Ancak olaydan iki yıl sonra emniyete gelen bir ihbarla gerçek ortaya çıktı. İhbarı yapan sanık Mesut Başaran'ın mimar ablasıydı. Yapılan ihbar şöyleydi: “2004 yılında evlilik dışı bir çocuğu olan Mesut Başaran, evlenmemek için çocuğu kaybetmiştir. Birine mi verdi, öldürdü mü bilinmemektedir. 2 senedir çocuk ortada yok. Çocuğa bir şey yaptıysa cezasını çekmesini istiyorum” Gözaltına alınan çift korkunç cinayeti itiraf etti. Haklarında “kasten öz çocuğunu öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sürecinde bebeğin babası Mesut Başaran, emniyetteki ifadesini değiştirerek bebeği sadece surlara bıraktığını savundu. Anne ise önceki ifadesini tekrar ederek Mesut'tun olay günü bebeği götürdüğünü ve boş pusetle eve döndüğünü anlattı.
Yapılan son duruşmada Mesut Başaran'ın avukatı daha önce mahkemeye sundukları çiftin bebekleriyle çekilmiş olan fotoğrafını hatırlatarak, “her iki sanık üzerinde aile baskısı olmadığı görülmektedir. Fotoğrafı aileleri çekmiştir. Buna ilişkin sanıkların bebekleriyle çektirdikleri fotoğrafı daha önce sunmuştuk. Müvekkilim bebeği Topkapı surlarına bıraktığını söylemiştir. Bunun aksine bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu yüzden müvekkilim 'çocuğu terk etme' suçundan yargılanmalıdır” dedi.
Esas hakkında savunması sorulan Mesut Başaran ise, her iki ailenin de bebekten haberdar olduğunu belirterek, “Bebeği ortadan kaldırma fikrine kapılmamız için ortada bir sebep yoktu. Karakolda psikolojik eziyet altında o şekilde yalan ifade verdiğim için üzgünüm” diye konuştu.
Aslı kuran müdafi ise, “Sefaköy'deki evde bulunan Dilek'in ifadeleri olayı yeterince aydınlatmıştır. Olay tarihinde Mesut bebeği dışarı çıkarmış ve boş pusetle geri dönmüştür. Aslı Kuran, Mesut tarafından ölümle tehdit edilmiş ve telkinlerle avutulmuştur. Bu yüzden de suçu ihbar etmemiştir. Eylemi kanaatimizce ‘suçu bildirmemek’ olarak nitelendirilebilir. Yattığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliyesine ve atılı suçtan beratine karar verilmesini talep ediyoruz” dedi. Duruşmada son sözü sorulan sanık Aslı Kuran ise olayı ihbar etmediği için çok pişman olduğunu söyledi.
Son sözler üzerine mahkeme heyeti 2,5 yıl süren yargılamayı karara bağladı. Mahkeme heyeti sanık Mesut Başaran hakkında çocuğunu kasten öldürdüğü için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ceza sanığın duruşmalarda gösterdiği iyi halden dolayı müebbet hapis cezasına çevrildi. Heyet anne Aslı Kuran'ı, “öldürme suçuna yardım ettiği” gerekçesiyle önce 20 yıl hapse sonra da iyi halden 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı.