Yenidoğan bebekleri ölüme terk ederken ailelerinden pervasızca para isteyip aldıkları paralarla da "alem" yaptılar! Hastane çetesinin skandalları tek tek açığa çıkıyor. Çetenin bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladığı, ihmalde bulunarak ölmelerine neden olduğu belirlenmişti. Örgütün iki liderinden biri konumunda olan ve "doktor" unvanı taşıyan Fırat Sarı hakkında gelen şikayete bakıldığında şüpheler 2018'e dek uzanıyor.
Çetenin örgüt lideri konumundaki iki doktor Fırat Sarı ve İlker Gönen'in ayrı ayrı 10 kez 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi', 'kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık', 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' ve 11 kez 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından 180 yıldan 273 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Şikayet platformu Şikayetvar'a Fırat Sarı hakkında gelen yorum ağızları açık bıraktı. 2018 Ekim sonunda Esenyurt Reyap Hastanesi'nde doğum yaptığını belirten bir anne, doktor Fırat Sarı'yı suçlayarak "Hakkımı helal etmiyorum, umarım cezaevinden ölene kadar çıkamaz." dedi.
Oğlu doğum yaptıktan sonra "Ciğerine su kaçmış" denerek Fırat Sarı tarafından yoğun bakıma alındığını belirten anne, bebeğinin 1 hafta yoğun bakıma kaldığını belirtti ve şöyle devam etti:
"Doktora kalsa 3-4 gün daha kalması gerekiyordu ama biz imza verip çocuğu çıkarttık. O zaman da durumdan şüphelenmiştik çünkü bize 2-3 gün deyip 7 günde çocuğu taburcu etmemişlerdi.
Çocuğum yoğun bakımda biberona alıştı, beni reddetti. Aramızda bağ kurmamız çok zorlaştı. Hakkımı helal etmiyorum, umarım cezaevinden ölene kadar çıkamaz."
Öte yandan iddianamede; 47 kişi şüpheli ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İHA'da yer alan habere göre; iddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK'dan üst sınırdan ödeme almak olduğu belirtildi.
İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK'ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK'dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı.