Bebeklerde aşırı ağlama çok sık rastlanan ve ebeveynleri oldukça zorlayan bir durumdur. İnfantil kolik, genellikle doğumdan sonra 2-3. haftalarda başlar, 6-8. haftalarda artar ve 3-4. aylarda kendiliğinden düzelir. Her ağlama kolik ağlaması değildir.
Kolik ağlaması ile normal ağlama birbirinden ayırt edilmelidir. Kolik ağlamasında bebeği sakinleştirmek oldukça güçtür ve bebek saatlerce ağlayabilir hatta bazen 24 saat sürebilir. Ağlama nöbetleri sırasında bebek yumruklarını sıkar, ayaklarını karnına çeker ve yüzünde kızarma, ağız çevresinde solukluk gözlenebilir. Nöbet bebeğin dışkı veya gaz çıkarması ile sonlanabileceği gibi tamamen yorulana kadar da devam edebilir. Nöbetler bebekte beslenme ve uyku düzeni bozukluklarına neden olabilir.
İnfantil kolik gelişiminde birçok faktör etkili olabileceği gibi sıklıkla görülen faktörler;
Psikolojik faktörler: Gebelikte stres ve fiziksel problemler, aile içi sorunlar, doğumda olumsuz tecrübeler, maternal endişe gibi unsurlar bebekte kolik gelişme riskini artırır. 2006 yılında ülkemizde yapılan bir çalışmada postpartum depresyonun infantil kolik nedeni olabileceği bildirilmiştir.
Çevresel uyaranlara karşı aşırı duyarlılık: Erken yeni doğan döneminde, bebekte dışarıdan gelen uyarıları engelleyici bir mekanizma bulunmaktadır ve bu engelleyici mekanizmanın 1. ay içerisinde ortadan kalmasıyla bebek uyaranlara karşı daha duyarlı hale gelir. Gün içerisinde bebeğin ses, ışık, koku, sigara dumanı gibi çok sayıda uyaranla karşılaşması akşam saatlerinde iyice uyarılmış, gergin olmasına neden olur ve nedensiz ağlamalar başlar. 5. ayın sonunda, bebek, bu uyaranlarla baş edebilmeye başlar ve kolik sona erer.
Beslenme: Biberonla besleme, yatay pozisyonda besleme ve beslenme sonrası gaz çıkarmama infantil koliğe neden olabilir. İlk 6 ayda sadece anne sütü ile besleme, kolik için en önemli koruyu faktördür.
Gastrointestinal faktörler: Özellikle mama ile beslenen bebeklerde görülen besin alerjileri, laktoz malabsorbsiyonu ve gastroözefageal reflü gibi faktörler de koliğe neden olabilir.
İnfantil koliğin kanıtlanmış bir tedavisi olmasa da diyet değişikliği, bitkisel çaylar, farmakolojik tedavi, davranışsal tedavi gibi yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemler arasında davranışsal tedavi en güvenilir olanıdır.