Beden Sağlığı Mı, Ruh Sağlığı Mı?

Kadın kendini nasıl daha iyi hisseder?

İnsan ömrü yaşadığımız yüzyılda uzasa da sağlıklı yaşamak, elden ayaktan düşmeden yaş almak, kaliteli bir yaşam sürmek herkesin hedefi olmuş gibi. Gün geçmiyor ki yeni bir sağlıklı yaşam, beslenme, egzersiz kitabı çıkmasın.

Yediğimize, içtiğimize, hareketimize, uykumuza bu kadar dikkat etsek de hastalıkların çoğaldığı, dünyadaki obez sayısının gün geçtikçe arttığı, alkol ve madde bağımlılığının hiç de azımsanmayacak seviyelere geldiği de bir başka gerçek olarak çıkıyor karşımıza bu yüzyılda.

Peki ama biz dünya olarak sağlıklı yaşamaya çalıştıkça, nasıl oluyor da sağlığımız artmıyor, eksiliyor? Tüm medya bizi az yemeye, sağlıklı seçimler yapmaya, daha çok hareket etmeye, zararlı maddelerden uzak tutmaya çalışırken, nasıl oluyor da her geçen gün obezite,bağımlılık ve strese bağlı psikosomatik rahatsızlıklar artıyor?

Reklam
Reklam

Fiziksel sağlık ve ruhsal sağlık arasındaki ilişki uzun yıllardan beri bilinen fakat bilimsel çalışmalarla yeterli desteklenemediği için yeterince benimsenmemiş, ya da ihmal edilmiş bir ilişki. Psikologların bir bölümü-ben de buna dahilim-, beden ve ruhun birbirini etkilediği, aslında ruhtan ibaret olduğumuz, bedenimizin de bu ruhun bir kabı, kalıbı, taşıyıcısı olduğu gerçeğini uzun yıllardır deneyimleme şansına sahip olmuşlardır yaptıkları psikoterapi seanslarında.

Uzun yıllardır bir döküntü sorunu yaşayan bir danışanın, depresyon ve kaygıları azaldığında deri döküntülerinin de zamanla yok olduğunu fark ettiğini, mide ve migren ağrıları ile boğuşan ve bir türlü ilaçlarla tam olarak iyi olmayan kişilerin bu sorunlarının depresyon, anksiyetenin azalmasıyla kaybolduğunu fark ettiklerini, ya da psikoterapi sonunda zayıflayan, eski kilosuna dönen kişi sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu hepimiz biliyoruz.

DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ