Bel ağrısı ve boyun ağrısı nedenleri nelerdir? Bel ağrısı ve boyun ağrısı nasıl geçer?

Bel ağrısı ve boyun ağrısı nedenleri arasında soğuk havalar da etkili oluyor. Her ne kadar soğuk hava denince akla üst solunum yol enfeksiyonları akla gelse de bel ağrısı ve boyun ağrısı için de önlem almak gerekiyor. Peki bel ağrısı ve boyun ağrısı yaşamamak için ne yapmak gerekiyor? Vücut ısısının ideal seviyede tutulması, terledikten sonra soğuk havaya çıkılmaması ya da aksatmadan egzersiz yapılmasının yanı sıra bakın hangi yöntemlere başvurulması gerekiyor?

Soğuk hava denildiğinde aklımıza ilk gelen sağlık problemleri üst solunum yolu enfeksiyonları oluyor. Oysa soğuk hava aynı zamanda tüm omurgamızı da tehdit ediyor! Öyle ki boyun, sırt veya belimizde hekime başvurmayı gerektirecek kadar şiddetli ağrıya yol açabiliyor. Bunun nedeni ise omurgamıza destek görevi gören tendon kas ve ligamanların soğuk havada gerilmeleri. Bu gerilmenin omurgadan çıkan sinir uçlarını zorlaması sonucunda da ağrı gelişiyor. Ayrıca eklemlerde ödem varsa ısıda düşme olduğunda bu ödem artabiliyor ve bunun sonucunda ağrıya neden olabiliyor. İsveç’te yapılan ve yaklaşık 135 bin erkek işçiyi kapsayan büyük bir çalışmada, gün içerisinde soğuk havada çalışan gruplar incelenmiş. Araştırmacılar açık havada çalışanlarda, günün çoğunu iç mekanda geçiren çalışanlara göre bel ve boyun ağrılarının daha sık görüldüğünü tespit etmişler. Üstelik bu sorun bel fıtığı boyun fıtığı veya omurga problemi olmayan kişilerde de oluşabiliyor. Peki, soğuk havalarda boyun ve omurga ağrılarını önlemek için neler yapmalıyız? Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Gülşah Öztürk kış aylarında bel, boyun ve sırt ağrılarından korunma yöntemlerini anlattı, önemli uyarılarda bulundu.

Reklam
Reklam

VÜCUT ISINIZI İDEAL SEVİYEDE TUTUN

Öncelikle soğuk havalarda dışarı çıktığınızda vücut ısınızı ideal seviyede tutabilecek şekilde giyindiğinizden emin olmalısınız. Özellikle boyun ve bel çevreniz doğrudan soğuğa maruz kalmayacak şekilde giyinin. Soğuk havalarda atkı kullanmayı ihmal etmeyin. Belinizi açıkta bırakan kısa kazak ve gömleklerden de kaçının.

TERLEDİKTEN SONRA SOĞUK HAVAYA ÇIKMAYIN

Vücut ısınızda ani düşüşe yol açabilecek davranışlardan kaçının, örneğin terledikten sonra hemen dışarıya çıkmayın. Soğuk havalarda kollarımıza ve bacaklarımıza giden kan oranı azalarak, vücudumuzda bulunan kanın çoğu hayati organlarımıza; beyin, kalp, akciğer ve barsaklarımıza gider. Omurgayı destekleyen yapılarda mevcut kan dağılımı azaldığı için ekstra bir gerginlik oluşuyor. Bunun sonucunda kaslarda kramp gelişebiliyor ve bu da yine sırt bel ya da boyun ağrısına neden olabiliyor.

SPOR VE EGZERSİZLERİ AKSATMAYIN

Soğuk havalarda ağrı oluşumunu önlemenin bir yolu da, düzenli egzersiz yapmak. Çünkü hareketsiz bir yaşam omurgayı zayıflatıyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Gülşah Öztürk ayrıca spor ve egzersiz sayesinde vücudun esneme yetisinin arttığını ve bu sayede olası küçük travmalardan etkilenme riskinin azaldığını belirterek, “Dolayısıyla kış aylarında da yüzme, yürüyüş ve kapalı alanlarda yapılan egzersizleri aksatmamak çok önemli” diyor.

Reklam
Reklam

AYAKKABI VE BOT SEÇİMİNE DİKKAT

Travmatik bir düşüş sonrası bel fıtığı, omurgada kırık, kaslarda ve tendonlarda incinme ile yırtık gibi sorunlar oluşabiliyor. Bu tür problemler de soğuk havalarda ağrının şiddetlenmesine neden olabiliyor. Özellikle kar yağan günlerde, kayıp düşme riskini azaltacak türde ayakkabılar ve botlar tercih edin.

MASA BAINDA BU KURALLAR ÇOK ÖNEMLİ

Uzun süre aynı pozisyonda hareketsiz kalmak da kaslarda gerginliğe yol açıyor. Bu nedenle çalışırken, örneğin saatte bir, en azından yürüme molalarıyla veya basit esneme egzersizleriyle kaslardaki gerginliği hafifletebilirsiniz. Dr. Gülşah Öztürk tüm gün masa başında çalışıyorsanız oturduğunuz koltuğun belinizdeki eğimle uyumlu olmasına dikkat etmeniz gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Telefon, kalem veya düzenli olarak sık kullandığınız bir araç masada sizden oldukça uzaktaysa ve her defasında uzanmak zorunda kalıyorsanız, bu aracı daha kolay ulaşılabilir bir mesafeye getirin. Eğer yakınınızda bulunduramayacak kadar büyük ya da ağır bir araç ise ayağa kalkıp alabileceğiniz bir mesafeye yerleştirin ki ani dönüşler sonucunda belinizde hasar oluşmasın. Monitörün seviyesinin de sandalyenizden ortalama bir kol uzaklığında, ekranın en üst kısmının da göz seviyenizin hemen altında olmasına da dikkat edin.”

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: