Bel Fıtığı günümüzde görülen en büyük sorunlardan biridir. Ve insanlar Bel Fıtığı ağrısından kurtulmak için çeşitli yöntemler kullanırlar. Op. Dr. Tunç KOÇ Bel Fıtığı ağrısı çekenler için çok önemli bir yazı kaleme aldı
Bel Fıtığı Neden Olur? Bel Fıtığı Nedir?
Bel kemikleri arasında bulunan yuvarlak eklemlere disk eklemleri adını vermekteyiz. Tavla puluna benzeyen disk eklemleri omurga kemikleri arasında, yüklerin oluşturduğu şokları emerek amortisör görevi üstlenirler. Disk eklemleri esneklikleri sayesinde bir yandan yük taşırlar, diğer yandan da omurganın dik durmasını, öne ve yanlara eğilmesini sağlarlar.
Disk ekleminin ortasında macun kıvamında bir eklem çekirdeği, dış kısmında ise bir simit ya da bir conta şeklinde eklem kapsülü adını verdiğimiz kılıf bulunur.
Yaş ilerledikçe, tıpkı saçımızın beyazlaması, cildimizin kırışması gibi, eklemi çevreleyen kılıf üzerinde de yıpranma ve yaşlanma belirtileri başlar. Disk ekleminin yük taşımasına ve amortisör görevi görmesine neden olan elastik lifler yıpranmaya ve bozulmaya başlarlar. Eklemin kılıfında kırışıklıklar ve çatlaklar gelişir. Disk eklemleri elastik özelliklerini kaybederler, daha az yük taşıyabilir hale gelirler. En ufak bir yükte ya da ters harekette belde ağrı başlayabilir. Bel fıtığı, bel ağrısı nedenleri arasında önemli bir yer tutmaktadır.
Eklemin kapsül adını verdiğimiz kılıfında çatlak ve yırtıklar gelişmeye başlayınca, eklemin merkezinde bulunan macun kıvamındaki eklem çekirdeği bu yırtıklardan dışarıya çıkarak eklemin dışına doğru sızmaya başlar. Eklem çekirdeğinin normal olarak bulunması gereken yerden dışarıya doğru sızması ve akmasına bel fıtığı adını vermekteyiz. Tıpkı kaşar peynirli tostta peynirin ısındıkça eriyip dışarıya doğru akması gibi, bel fıtığı hastalarında da eklem çekirdeği eklem dışına doğru sızmaya başlar.
Gelişen fıtık, omurga kanalı içinde bulunan siyatik siniri kökünü sıkıştırarak sinir kökü üzerinde tahriş oluşmasına neden olur. Sıkışmış ve ezilmiş olan siyatik siniri üzerinde gelişen ödem ve tahriş nedeniyle siyatik ağrısı gelişir, hasta siyatik siniri boyunca, belde kalça ve bacakta ağrı, uyuşma karıncalanma hisseder.
Bel fıtığı belirtileri arasında ilk sırada siyatik ağrısı gelmektedir.
Bel fıtığı oluşması için disk eklemi üzerine ani ve ağır bir yüklenme yeterli olabileceği gibi, gün içinde yaptığımız bel sağlığı açısından sakıncalı hareketlerin düzenli olarak tekrarı da disk eklemlerine aynı zararı verebilir. Disk eklemi üzerinde sürekli olarak basınç ve gerilim olması, eklemin yıpranmasını kolaylaştırır.
Özellikle öne eğilmek ve ağır kaldırmak disk eklemi içindeki basıncı önemli derecede arttırarak eklemin yıpranmasına neden olur. Ağır kaldırmayı gerektiren işlerde çalışanlar için bel fıtığı riski daha fazladır.
Oturur pozisyonda çalışanların uzun süre aynı pozisyonda kalmaları, özellikle de dik oturmak yerine omuzlar ve baş önde oturarak bilgisayar başında kalmaları da disk eklemlerinin yıpranmalarına yol açarak bel fıtığı gelişmesini kolaylaştırmaktadır. Birkaç yıl öncesine kadar bel fıtığı daha çok ağır işlerde çalışmış, orta yaş ve üzeri erkeklerde görülen bir hastalık iken, son yıllarda bu hastalığı her iki cinste ve gittikçe daha erken yaşlarda görmekteyiz.
Özellikle hareketsiz yaşantı, egzersiz yapmamak, aşırı kilo, eklem ve kasların kullanılmamalarına, gelişmemelerine, zayıf ve dirençsiz halde kalmalarına neden olmakta, en ufak bir zorlamada kolaylıkla yıpranmalarına, bel fıtığı oluşmasının kolaylaşmasına neden olmaktadır.
Op. Dr. Tunç KOÇ, günlerinin büyük kısmını bilgisayar başında geçiren genç çalışanların da günümüzde ağır iş yapanlar kadar bel fıtığı riski ile karşı karşıya olduklarını ve bel fıtığı ameliyatı geçiren 12 – 13 yaşında hastalarının olduğunu belirtmektedir.
SORU VE GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN: **drtunckoc@mynet.com
**
**Op. Dr. Tunç KOÇ kimdir?
**
Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı
Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde okuduktan sonra uzmanlık eğitimini Fransa'da, Jules Vernes Tıp Fakültesi'nde yaptı.
Uzmanlık eğitimini bitirdikten sonra aynı Üniversitenin Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Kliniğinde Uzman Doktor olarak çalıştı.
Bu dönemde özellikle Omurga Cerrahisinde günümüzde artık yaygın olarak kullanılan bazı cerrahi teknik ve malzemelerin ilk bilimsel tasarım, deneme ve geliştirilme ekiplerinde aktif olarak çalıştı.
Dünyada ilk kez vertebroplasti işlemini uygulayan ekibin içinde yer aldı.
Omurga ameliyatlarında kullanılan vidalar ve diğer ürünlerin geliştirilmesinde 1990 yılından beri uluslararası ekiplerin içinde cerrah olarak aktif katkı sağladı.
Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Alman Hastanesi, Medical Park Göztepe Hastanesi ve İstanbul Cerrahi Hastanesi’nde çalıştı.
Full – endoskopik bel ve boyun fıtığı ameliyatları üzerine Güney Kore’de Wooridul Spine Hospital’ de özel eğitim aldı.
Özel ilgi alanı, Omurga Cerrahisi’nin son yıllarda ileri teknoloji kullanarak yapılan ve az doku hasarını amaçlayan Minimal İnvaziv Omurga Cerrahisi’dir.
Bu konuyla ilgili bir çok uluslararası toplantı, kurs ve eğitimlere katılmıştır.