Bel Fıtığını uzmanına sorduk!

Şehirli yaşam tarzının olumsuz sonuçlarından biri de bel fıtığı…

Son yıllarda daha da artış gösteren bu hastalık kişilerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Peki, bel fıtığı nedir, kimlerde görülür, bu hastalıktan nasıl korunulur?

Medical Park Bursa Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Direktörü Doç. Dr. Kudret Türeyen, bel fıtığı hakkında merak edilen tüm sorulara yanıt verdi.

BEL FITIĞI NEDİR?
Bel bölgemizde bulunan omurgaların arasındaki diskin yırtılarak, sinirleri sıkıştırmasıdır. Şiddetli bel ağrısı veya bacağa yayılan ağrıyla ortaya çıkar.

Reklam
Reklam

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bel fıtığın hastaları başlıca; bel veya bacak ağrısı, ayaklarda uyuşma keçeleşme, yürümede zorluk şikâyetleri ile bizlere başvururlar.

Hastalığın oluş mekanizmasına göre belirtiler gelişir. Sıklıkla önce belde zorlayıcı bir hareket sonucu omurganın arkasında ve kıkırdak yapının önünde duran bağ dokusu yırtılır. İlk aşamada hasta sadece bel ağrısı hisseder. Bir süre sonra yırtılan bağın olduğu yerden kıkırdak doku sinirlerin olduğu kanala taşar ve sinirleri sıkıştırması sonucu ağrı bacaklara yayılır. Hastalarımızın sıklıkla merak ettikleri ''Bel fıtığı belde niye ağrı yapmaz?'' sorusunun nedeni budur. Sıkışan sinir uç noktasında yani gittiği yerde ağrıyı hissettirir. Aynı şekilde bacak ve ayakta uyuşma keçeleşme yanma uyuşma şikâyetlerine neden olur. Daha ileri aşamalarda ayaklarda güçsüzlük oluşabilir. Daha ileri durumlarda cauda equina sendromu ile karşılaşılabilir ki idrar ve dışkı tutamama, cinsel fonksiyonların yitirilmesi oluşabilir. Bütün bu sayılanlar yavaş yavaş oluşabileceği gibi saatler içinde son aşamaya kadar gelebilir.

Reklam
Reklam

HASTALIĞIN TANISI NASIL KONULUR?

Hastalığın tanısında; klinik muayene bulgularının yanı sıra, direkt röntgen, MRI ( Manyetik Rezonans), CT ( Bilgisayarlı Tomografi) sıklıkla kullanılır. EMG dediğimiz sinirlerin elektro fizyolojik tetkiki gerekebilir. Tüm tetkik ve bulgular sonucunda ortaya çıkan tablo kişinin bel fıtığı hastası olup olmadığını ortaya koymaya yardımcı olur.

BEL FITIĞINDA RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Çalışma hayatında işgücü kaybına neden olan hastalıklar arasında yüzde 25 oranında bel fıtığı görülür. Bu hastaların iş gücü kaybı bazen 6 aya kadar uzamaktadır. Bazı meslek gruplarında hastalığa yakalanma oranı daha fazladır: Ağır yük taşıma ve bedene yük bindiren meslekler, uzun süre otomobil kullananlar, masa başında sürekli oturma gerektiren meslekler.

Hayatının belli bir döneminde toplumun yüzde 85’inde bel ağrısı olur. Bu kişiler tedavi alsa da almasa da yüzde 85 oranında bu tabloyu kendiliğinden atlatırlar.
Erkek kadın arasında hastalığa yakalanma oranında fark yoktur. Ancak hamilelikte, özellikle aşırı kilo alınması sonucu bel omurlarındaki basınç artarak, risk yükselmektedir. Şişmanlarda hastalık daha yüksek oranda görülür ve tedavisi daha zordur. Sigara içilmesinin olumsuz etkisi vardır.
Düzenli egzersiz yapanlarda, özellikle bel ve karın kasları gelişmiş kişilerde ise bel fıtığı hastalığına daha az rastlanır.

Reklam
Reklam

Bu riskleri kaldırmak tamamen çocukluktan itibaren eğitim ile olmalı ve ailede başlamalıdır. Yük nasıl kaldırılır, yerden bir şey nasıl alınır, yataktan nasıl kalkılır, düzenli bel egzersiz programı yapma alışkanlığı… Bu eğitimler tamamen ücretsizdir ama hastalıkları tedavi ise çok maliyetlidir.

TEDAVİ
Öncelikle acil cerrahi endikasyonlar dışında tedavi konservatiftir. Acil cerrahi gerektiren durumlar ilerleyici güç kaybı ve cauda sendromudur. Cerrahi ayrıca narkotik ilaçlara dahi cevap vermeyen ağrılarda da uygulanır. Üç hafta süreyle konservatif tedaviye (ilaç, istirahat, fizik tedavi) cevap vermeyen hastalarda cerrahi tedavi için tekrar değerlendirilebilir.

BEL FITIĞI AMELİYATLARI RİSKLİ MİDİR?
Günümüzde gelişen mikro cerrahi teknikleri sayesinde bel fıtığı ameliyatları sık olarak yapılabilmektedir. Bel fıtığı ameliyatları diğer ameliyatlardan daha fazla bir risk taşımaz. Kaldı ki ameliyat sahasının mikroskop yardımı ile en ince ayrıntısına kadar görülebilmesi bel fıtığı ameliyatlarında büyük rahatlık sağlar. Günümüzde bilinen en iyi cerrahi teknik mikro cerrahidir.
Lazer, nükleotomi, disk içine uygulanan çeşitli tedavilerin uygulanabileceği hasta sayısı çok azdır ve bu konuda çok seçilmiş hastalarda fayda sağlayabilir.

Reklam
Reklam

BEL FITIĞI TEKRARLAR MI?
Hastalarımızın en çok sordukları sorulardan biridir. Bel fıtığının tekrarlama oranı hastalarımızın genel olarak korktuğu oranda değildir. Bel fıtığının ameliyat olduktan sonra aynı yerden tekrarlama oranı yüzde 2–3 civarındadır. Ama bu mutlaka tekrarlayacağı anlamına gelmez. Bu oran ameliyat sonrası öneriler dikkate alındığında çok daha da düşük olacaktır.

Doç. Dr. Kudret TÜREYEN
MEDICAL PARK BURSA HASTANESİ
BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ BÖLÜM DİREKTÖRÜ

Anahtar Kelimeler: