BDP’nin talebi '0' barajlı seçim sistemi

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, seçimlerde daraltılmış ve dar bölge sistemi tartışmalarına ilişkin, BDP'nin görüşünün '0' barajlı seçim sistemi olduğunu söyledi.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, 1990'lı yıllarda Şanlıurfa'da faili meçhul cinayete kurban gidenlerin yakınlarıyla birlikte parlamento basın kapısı önünde yaptığı açıklamada, o dönem yaşanan olaylara dikkat çekti.

Gazetecilerin sorularına cevap veren Sırrı Sakık, seçimlerde daraltılmış bölge ve dar bölge sistemi tartışmalarına ilişkin, "AK Parti burada da sayısal çoğunluğuna dayanarak kendisine uygun bir baraj sistemini uygulamamalıdır. Biz '0' barajlı bir seçim sistemini hep savunduk” dedi.

Reklam
Reklam

Bu konuda nasıl bir dizayn yapılacağını bilmediklerini söyleyen Sakık, AK Parti'nin bir dizayn yapmadan diğer siyasi partilerle görüşmesi gerektiğini ifade ederek, "AK Parti kendisine özgü bir sistem değil, bu ülkenin realitesine uygun bir sistemi hayata geçirmeli” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yurtdışında oy kullanılacağı ve Başbakan Erdoğan'ın yurtdışında miting düzenleyeceği yönünde iddialar üzerine, "Biz bugüne kadar bu ülkede eşit koşullarda hiçbir dönem seçimlere katılmadık. Bu siyasi partiler yasası, seçim kanunu, yüzde 10'lu barajı biran önce ortadan kaldırmalılar ve herkes hazineden eşit koşullarda pay almalıyız” şeklinde konuştu.

Sırrı Sakık; TBMM Genel Kurulu'nda MİT'e teşekkür ettiği konuşmasından sonra BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ile arasında gerginlik yaşandığı iddialarına ise "Bizim aramızda bir kardeşlik hukuku var. Biz birbirimizi eleştirebiliriz, uyarabiliriz. O günkü tartışmada Pervin hanımın yanlış bir anlaşılmadan dolayı bir cevabı olmuştu. Benim niyetimin ne olduğunu bütün Türkiye kamuoyu biliyor. Asıl cevabım şuydu, buna muhalif olan ulusalcı ve milliyetçi kesimlerin talepleri ‘otoriter bir yasa çıkıyor, bu yasaya karşı bir duruş sergileyelim' değil. Oslo'da İmralı'da bu görüşmeler niye yapılıyor. Bütün eleştiriler budur. Bizde bu süreçte bu barış görüşmelerine katkı sunan her aktöre teşekkür ettik. Kalıcı bir barışın hayat bulması için aktörleri yüreklendirmek hepimizin görevidir. Parlamento bu görevi üstlenmemişse, eğer bu konuda diğer birimler görev yapıyorsa, 1 yıldır bu topraklarda kan, gözyaşı, ölüm yoksa bizim bir teşekkürü bile esirgememiz ne ahlakidir ne de vicdanidir. Ama ne hikmetse sanki buradan birilerine karşı bir set oluşturuyoruz, yok böyle bir şey. MİT'in bu konuda otoriter bir yapı oluşturduğunu hepimiz biliyoruz, gelin buna karşı bir duruş sergileyelim. Kürtler adına görüşmeler yapılıyor diye böyle bir tepki oluştuğundan dolayı açıklamam olmuştu” ifadeleriyle cevap verdi. (İHA)

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: