Mustafa KOZAK/ANTALYA, Antalya'da 2 yıl önce, özel hastanede geçirdiği bir dizi ameliyatın ardından sevk edildiği bir başka hastanede 1 Aralık 2015'te yaşamını yitiren 3 aylık İzzet Emre Tunçer bebeğin ölümüyle ilgili ailenin açtığı 1 milyon liralık tazminat davasının görülmesine devam edildi. Antalya 3'üncü Tüketici Mahkemesi'nde görülen davanın dördüncü duruşmasında İzzet Emre Tunçer'in babası Mehmet Tunçer, annesi Derya Tunçer ile tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmayı basın mensuplarının izlemesine izin verilmedi. Duruşmada bebeğe yanlış kan verildiği iddia edilen hastanede görevli 2 doktor ile hemşire tanık olarak dinlendi.
'PLAZMA KAN DEĞİLDİR'
Hastanede hematoloji uzmanı olarak görev yaptığını söyleyen Vedat U., bebeğe kan verileceği zaman kendisinden de görüş alındığını söyledi. Çocuğun kan grubunun A Rh pozitif olduğunu aktaran Vedat U., "Dışarıdan birkaç kişiden bu gruptan kan temin edildi. Ancak çocuklarda reaksiyon oluştuğunu bildiğimizden test yapıldı. Çocuk tüm kan gruplarına reaksiyon gösterdiği için A Rh pozitif kanı veremedik. Evrensel verici olan 0 grubundan test yaptık. Bu uyumlu çıkınca çocuğa bunu verdik. Çocuğa plazma olarak ise A pozitif ya da AB pozitif plazma verilmişti. Bu kafa karıştırıyor olabilir. Plazma kan değildir. Kanın sulu protein karışımıdır. Plazmada evrensel verici de AB pozitiftir. Plazmanın içinde kan olmadığı için bunda kandaki reaksiyon olmaz" dedi.
'İLK 3 AYDA DEĞİŞEBİLİR'
Ailenin avukatı Fırat Kılıç'ın sorusu üzerine çocukla birebir ilgilenmediğini, kendisinin uzmanlık alanında bir hasta olmadığını da söyleyen Vedat U., bebeğe neden anne sütü verilmediğini bilmediğini kaydetti. Bebeğin annesi Derya Tunçer'in bebeğin kan grubunun ne olduğunu sorması üzerine ise bebeklerin kan grubunun ilk 3 ayda değişebildiğini ya da ölçülemeyebildiğini iddia eden Vedat U., bu konuda Sağlık Bakanlığı'nın da genelgesi olduğunu söyledi. Bebeklerde, bazen de yetişkinlerde kemik iliği yeterli kan üretemediğinde 0 negatif kan verilip ölçüm yapıldığında sonucun 0 negatif çıkabildiğini öne süren Vedat U., "Davacıların bebeğinde bu şekilde olmuş olabilir. Ayrıca A grubu bir hastaya 0 negatif kan verilebilir. 0 negatif bir hastaya da 0 negatif verilebilir. Sorun yaratmaz" diye konuştu.
'YETERLİ KAN AKIŞI SAĞLANAMADI'
Olayın meydana geldiği hastanede kalp damar cerrahı olarak çalışan İlker T., tanık olarak dinlendi. İlker T., şunları söyledi:
"Davacıların bebeği 10 günlükken yoğun solunum yetmezliği nedeniyle hastanemize sevk edilmişti. Yapılan kontrollerde aort damarının yeterince genişlemediği, kan akışının sağlanamadığı ve kalbin kan geçişini sağlayan bir kanalın açık olduğu anlaşıldı. Geldikten iki gün sonra ameliyata alındı. Ameliyata ben de girdim. Ameliyatta Şahin K. ile Hüseyin O. da vardı. Başarılı şekilde kalpteki kanalı kapatıp kan geçişini engelledik. Aort damarının doğuştan dar olan kısmını kesip uçlarını birbirine bağladık. Ameliyat sırasında 'hipoplastik aort' adı verilen damarda da gelişim olmadığını gördük. Bunun üzerine ikinci bir ameliyata karar verdik. 6 Ekim 2015 tarihinde yaptığımız ikinci operasyonla bir başka yerden damar alıp yama yaparak bu damarı genişlettik. Ancak bebekte yeterli kan akışı sağlanamadı."
'BEBEK DAMAR YOLUYLA BESLENİYORDU'
Hastanenin yenidoğan yoğum bakım ünitesi hemşiresi İlknur Ç. de davacıların bebeğinin serumla beslendiğini anlattı. Ç., "Bebek solunum cihazına bağlı olduğu için emmesine imkan yoktu. Bebek damar yoluyla besleniyordu. Yoğun bakımdaki bebeklerin beslenme şekline ve saatlerine doktorlar karar verir" diye konuştu.
Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, ayıplı veya eksik bir hizmetin bulunup bulunulmadığına ilişkin rapor hazırlanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
'BİZE NEDEN BAŞKA KAN ARATTILAR'
Duruşma çıkışı gözyaşları içinde adliyeden ayrılan Derya Tunçer, "Her duruşmaya geldiğimde acılarım tazeleniyor. Bugünkü duruşmaya hastaneden 3 tanık geldi. Halen bu hastanede çalışan kişiler bu tanıklar. Tabi ki çalıştıkları hastaneyi savundular. Beni savunacak halleri yok ya. Bizi tanımıyorlar, bizimle konuşmuşlukları yok. Benim mahkememe gelip nasıl şahitlik yapabiliyor bu insanlar? Benim dava açtığım doktorlar nerede? Onlar niye gelmiyor? Çocuğumun kan grubunu bile doğru analiz edemeyen bir hastane burası. Çocuğumun kan grubunu A Rh pozitif biliyordum. Şimdi de çocuğun vücudu reaksiyon gösterdiği için 0 grubu kan verildiğini söylüyorlar. Öyleyse bana neden günlerce A Rh pozitif kan arattılar. Bunun cevabını versinler" diye konuştu.
'HABERCİLERİN SİZE FAYDASI OLMAZ'
Konuşmasında tazminat davasıyla birlikte doktorlar ve hastane hakkında ceza davası açılması istemiyle de suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Derya Tunçer, ceza davasıyla ilgili yaptıkları şikayete takipsizlik kararı verildiğini, itiraz ettiklerinde de aynı sonucun çıktığını aktardı. Kararı Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini kaydeden Tunçer, buradan sonuç alınamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceklerini belirtti. Duruşmaya gazetecilerin alınmadığını da vurgulayan Tunçer, "Hakim bize önceki duruşmayı hatırlatarak, 'burada ne konuşulduysa akşam televizyonda haberlerde izledim. Habercilerin size bir faydası olmaz' dedi. Ama bizim yaşadıklarımızı bu ülkede herkes duysun. Bizim başımıza gelen bir başkasının başına gelmesin istiyoruz. Kendimiz için bir fayda istemiyoruz. Hiçe sayılıyormuş bir çocuğun canı" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz