Bu yöntemle iyileşmezse sağlanamaz ise kan değişimi yoluna gidilebilir. Yenidoğan sarılığı tedavi edilmediğinde ya da gereken tedavi uygulanmadığında bebeğin beyin dokusunda kalıcı hasar meydana gelebilir. Bu sebeple ebeveynler, doğumdan itibaren bebeklerinin cilt tonundaki değişimleri dikkat gözlemlemelidir.
Yenidoğan sarılığının teşhis edilebilmesi için doğumdan sonraki birkaç gün boyunca anne ve bebeğin mutlaka doktor kontrolünden geçmesi gerekir. Bebekteki sarılığın tespiti için ailenin bebekteki belirtileri takip etmesi de oldukça önem taşır.
Yeni doğmuş sağlıklı bir bebeğin kanındaki normal bilirubin seviyesinin 1-2 mg/dl olması beklenir.
Yukarıdaki değerler, sağlıklı bir biçimde, normal zamanında doğan ideal kilo oranına sahip bebekler için geçerlidir. Prematüre bebekler için bu oranlar sabit kalmayabilir. Bununla birlikte bebeğin bağışıklık sistemine ve anne karnında geçirilen rahatsızlıklara göre de farklı reaksiyonlar söz konusu olabilir.
Yenidoğanlarda fizyolojik olarak meydana gelen sarılık probleminin genellikle 1-2 hafta içerisinde kendiliğinden geçmesi beklenir. Prematüre bebeklerde bu süre uzayabilir. Anne sütü sarılığı ise 12. haftaya kadar devam edebilir.
Pek çok bebeğin karaciğeri, tam kapasiteyle işlev göremez. Bu duruma bağlı olarak kandaki bilirubin seviyesi yükselir. Bu yüzden bebeklerde hafif düzeyde sarılık görülmesi olağan bir durum olarak kabul edilir. Doğumdan sonraki ilk günün ardından sarılık belirginleşir ve normal akışında kendiliğinden 1-2 hafta içerisinde geçer.
Prematüre bebeklerin vücuduna, normal zamanında doğmuş sağlıklı kilodaki bir bebeğin kanında bulunan bilirubin değeri fazla gelir. Bu durum dolayısıyla yenidoğan sarılığı ile karşı karşıya olan prematüre bebeklerin mutlaka doğru bir şekilde tedavilerinin gerçekleştirilmesi gerekir.
Bebek, yeterli miktarda anne sütü alamadığında yenidoğan sarılığı söz konusu olabilir. Bu durumda bebeğin daha fazla süt emmesinin sağlanması, yetersiz olan anne sütü miktarının artırılması için yardım alınması gerekir.
Anne sütünün içeriğinde bulunan bazı maddelerin yol açtığı bu sarılık çeşidi, bebeğin bağırsakları tarafından vücuttaki fazla bilirubinin atılamamasına bağlı olarak ortaya çıkar. Doğumdan sonraki ilk 3-5 gün içerisinde başlar ve 3-12 hafta aralığında kendiliğinden iyileşir.
Anne ile bebek arasında kan uyuşmazlığı söz konusu olması halinde annenin vücudu, bebeğin kırmızı kan hücrelerini yok eden bazı antikorlar üretebilir. Bu durum da bebeğin kanındaki kırmızı kan hücrelerinin yıkımına ve bilirubin oluşumuna yol açar.
Bebeklerde sarılık belirtileri genellikle doğumun ardından 2. günde ortaya çıkar. İlk olarak yüz, boyun ve karın bölgesindeki cilt sararır. Koyu tenli bebeklerde sarılığın fark edilmesi zor olduğundan, özellikle cilt tonu koyu bebeklerin ebeveynlerinin doğumdan itibaren sarılık riskine karşı dikkatli olmaları gerekir.
Bebeklerde sarılık, en iyi gün ışığında veya floresan ışığı altında fark edilebilir. Bebeğin cilt tonunda şüphe uyandıran bir durumun varlık göstermesi halinde ilk olarak yapılması gereken; bebeğin burnuna ve alnına parmakla hafifçe bastırıp çekmektir. Parmak kaldırıldığında ciltte sarı bir renk kalıyorsa yenidoğan sarılığından söz edilebilir.
Öte yandan yenidoğan sarılığına yakalanan bebekler daha fazla uyur, daha az anne sütü emer. Bebek anne sütü emmediği sürece kandaki bilirubin oranı da artış gösterir. Beyin bu durumdan etkilenmişse, bilirubin seviyesi yükseldikçe bebeğin ağlarken çıkardığı ses daha da tiz bir hal alır. Bebek sürekli olarak başını geriye atma eğiliminde olur.
Aşağıdaki belirtilerin gözlenmesi halinde en kısa içerisinde doktora başvurulması gerekir:
Yenidoğan sarılığının teşhis edilebilmesi için doğumdan sonraki birkaç gün boyunca anne ve bebeğin mutlaka doktor kontrolünden geçmesi gerekir. Bebekteki sarılığın tespiti için ailenin bebekteki belirtileri takip etmesi de oldukça önem taşır.
Yenidoğan sarılığın teşhisi için muayene, çoğunlukla dahiliye uzmanları tarafından gerçekleştirilir. Doktor öncelikle bebeğin cildine eliyle bastırarak ten rengini kontrol eder. Daha sonra da kan testi aracılığıyla kandaki bilirubin seviyesini ölçer. Ardından bebekteki sarılığın sebebinin saptanması amacıyla tam kan sayımı, kan grubu testi, kan uyuşmazlığının bulunmasına yönelik ek testler yapılır.
Yenidoğan sarılığı, bebeklerde en sık rastlanan hastalıklardan biridir. Sağlıklı bir doğumla dünyaya gelen bebeklerin %50-70'inde görülürken, erken doğumla dünyaya gelen bebeklerin %80'inde sarılığa rastlanabilir. Karaciğerin tam olarak işlev görememesi sebebiyle fizyolojik olarak ortaya çıkan yenidoğan sarılığı, çoğunlukla ek bir tedavi gerektirmeden kendiliğinden geçer.
Yenidoğan sarılığı nasıl geçer? Yenidoğan sarılığının iyileştirilmesi için uygulanan tedavi yöntemleri şu şekildedir:
Hastalığın tedavisi için en çok tercih edilen yöntemlerden bir tanesidir. Fototerapi sayesinde bebeğin kanında birikmiş olan bilirubin yoğun ışığa maruz kalmanın etkisiyle suda eriyecek bir kıvama gelir. Bu kıvamdaki bilirubinler, idrar yoluyla vücuttan dışarı atılır. Uygulama sırasında bebeğin ışıktan olumsuz etkilenmemesi için gözlerine koruma amaçlı bir maske takılır ve bebek, üzerinde sadece bez kalacak şekilde çıplak bırakılır. Bebek bu sırada aşırı miktarda sıvı kaybettiğinden, en az 2 saatte bir olmak üzere anne sütü emmesi sağlanır.
Bebeğin kanındaki bilirubin seviyesinin normal aralıkta olmasını sağlamak amacıyla uygulanır. Bebeğin kanının tamamen değiştirilmesi anlamına gelir.
İlaç tedavisi pek tercih edilmeyen bir tedavi yöntemi olsa da fototerapi aracılığıyla istenen sonucun alınamaması halinde ilaç kullanımına başvurulabilir. Bebeklerde sarılık için kullanılan ilaçlar arasında; sarılığın uzun sürdüğü durumlarda reçete edilen Fenobarbital isimli ilaç ve fototerapi ile iyileşmeyen ve kan uyuşmazlığının yaşandığı vakalarda reçete edilen immunglobulin isimli serum yer alır.
Anne sütündeki birtakım maddelere bağlı olarak gelişen yenidoğan sarılığında, bebeğin 1-3 gün süreyle anne sütü emmesine ara verilir. Bu süre zarfında bebek mamayla beslenir. Bu süreç boyunca sarılığın hızla iyileşmesi beklenir, problemin giderilmesinin ardından bebek tekrar anne sütüyle beslenmeye başlar.
Yenidoğan sarılığı, şayet fizyolojik sebeplerden ötürü, yani bebeğin karaciğerinin tam kapasiteyle çalışmaması dolayısıyla bilirubini işleyememesi sebebiyle ortaya çıkmışsa tedavi için öncelikle bebeğin gün ışığına çıkarılması gerekir. Güneş ışığı, bilirubinin kimyasal bağlarının yıkılmasına yardımcı olur. Ayrıca bebeğin sık sık emzirilerek bol miktarda anne sütü almasının sağlanması da sarılığın iyileştirilmesinde oldukça etkilidir. Anne sütü sayesinde bebeğin bağırsak hareketleri hızlanır. Boşaltım sisteminin daha yoğun çalışmasıyla birlikte kanda biriken fazla bilirubinin dışarı atılması da kolaylaşmış olur.
Gerekli tedavilerin uygulanmasının ardından yapılan kan testinde bilirubin değerinin normal aralıkta olmasıyla birlikte
sarılığın geçtiği anlaşılır. Bununla birlikte elle muayene esansında da bebeğin cilt tonunda herhangi bir sarartı söz konusu olmaması beklenir.