanlısı bir medya ya da sermaye grubu var, şimdilik iktidar lehine susuyorlar, görmüyorlar, konuşmuyorlar ancak göreceksiniz bir zaman gelecek o kasetler, iddialar hükümet içinde ortaya çıkacaktır, çünkü kontrol altında tutulamayan bir organizasyon var ve hala güçlerini de korumaktadırlar, nasıl ki geçmişte Çiller, Ecevit hükümeti yanlısı olan medya hem savunur görünüp hemde arkasından eleştirebiliyorlarsa bugün aynı şeyi söylemek mümkün değildir." dedi