Bekir Bozdağ: Bütün demokratik hukuk devletlerinde...

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Adli Yıl Açılışı nedeniyle bir mesaj yayımladı.

ANKARA(ANKA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adli Yıl Açılışı nedeniyle yayımladığı mesajında, yargı görevi yapanların belirli bir siyasi, ideolojik veya zümrevi çıkar amacıyla hareket ettikleri yönünde bir algının oluşmasının yargıya verilebilecek en büyük zarar olduğunu kaydederek, "Yargı gücünü kendi siyasi, ideolojik veya zümrevi çıkarları doğrultusunda kullananlara karşı ilk itiraz etmesi gerekenler ise, yargı görevi yapanlar olmalıdır. Çünkü taraflı ve bağımlı hareket ederek yargı gücünü kötüye kullananlar en çok görevini tarafsız ve bağımsız bir şekilde ifa eden hakim ve savcılarımızın güvenilirliğine, saygınlığına ve hukuk güvenliğine zarar vermektedir" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

.Mesajına, "Yargımızın değerli mensupları, kıymetli çalışma arkadaşlarım" diye başlayan Bozdağ, bağımsız ve tarafsız bir yargının, hukuk devletinin ön şartı, hukuk güvenliğinin olmazsa olmazı ve sağlıklı bir demokrasinin temel koşulu olduğunu vurguladı. Bağımsız ve tarafsız yargının, sadece yasal düzenlemelerle, idari tasarruflarla ya da alt yapı yatırımlarıyla inşa edilemeyeceğini kaydeden Bozdağ, "Bütün bunların yanında tarafsız ve bağımsız bir yargı; ancak Anayasa, kanun ve hukuka uygun vicdani kanaatlerine göre hareket eden, bunun dışındaki bütün bağlılıkları reddeden tarafsız ve bağımsız hakim ve savcıların verdiği adil kararlarla tesis edilebilir" dedi.

"BÜTÜN DEMOKRATİK HUKUK DEVLETLERİNDE YARGI KARARLARI ELEŞTİRİLEBİLİR"

Yargı kararlarının eleştirilmesinin yargıya, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına müdahale anlamına gelmeyeceğini vurgulayan Bozdağ, "Demokratik hukuk devletlerinde yargı kararları eleştirilemez kutsal metinler değildir. Yasama ve yürütmenin yargı kararlarına uyma ve uygulama mükellefiyeti, bu kararların eleştirilemeyeceği şeklinde değerlendirilemez. Bütün demokratik hukuk devletlerinde yargı kararları eleştirilebilir, hiçbir yargı mensubu da kararın eleştirisinden alınganlık göstermez, eleştiriyi şahsileştirmez, aksine eleştiriden azami derecede istifadenin yollarını arar. Yargı kararlarının eleştirisini yargıya müdahale olarak değerlendirmek, ancak demokratik hukuk devleti anlayışını içselleştirememe, kendini ve kararlarını la yüs'el olarak görme anlamına gelir" değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

-"KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİ, ERKLERİN GÖREVLERİNİ YAPMASINI ENGELLEYECEK ŞEKİLDE YORUMLANAMAZ"-

Yargı görevi yapanların ancak kararlarıyla konuştuklarını belirten Bozdağ, kararın gerekçesinin karar hakkında açıklama yapma ihtiyacını ortadan kaldırdığına işaret etti. Karar veya gerekçe,eksik veya yanlışsa ya da yetersizse, yapılacak hiçbir açıklamanın yanlışı düzeltmeyeceğini, eksikliği gidermeyeceğini, yetersizliği ortadan kaldırmayacağının altını çizen Bozdağ, bu durumda toplum vicdanında adaletin tesis edilemeyeceğini ve hiçbir kimseyi de tatmin etmeyeceğini belirtti. Kararlar üzerine ayrıca açıklama yapılması kararların veya gerekçelerinin eksikliğinin, yanlışlığının yahut yetersizliğinin karinesi olduğunu vurgulayan Bozdağ şu ifadeleri kullandı:

"Yasama yetkisi, Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Anayasa ve kanunlara uymak ve uygulamak, hem yasamanın hem yürütmenin hem de yargının temel görevidir. Yasama organı, dünyada yaşanan gelişmeleri de dikkate alarak toplumun talep ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yeni kanunlar yapabileceği gibi mevcut kanunlarda değişiklik de yapabilir. Kanun yapma ya da kanunlarda değişiklik yapma, yürütmeye de yargıya da müdahale anlamına gelmez. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, erklerin görevlerini yapmasını engelleyecek şekilde yorumlanamaz.

Reklam
Reklam

Yargı makamlarını temsil eden bazı kişilerce yapılan açıklamalarda yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından söz edilirken, yargı içinde yapılanmış siyasi, ideolojik veya zümrevi yaklaşımların görmezden gelinerek, yaşanan olumsuzlukların sorumluluğunun "Yasama' ve "Yürütme'ye yüklenmesi ve bu organların yegane suçlu olarak gösterilmesi büyük bir saptırma ve çelişkidir. Bu saptırma ve çelişki, sorunun kamufle edilmesine neden olmakta, yaşanan olumsuzlukların kaynağının tespit edilmesini engellemekte ve çözümünü daha da zorlaştırmaktadır."

-"YARGI GÜCÜNÜ KENDİ İDEOLOJİK VEYA ZÜMREVİ ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA KULLANANLARA İLK İTİRAZ ETMESİ GEREKENLER YARGI GÖREVİ YAPANLAR OLMALIDIR"-

Hiçbir demokratik sistemin, adalet dağıtmakla görevli yargı mensuplarının siyasi, ideolojik veya zümrevi bir yapının ilkelerine istinat ederek keyfi muamelede bulunmasına, yetki ve görevlerini suistimal ederek vatandaşların yargı eliyle mağdur edilmesine ve bu haksızlığın yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı adı altında yasama ve yürütmeye fatura edilmesine müsaade etmediğine ve etmeyeceğine işaret eden Bozdağ mesajını şu ifadelerle sonlandırdı:

Reklam
Reklam

"Yargı görevi yapanların belirli bir siyasi, ideolojik veya zümrevi çıkar amacıyla hareket ettikleri yönünde bir algının oluşması yargıya verilebilecek en büyük zarardır. Yargı gücünü kendi siyasi, ideolojik veya zümrevi çıkarları doğrultusunda kullananlara karşı ilk itiraz etmesi gerekenler ise, yargı görevi yapanlar olmalıdır. Çünkü taraflı ve bağımlı hareket ederek yargı gücünü kötüye kullananlar en çok görevini tarafsız ve bağımsız bir şekilde ifa eden hakim ve savcılarımızın güvenilirliğine, saygınlığına ve hukuk güvenliğine zarar vermektedir.

Anayasa, kanun ve hukuka uygun vicdani kanaatlerine göre görevlerini yerine getiren hakim ve savcıların, hukuk devletine ve yargıya olan güveni daha da yükselteceklerine, yargıya dönük her tür olumsuz algı ve yaklaşımları ortadan kaldıracaklarına olan inancımız tamdır. Zira bağımsız ve tarafsız hakim ve savcılarımızın yargı üzerine düşen ve düşürülen her türlü gölgeden rahatsız olduklarını biliyorum. Onlara inanıyor ve güveniyorum.

Bu vesileyle, 2014-2015 adli yılınızı kutluyor, tüm yargı çalışanlarına bu zamana kadarki fedakârca çalışmaları nedeniyle teşekkür ederek başarılar diliyorum." (ANKA)

Reklam
Reklam