Bekir Bozdağ: “israil’in Elinden Kan Damlarken Normalleşme Olmaz”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “İsrail’in attığı bombalarla hayatını kaybeden çocuklar, kadınlar, masum insanlar Gazze’nin Müslümanları değil de Hıristiyan olsaydı, Yahudi olsaydı veya başka bir dine mensup olsaydı, gökten tonlarca ölüm yağdırsaydı bir ülke, uluslararası toplum sessiz kalır mıydı? Oradan çıkıp Merkel bu meşru müdafaadır diye bir açıklama yapar mıydı, nerede insanlık diye sorardı” dedi.Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat Valiliği ve Belediyesi tarafından Boğazlıyan ilçesinde Bozok Bereket Kervanı iftar yemeğine katıldı. Burada bir konuşma yapan Bozdağ, Ramazan gününde İsrail’in Gazze’de masum insanların üzerine ölüm yağdırdığını söyledi. Ramazan ayının rahmeti ve bereketi ile gediğini, rahmeti ve bereketi ile gittiğini belirterek, “Türkiye’de bizler huzur içerisinde barış içerisinde kardeşlik iklimi içerisinde bir iftar sofrasını hep beraber paylaşıyoruz. Gönül ister ki dünyanın her yerinde aynı şekilde iftar sofraları olsun. Ama maalesef dünyanın her yerinde aynı huzur yok. İşte Irak’ta, Suriye’de olanlar ve son günlerde İsrail’in Gazze’de yaptığı zulümler. Maalesef bizim burada huzur içerisinde iftar yapmamızı da engellemiştir. Herkesin huzuru kaçmıştır İsrail Gazze’de sadece masum çocukları insanları kadınları yaşlıları çaresizleri öldürmüyor. Aynı zamanda insanlığı öldürüyor. Aynı zaman vicdanı öldürüyor. Ama maalesef gökten İsrail ölüm yağdırırken, zulüm yağdırırken uluslararası toplum ve dünyanın pek çok ülkesi bunu canlı yayında seyretmektedir. Bazıları daha ileri gidip İsrail’in bu meşru müdafaa hakkıdır diyerek İsrail hükümetinin yaptıklarını desteklemektedir. İsaril’de sahilde oynayan çocukların üzerine bomba yağdırarak yapılan bu zulmün neresi meşru müdafaa. Herkes görüyor koşan çocuk elinde silah yok hiçbir şey yok. Meşru müdafaanın şartlarını herkes bilir. Uluslararası toplum da bilir. Ama maalesef meşru müdafaanın şartlarını bilenler burada bir meşru müdafaa değil, burada bir katliam, burada bir saldırı, burada bir vahşet, burada bir zulüm olduğunu görmek istemiyorlar. Ama ben biliyorum ki bunu görmek istemeyenler de yapılanın zulüm olduğunu vahşet olduğunu biliyorlar. İsrail yapılan zulüm sonucu hayatını kaybedenlerin ölmelerinden öldürülmelerinden dolayı birinci derecede sorumludur. Ama İsrail’e destek olanlar onun yaptıklarını alkışlayanlar İsrail’in bu zulmünü durdurma kudretine sahip olup da kullanmayanlarda İsrail’in zulmüne ortaktır. Bundan hiç şüphemiz yoktur” dedi.Türkiye'nin her zaman olduğu gibi Gazze’de yaşananlar konusunda da hakkın sesi olmaya, zalime karşı durmaya mazlumun yanında saf tutmaya devam edeceğini ifade eden Bakan Bozdağ, "Biz her zaman zulmün karşısında durduk. Zulmü yapan kim olursa olsun hakkı söyleyen ses olduk. Doğru yerde durduk, ilkesel durduk. Sadece çıkar eksenli değil insan eksenli hadiselere baktık, bütün dünyaya buradan sesleniyorum İsrail’in attığı bombalarla hayatını kaybeden çocuklar, kadınlar, masum insanlar Gazze’nin Müslümanları değil de Hıristiyan olsaydı, Yahudi olsaydı veya başka bir dine mensup olsaydı, gökten tonlarca ölüm yağdırsaydı bir ülke uluslararası toplum sessiz kalır mıydı. Oradan çıkıp Merkel bu meşru müdafaadır diye bir açıklama yapar mıydı, nerede insanlık diye sorardı. Ben de buradan soruyorum Birleşmiş Milletler'e, uluslararası topluma sizin insanlık anlayışınız ölenlerin rengine, ölenlerin dinine, ölenlerin diline göre değişiyor mu? Ölen Müslüman olunca insanlık ortadan kayboluyor mu? Neden Birleşmiş Milletler, neden Birleşmiş Milletler Konseyi yapılan bu zulüm karşısında sesini yükseltmiyor? Neden dur demiyor? Eğer ülkeler huzur istiyorsa barış istiyorsa, düzen istiyorsa intizam istiyorsa herkes için yaşam hakkından daha büyük bir hak olmadığına inanmalı ve bu yaşam hakkını korumak için gücün kuvvetini bu amaçta kullanmalıdır ama maalesef bütün güçler bütün kudretler öldürmek için kullanılıyor. Onun için İsrail bu gidişiyle kendi güvenliğini ne kadar uğraşırsa uğraşsın sağlama imkanı yok. Güvenliği sağlayacak şey insanı yaşatan anlayıştır" diye konuştu.Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesini İsrail istiyorsa, uluslararası toplum istiyorsa bunun yolunun belli olduğunu vurgulayan Bozdağ, “Kan duracak, gözyaşı dinecek ve Türkiye’nin ortaya koyduğu şartlar tahakkuk edecek o zaman normalleşme olabilir ama ellerinden kan damlarken bir normalleşmenin olması mümkün değildir. Bildiğiniz gibi bizim İsrail’de büyükelçimiz yok, tavır koyduk büyükelçimizi çektik. İlişkilerin normalleşmesi insanlığının yeniden avdet etmesine bağlıdır, huzurun barışın yeninde avdet etmesine bağlıdır, umarım ki yeniden avdet eder, yeniden huzur ve barış gelir” ifadelerini kullandı."İTHALE DEĞİL HALKIN İÇİNDEN ÇIKANA OY VEREREK CUMHURBAŞKANLIĞI YOLUNU AÇACAKSINIZ"Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Boğazlıyan’a daha önce kaç başbakan geldi bilmediğini ama Boğazlıyan’a teşekkür için Türkiye Cumhuriyetinin başbakanının geldiğini hatırlatarak, “Siz getirdiniz oylarınızla destek oldunuz getirdiniz. Boğazlıyanlı kardeşlerimden size gelen bir başbakanı Türkiye’nin seçilmiş, cumhuriyetin 12. Cumhurbaşkanı olarak desteklemenizi, CHP’ye, MHP’ye, Saadet Partisi'ne, Büyük Birlik Partisi'ne, nereye oy verirsek verelim bu sefer burada tabanda birleşerek destek olmanızı arzu ettiğimi ifade ediyorum. Boğazlıyanlıların da buna sahip çıkacağına inanıyorum. Partilerin Ankara’da anlaşması değil halkın Boğazlıyan’da anlaşması önemlidir. Ben halk anlaşacak diyorum CHP’lisiyle, MHP’lisiyle, AK Partilisiyle, Büyük Birlik Partilisiyle, Saadet Partilisiyle Boğazlıyanlılar anlaşacak ithale değil milletin içinden çıkana cumhurbaşkanlığı yolunu açacak diyorum” dedi.