Enver Alas / İstanbul, 7 Mart Begümhan Doğan Faralyalı, Beşiktaş Four Seasons Otel'de, Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği "Aile işi çok uzun bir süre aile demek oldu"
Kendisini çok başarılı bir girişimcinin çocuğu olarak anlatan Begümhan Doğan Faralyalı, "Kendimi bildim bileli aile sohbetlerimiz iş odaklı oldu. Biz dört kardeşiz. Aile işi ise her zaman beşinci kardeşimiz oldu. Babam bendeki hissi şu sözleriyle taçlandırırdı; 'sizi severim ama işimi de severim.' Dolayısıyla aile işi, çok uzun bir süre aile demek oldu" dedi.
Aile şirketlerinin avantajları
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, aile işletmelerinin önemli avantajları olduğunu ve bu sayede daha uzun dönemli düşündüklerini söyledi. Aile işletmelerinin avantajlarından da söz eden Faralyalı şunları söyledi:
"Ekonomi iyi gittiğinde en iyi performansı göstermeseler de krizlerde hep daha sağlıklı çıkıyorlar. Borçlanmaları daha yönetilebilir bir şekilde. Ancak aile işletmelerinin en büyük avantajı kurucunun, işini büyük bir aşk ve sevgiyle yapıyor olması. Bunun ötesinde kendi değerlerini ki bu değerler, genelde onu başarıya taşımış değerler oluyor; şirket kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirmeleridir. Kurucunun çocukları da bu değerleri ondan öğrenmiş oluyor. Bugün dünyada şirket kültürlerinin önemi çok tartışılıyor. 'Google' hakkında bir kitap var. Google'ın başarısını anlatıyor. Kitabın koca bir bölümünün başlığı 'Şirket Kültürü, Stratejiyi Kahvaltıda Yer.' Yani şirket kültürü değerleri şirketin başarısında stratejiden bile öne çıktığını söylüyor."
"Doğan Grubu çalışanlarına sorsanız"
Begümhan Doğan Faralyalı, konuşmasında şirket değerlerine Doğan Grubu'ndan da örnekler verdi. Faralyalı, "Babam bizi yetiştirirken 'Hayatınızı beyaz bir sayfa gibi yaşamaya dikkat edeceksiniz. Özellikle de yayıncı olmak istiyorsanız' derdi. Bugün Doğan grubu çalışanlarına sorsanız, en önemli değerlerinin işlerini kanuna, hukuka en ihtimamlı şekilde yapmalarının şirket kültürümüzün en önde değerlerinden biri olduğunu söyleyeceklerdir" dedi.
"Aile şirketlerinin yüzde 30'u ikinci jenerasyona geçmeyi başarıyor"
Aile şirketlerinin sadece yüzde 30'unun ikinci jenerasyona, yüzde 12'sinin de üçüncü jenerasyona geçmeyi başardığını aktaran Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, bunun da en önemli sebebinin tek ortaklı yapıdan çok ortaklı, kardeşler ve kuzenler ortaklığına geçerken yaşanan sorunlar olduğu dikkat çekti.
"İnsan kendi değerlerini bilmeli"
Aile şirketlerinin daha sürdürülebilir olmasının yanı sıra daha iyi bir insan, daha iyi bir toplum ve dünya için birkaç önemli hususun altını çizen Begümhan Doğan Faralyalı bunlardan birincisinin insanın kendi değerlerini bilmesi olduğunu vurguladı ve ekledi:
"Aile işletmeleri insana büyük bir avantaj olduğu gibi bir yük de olabiliyor. Çünkü insan aile işletmelerinde, kendini hiçbir zaman tanımak, kendi yeteneklerini, değerlerini yapmak konusunda istediklerini sorgulayamayabiliyor. Bunun, kişi için de şirketler içinde bir dezavantaj olabileceğini düşünüyorum. Bireylerin kendini tanımasını, yeteneklerini keşfetmesini ve ille de aile şirketlerinde 'çalışmak zorundayım' psikolojisine kapılmamasını aile işletmelerinin önünü açacağına inanıyorum. İkinci noktaysa birlikte başarma iklimi ve kültürüdür. Beraber başarma kültürünün yerleşmesinin aile işletmelerinin önünü açacağını inanıyorum. Üçüncüsü ise vizyon ve değerlerin netliğidir."
"Değerler en verimli özdenetim mekanizmalarıdır"
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, aile şirketlerinde 'değer'ler konusunu çok önemsediğini kaydetti. Faralyalı, "Bence değerler en verimli özdenetim mekanizmalarıdır. Kişilerde bu nasıl böyleyse şirketlerde de böyledir, şirketlerde de nasıl böyleyse toplumlarda da böyledir. Bugün dünyada gittikçe artan bir kutuplaşma ile karşı karşıyayız. Bu, Türkiye'de çok yüksek seviyede. Sadece farklılıklarımızı konuştuğumuz bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Bence bu Türkiye'nin önünde önemli bir engeldir" diye konuştu.
"Türkiye'nin ortak değerleri projesi"
"Müştereklerimizi keşfedelim geleceğe birlikte yürüyelim" sloganıyla Doğan grubunun başlattığı "Türkiye'nin Ortak Değerleri" projesine değinen Faralyalı, şunları söyledi:
"Bu toplumun derinliklerinde gizli çok sayıda ortak değer var. Çıkış noktamız şu; ortak değerlerimiz farklılıklarımızdan daha fazla. Ortak değerlerimizi konuştukça farklılıklarımıza göğüs germekte onları kabul etmekte daha cesur olur ve ortak bir Türkiye hayalinde buluşabiliriz. Nitekim bu proje kapsamında bir Türkiye Değerler araştırması yaptırdık. Bu sonuçlar bize gösterdi ki herşeyden bağımsız, bütün Türkiye toplumunun sahip olduğu değerler birbirine çok benzer. Ama bundan da önemlisi hayal ettiği ülkedeki değerler birbiriyle aynı. Aslında hayallerimizde birleşiyoruz. Biz, bu projeyle toplumda iyi niyet ve güven ortamını yaymaya, birbirimizi daha iyi anlamaya, konuşmaya yardım etmeye ve değer bazlı bir toplum hayallerini dillendirmeyi başlamayı umut ediyoruz."
"Şirketler toplumların önemli parçaları"
Begümhan Doğan Faralyalı, şirketlerin toplumların önemli parçaları olduğunu belirterek, "Toplumda istediğimiz şeyleri önce kendi şirketlerimizde hayata geçirmemiz gerekiyor. İnanıyorum ki değer bazlı liderler, değer bazlı şirketler, değer bazlı şirketler de değer bazlı toplumlar yaratır. Ben, bunun için elimden geleni yapacağım" diye konuştu.
TÜSİAD Başkanı Bilecik: Aile işletmeleri Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği "Süreklilikten ödün vermeden değişim yönetimini başarıyorlar"
Aile içinde girişimciliğin teşvik edilmesi gerektiğini dile getiren Bilecik, girişimciliği teşvik eden ruhun tüm kurumlarda sürdürülebirliğin temel koşulu olduğunu söyledi. Aile ve iş değerleri arasındaki dengeyi sürdürülebilirlik temelinde yeniden yapılandırarak başarıya ulaşan ve dünya markası olan birçok örnek bulunduğunu belirten Bilecik, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde Türkiye'de de bu sürdürülebilirliği başaran şirketlere baktığınızda aile şirketi kültüründen ödün vermeden hem kurumsallaşmayı, süreklilikten de ödün vermeden değişim yönetimini başardıklarını görüyoruz. Çok içselleştirdikleri bir uzlaşı kültürü, değişimleriyle yeniledikleri bir aile anayasaları onların vazgeçilmezleri oluyor."
GYİAD/Sevim: Kâr-zarar sorumluluğu verilen yapılar olmalı
GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Sevim de Türkiye'deki şirketlerin yüzde 95'inin aile şirketi olduğunu belirterek, kurucuların yavaş yavaş emekli olma noktasına geldiğini, bu yüzden aile içi girişimciliğin ve uzlaşının çok önemli olduğunu söyledi Sevim, "Dünyada da örneklerini gördüğümüz aile içi girişim sermayesi fonu benzeri yapıların kurulması gerektiğini düşünüyorum. Ailenin genç jenerasyonuna hata yapma şansı tanıyan, kar-zarar sorumluluğu verilen yapılar olmalı. Bu tür bir yapı, Türkiye'deki girişimcilik ekosistemini de son derece pozitif etkileyecektir" ifadelerini kullandı.
"Uzlaşı Kültürü ve Aile İçi Girişimcilik" temasıyla gerçekleşen konferans, gün boyu çeşitli oturumlarla devam etti.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Konferansa katılanlar
-Begümhan Doğan Faralyalı'nın konuşması
-Erol Bilecik'in konuşması
-Serkan Sevim'in konuşması
-Genel ve detaylar
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz