Bel ağrısı beyaz yakalıların belini büküyor

İş ve sosyal hayatın en önemli sağlık sorunlarından biri olan bel ağrısı, masa başı iş yapan beyaz yakalı çalışanların yakasından düşmüyor. Günlük düzenli egzersiz yapmanın altın kural olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu kuralları dikkate almayanların iş hayatından, sosyal yaşamdan ve sportif faaliyetlerden uzak kalarak hayatlarını kısıtlı bir şekilde yaşamak zorunda kalabileceğini söylüyor

Günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen, fiziksel ve psikolojik performansı düşüren bel ağrısı, baş ağrısından sonra toplumda en sık rastlanan şikayetler arasında ikinci sırada yer alıyor. Halk sağlığı sorunu olarak görülen bel ağrısı, ağırlık kaldıranları, sanayi ve inşaat işçilerini, boya, badana gibi eğilme hareketleri gerektiren mesleklerdekileri etkiliyor. Ancak ortaya çıkmasında hareketsizliğin de önemli bir paya sahip olduğu bel ağrıları günümüzde hareketsiz bir iş hayatına hapsolan beyaz yakalıların da belini büküyor. Hareketsiz bir yaşamın bel ağrıları konusunda önemli sorunlar oluşturacağına değinen Emsey Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, eğer bel ağrısı önemsenmezse ve bel sağlığı yeterince dikkate alınmazsa, bel ağrısının kronik yani sürekli bir hale gelebileceğinin uyarısını yaptı.

Reklam
Reklam

Doğru tedavi için vakit kaybetmeyin

Bel ağrısının tek başına bir hastalık olmadığını dile getiren Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, “Bel ağrısı, kaburgaların alt sınırı ile kalçanın alt kıvrımları arasında kalan bölgedeki ağrılardır. Aşağı yukarı herkes ömrünün bir anında bel ağrısı çeker. Çoğu bel ağrısı birkaç günlük istirahatle düzelir. Ancak bazen de hayat kalitemizi bozacak şekilde devam eder ya da tekrarlar. Bel ağrısı çekenlerin önemli bir kısmı günlük yaşantılarında zorluk çekerler, iş, sosyal yaşam ve sportif faaliyetlerden uzak kalarak hayatlarını kısıtlı bir şekilde yaşamak zorunda kalabilirler. Üç günden fazla süren bel ağrısı şikayeti olanların daha fazla vakit kaybetmeden konunun uzmanına başvurması gerekir. Çünkü doğru tedavi doğru tanı ile mümkündür.” açıklamasını yaptı.

Karamehmetoğlu, bel ağrılarına ilişkin dünyadaki istatistikleri de paylaştı: “Amerika Birleşik Devletleri’nde son on senede, bel ağrısı görülme sıklığı % 125, bel ağrısına bağlı işgücü kaybı ise % 140 artmıştır. Almanya bel ağrılarını bir meslek hastalığı olarak kabul etmiştir. İsveç’te erken emeklilik nedenlerinden dörtte biri bel ağrısına bağlıdır. ABD’de bel ağrılı hastaların ülkeye yıllık maliyetinin 16 milyar ABD dolar olduğu belirtilmektedir. Türkiye’de ise bu rakamın 5 Milyar ABD doları olabileceği öngörülmektedir.”

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, bel ağrısı yaşamamak için, 15 altın kural sıraladı:

1.Sigara içmeyin

2.Kilonuza dikkat edin ve dengeli beslenin.

3.Günlük gerilim ve stresinizi azaltın.

4.Düzenli ve günlük egzersiz yapın.

5.Yürümek ve yüzmek bel için en ideal sporlardır.

6.Yatarken bacaklarınızı gergin tutmayın.

7.Bel ağrınız olduğunda, sırt üstü yatarken dizlerinizin altına bir yastık koyun.

8.Koltuğa düzgün oturun. Kalça ve diz açınız 90 derece olsun.

9.Bel kıvrımınıza uyan yastıkla belinizi takviye edin. Sırtınızı düz tutun ve arkaya yaslanın.

10.Ortopedik yatakları tercih edin.

11.Ağırlık kaldırdığınızda mümkün olduğu kadar belinizden yukarıda ve vücudunuza yakın tutun.

12. Asla ağır cisimler kaldırmayın.

13.Yerden bir şey alırken eğilmeyin, dizlerinizi büküp çömelin. Belinizle değil bacaklarınızla yükü kaldırın. Dönmeniz gerekiyorsa belinizle değil, vücudunuzla dönün. Cismi alırken sırtınızı ve belinizi düz tutun.

14.Taşıyacağınız yükleri eşit olarak her iki elinize bölün.

15.Pozisyon değiştirin. 45 dakika çalışır ya da hareketsiz durursanız, 10-15 dakika farklı bir iş yapın ya da yatarak istirahat edin.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: