Bekir Bozdağ: “pkk, Kürt Asıllı Kardeşlerimizin Bir Numaralı Düşmanıdır”

Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen iftara katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, terörle mücadelenin PKK yok oluncaya kadar süreceğini belirterek, “PKK terör örgütü, sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, Kürt asıllı kardeşlerimizin de bir numaralı düşmanındır” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Esenler Belediyesi’nin, 81 şehri tek sofrada buluşturan iftar programına katıldı. Program öncesi Dörtyol Meydanı üzerinde stant açan il dernekleri yöresel yemeklerini sergiledi. Yemeklerin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve vatandaşlara ikram edildiği iftar sofrasında birlik ve beraberlik mesajları verildi.

İftardan sonra yaptığı konuşmada Ramazan’da şehit haberlerinden duyduğu üzüntüyü dile getiren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Mübarek bir ayın içerisindeyiz. Ramazan ayı rahmetin, bereketin, mağfiretin ayı. Her iyini çoğaldığı bir ay. Dileriz, bu iyilikler sadece Ramazan ayına mahsus kalmasın. Ramazan’ın dışında kalan 11 ayda da çoğalsın ve oralarda da insanlarımız bu ayda kazandıkları güzellikleri, iyilikleri devam ettirsin. Burada Türkiye’de yaptığım en güzel iftarlardan birini gerçekleştirdik. Gönül isterdik ki Esenler’de olduğu gibi Türkiye’nin başka yerlerinde huzur içerisinde iftar yapılsın, dünyanın her yerinde de huzur içerisinde iftar yapılsın. Biz Türkiye olarak 81 ilimizin 81’inde insanlarımızın huzur içerisinde refah, saadet içerisinde gece gündüz gayret ediyoruz. Her yer bir olsun. Hem de her gün daha iyi olarak yoluna devam etsin. Hamdolsun bugün ülkemizin dört bir yanında huzur içerisinde iftarlar yapılıyor. Ama maalesef terör örgütü kanlı yüzünü Ramazan ayına rağmen göstermeye devam ediyor. İçimizi acıtan şehitlerimiz oldu. Onlara bir kez daha rahmet diliyorum” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, PKK yok oluncaya kadar terörle mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek, “Bugün İzmir’de şehit olan Mehmetçiğimize ve diğer bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize tekrar başsağlığı ve sabır diliyorum. Ama bir şeyi de bilmenizi istiyorum. Türkiye nice badireleri, zorlukları atlattı. Nice sıkıntıları atlattı. Sadece Cumhuriyet döneminde değil, bundan önceki asırlarda da nice zorlukları aşa aşa buraya geldik. Bunu da aşacağız, bunu da bitireceğiz. Türkiye’nin gündeminde PKK terörü diye bir terör kalmayıncaya kadar mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Türkiye’nin gücünden kudretinden azametinden gelişmesinden rahatsız olanlar, terör örgütünü taşeron örgüt olarak da kullanıyorlar. Onlar da bilsinler. Hem terör örgütü hem ona iş sipariş edenler hem ona silah ve başka destek verenler iyi bilsinler ki bu millet nice badireleri, engelleri aştı. Nice güçleri yok etti. Bunu da yok etmeyi başaracaktır. Bizim gücümüz, azmimiz var. Biz haklıyız ve doğruyuz. Haklı ve doğru olanların başaramayacağı hiçbir iş yoktur. Siz müsterih olun. Hükümetimiz görevinin başındadır. Güvenlik güçlerimiz milletimizin kendine emanet ettiği görevleri, Anayasamızın ve yasamızın çizdiği sınırlar içerisinde yerine getirmeye devam ediyor ve devam da edecektir” diye konuştu.

“PKK, KÜRT ASILLI KARDEŞLERİMİZİN BİR NUMARALI DÜŞMANIDIR”

Bekir Bozdağ, Kürt vatandaşlar ile PKK arasında bir ayırım yapılması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kürt kökenli kardeşlerinizle PKK terör örgütünü lütfen birbirinden ayırın. Çünkü PKK terör örgütü sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, Kürt asıllı kardeşlerimizin de 1 numaralı düşmanındır. Onların da huzurunun, saadetinin en büyük tehdididir. Bugün yatırımlar yeteri kadar yapılamıyorsa, bazı sıkıntılar varsa terör örgütü nedeniyledir. Eğer bölgede terör örgütü olmasaydı, oraların illeri, ilçeleri, köyleri bu gün hangi ekonomik, sosyal gelişmişlik düzeyinde olurdu onu bir kez daha düşünmenizi istiyorum. Teröre bizim harcadığımız rakamlar baktığınız zaman az değil. Resmi net rakam yok ama 300 milyar dolar belki de daha fazla harcandı diye söylenen rakamlar var. Bunları biz terör örgütü yerine bu ülkenin işinin, aşının çoğalması için, eğitiminin iyi olması için her alanda kalkınması için harcayabilmiş olsaydık, Türkiye’nin bugünkü gücü nerede olurdu bunu bir kez daha düşünmenizi istirham ediyorum. Türkiye’nin enerjisini başka yerlere harcamasını isteyenler, terörü besliyorlar. Neden? Türkiye zayıf kalsın, Türk milleti zayıf kalsın. Neden zayıf, düşkün kalsın ki, terör örgütü istismarını devam ettirebilsin. Biz bütün hesapları yapanları biliyoruz. Ama bir şeyi de biliyoruz. Yapılmış bütün hesapları, bütün oyunları bozmasını da biliyoruz. Bugüne kadar bozduk. Bundan sonrada bozacağız. Bundan herkesin emin olmasını istiyorum.”

Suriye’de yaşananlara değinen Bozdağ, her zaman Suriye halkının yanlarında olacaklarını ifade ederek, “Yanı başımızda Suriye’de sıkıntılar var. Bir yönetim kendi insanları üzerine tanklarla, toplarla ölüm kusuyor. Şu ana kadar 20 binden fazla masum insanı kendisine karşı, kendisinden talepte bulunuyor diye maalesef ölüme gönderdi. Biz bunu her zaman söyledik. Türkiye insandan yanadır, yaşamadan yanadır. Yaşatmaktan yanadır. İnsanlar ölürken, öldürülürken hesap yapılmaz. Uluslar arası toplumun, Birleşmiş Milletler’in herkesin elini vicdanına koyup Suriye’de yaşananlar karşısında insanı ve vicdani bir tavır takınmaya davet ettik. Türkiye doğrusunu yapıyor. Bizim içimizde bazıları bize ne diyorlar. Halbuki Suriye’dekiler bizim akrabalarımız, bizim kardeşlerimiz. Yangın var komşumuzun evinde. İçinde insanlar cayır cayır yanıyor, birileri diyor ki bırakın yansınlar. Bu bize yakışmaz. Bizim tarihimize de bizim medeniyet anlayışımıza da bizim inancımıza da insanlık anlayışımıza da yakışmaz. Olmaz. Suriye’deki insanlar da yaşasın. Zulümler bitsin, ölümler dursun diye Türkiye olarak üzerimize düşeni yaptık. Yapamaya da devam edeceğiz. Hesap yapanlara diyorum ki, Suriye’de kanın durması için bin kişi öldü yetmedi; 5 bin, 10 bin, 20 bin öldü yetmedi. Daha Suriye’de kanın durması için, tedbir almak açısından kaç bin insanın ölmesine ihtiyaç var. Olur mu böyle şey? Bakıyorsunuz İran ve başkaları hesap yapıyor. Diyorum ki insanlar ölürken hesap yapanlar, hesaba tutuşanlar ne tarihe ne de Allah’a ne kendi vicdanlarına n e de kendilerine hesap verebilirler. Asla hesap veremezler. O nedenle de Suriye’deki kanın durması içinde Türkiye üzerine düşeni yapıyor ve yapmaya devam edecektir” diye konuştu.

“TÜRKİYE GİTTİĞİ YERE HAYAT GÖTÜRÜYOR”

Türkiye’nin dünyanın her yerinde yardıma muhtaç insanlara yardım ettiğini belirten Bozdağ, “Somali’de sıkıntı var Türkiye ordadır. Geçen sene açlık ve yokluk vardı. İnsanlar açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan çaresizlikten ölüyorlardı. Oraya gittiğimde bana şunu söylemişlerdi. Somali’nin çocukları ölüm sırasını bekliyorlar. Hastalandıkları zaman, hastaneye gittiklerinde kendilerini tedavi edecek doktorları değil, kendi canlarını alacak Azrailleri bekliyorlardı. Allah’a şükür olsun siz geldiniz. Kendilerini tedavi edecek doktorları bekliyorlar. Azraili unuttular. Yeniden yaşamaya yeniden umuda sarıldılar. Türkiye gittiği yere hayat götürüyor. Gittiği yer de yok olan umutları yeniden yeşertiyor. Şimdi Somali’nin sokakları yeniden canlandı. İnsanların yüzü yeniden gülüyor. Arakan’da Mynmaar’da Müslümanlara dönük bir katliam devam ediyor. Hem de bir dinin müntesipleri tarafından. Dün Hanımefendi (Emine Erdoğan) de ifade ettiler. Acaba bir Müslüman din adamı ya da dinin mensupları böyle bir şeye teşebbüs etseydi. Dünya ayağa kalkardı. Ama bakın bir başka yerde, başkaları yaptığı zaman kimsede ses yok. Dünyanın sesi ulaşmadı Myanmar’a. Arakan’daki Müslümanların imdadına koşan olmadı. Yine sesi Tayip Erdoğan verdi. Yine Türkiye verdi. Sayın Başbakanımız değerli eşi hanımefendi, değerli kızıyla beraber Dışişleri Bakanımızla beraber oradaki kardeşlerimizin imdadına gönderdi. Hem de yardımlarla, Esenler’deki, Türkiye’deki kardeşlerimizin gönül hazinesinden verdikleri yardımlarla oraya gönderdi. Orada da huzur olacak. Onun temin edicisi de yine sizlersiniz, yine Türkiye’dir, yine Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümetidir” dedi.

Bakan Bozdağ sözlerini şöyle sürdürdü:

“İslam dünyasından yabancı misafirlerimiz geliyor. Bize şunu söylüyorlar. 'Siz bizim sesimiz oldunuz. Tayyip Bey, Türkiye’nin başbakanı, bizim söyleyemediklerimizi söylüyor. Ama yıllardır söylemek isteyip de söyleyemediklerimizi, yapmak isteyip de yapamadıklarımızı yapıyorlar. Biz hem şahıslarımız adına hem de milletimiz adına Türkiye’nin Başbakanına dua ediyoruz. Yoluna, hizmetine devam etsin, yolundan dönmesin diye. Lütfen siz de duanızı eksik etmeyin' diye yabancı ülkelerin temsilcileri, bizimle olan görüşmelerinde bunu bize ifade ediyorlar. Biz Allah’a şükrediyoruz. Çünkü Türkiye’nin zor zamanında bütün dünya milletlerinin gönlünü kazanmış bir liderle yönetilen bir ülke olduk. Ne kadar şükretsek azdır.”

Türkiye’nin artık alan değil, veren el olduğunu dile getiren Bozdağ, “Türkiye 2001’de büyük bir krize uğrarken, IMF’ye bir takım bedeller karşılığında kredi temini için hükümet başvururken ve neticede bedel öderken geçmişe zaman zaman 70 sente muhtaç bir hale gelmişken değerli Esenlerliler 2001 yılında tam 1 milyar 33 milyon dolar başka ülkelere muhtaç olan ülkelere yardım ettik. Elimizi uzattık. Dün yardım alan, dilenen bir Türkiye, bugün Somali’de, Arakan’da, Afganistan’da nerde açlık, yoksulluk çaresizlik gözyaşı varsa orada yardıma koşan bir Türkiye var. Hamdolsun veren bir Türkiye var. Bu Türkiye güçlenerek devam edecek. Diyeceksiniz ki dışarıda veriyorsunuz da içeri de niye vermiyorsunuz? Dışarıya verdiğimizin katbekat fazlasını içeriye veriyoruz. Sosyal yardımlarla, bizim milletimize sağladığımız destekler kıyaslandığı zaman bizden önceki hükümetler döneminde yapılanların bazı alanda 10 katı, bazı alanda 20 katı bazı alanda hiç olmayan sosyal destekleri ortaya koyduk. Türkiye’nin bugün geldiği güç hem kendi insanına daha verecek bir noktada, hem de yarımda muhtaç olan herkesin imdadına koşacak bir noktada. Ben yarınları daha iyi görüyorum. İyi olması için çalışan, iyi olacağına inanan gecesini gündüzüne katan kadroları iş başındadır. Bu kadroya yardımını eskitmeyin ki bu kervan yoluna devam etsin. Yol kesmek isteyenler çok, onlar güç olmasın. Çünkü kervan yürüdükçe kervanın gittiği her yer şenlenecektir” ifadelerini kullandı.

Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu ise, yaptığı konuşmada, vatandaşlar arasındaki kardeşliğin derin olduğunu belirterek, hiçbir suni duvarın bu birlik ve beraberliği engellemeyeceğini söyledi. Başkan Göksu, iftara katılımından dolayı Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a teşekkür etti.