Rahat nefes almanızı, hareket etmenizi imkansız kılacak kadar normal yaşam tarzınızı kısıtlayan şiddetli veya künt bir bel ağrınız oldu mu hiç?
Peki doktorların size neler söylediğini hatırlayınız.
Tonlarca ilaç, blokaj ve fizyoterapi seansı mı önermişlerdi? Peki uzun sürdü mü rahatlamanız?
Muhtemelen hayır. Yoksa daha etkili bir çözüm arayışı içerisine girip şu anda sitemizi ziyaret eder miydiniz?
Peki neden biliyor musunuz? Çünkü şimdiye kadar tedaviniz hep hastalığın sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelikti, hastalığın temelinin çözülmesine değil. Diğer ifade ile siz ağrı ile mücadele ettiniz, ağrının sebebi ile değil.
Bizimle gerçeklere bakış açınız tamamen değişecek. Uzman ekibimizin deneyimi sayesinde çok sayıda başarılı hasta örneği ile ağrı ile mücadele edilebileceğini ortaya koyan Kineziterapi Fizik Tedavi Merkezimizde hareket ile tedavi yöntemi olan kineziterapi temeline dayalı, tamamen ilaçsız tedavi yöntemleri uygulanıyor.
Kliniğimizde uygulayacağınız tedavi küründen sonra hayata bakışınız değişecek, bir insan vücudunu meydana getiren bileşenlerin birbiriyle ne denli sıkı bir bağ halinde olduğunu kavrayacaksınız. Tüm vücudunuzun kas ve bağlarını güçlendirerek kan dolaşımınız, tansiyonunuz düzenlenecek, damarlarınız güçlenecektir. Hastalarımız bel ağrısından kurtulmalarının ötesinde hayatı dolu-dolu yaşamanın, nefes almanın, hareket etmenin mutluluğuna kavuşuyorlar.
Bel Ağrılarının Nedenleri
Gerçek:
“İstatistik verilerine göre toplumun %90’ınında bel ağrısına rastlanılır. Bel ağrısı onlarca değişik sebepten olabilmektedir”.
Bazı durumlarda bel ağrısı böbrek, sindirim sistemi, cinsel organ gibi iç organ bozukluklarına bağlı olabilir. Ancak sıklıkla osteokondroz gibi dejeneratif omurga bozuklukları tarafından tetiklenir.
Bel, dejenerasyona en çok maruz kalan omurga bölümüdür ve bu hiç de şaşırtıcı değil, çünkü esas yük lumbosakral omurga bölümüne biner. Özellikle bu bölümde yer alan omur arası diskler zarar görür. Bel ağrısı akut şiddetli veya uzun süreli ve genellikle kronikleşen künt ağrı şeklinde olabiliyor. Eskiden doktorlar ağrının nedenini bel omurgasında yer alan sinir köklerinin sıkışmasına bağlıyorlardı.
Osteokondroz ve Dejeneratif Bel Omurgası Bozuklukları
Osteokondrozu tetikleyen etkenler nelerdir?
Osteokondrozu tetikleyen birçok neden arasında en temel olanlar şunlardır:
· Sürekli ve ani ağırlık kaldırma;
· Uzun süreli statik yük; örneğin bilgisayar, masa veya direksiyon başında oturma.
Gerçekler:
Biyomekanik araştırmaların sonuçlarına göre:
· Yatar pozisyonda omurga disklerinin üzerine gelen yük 50 kg;
· Ayakta – 100 kg;
· Sırt düz vaziyette desteksiz oturur pozisyonda – 150 kg;
· Sırt bükülmüş vaziyette oturur pozisyonda – 220 kg.
Sadece 20 derece açı ile öne doğru eğilerek omurganıza gelen yükü kaç kat arttırdığınızı kolayca hesaplayabilirsiniz. Eğer öne eğilmiş şekilde ellerinizde birkaç alış veriş çantası taşıyorsanız omurganıza gelen yük 300 kg’a kadar varıyor. Elimizle 50 kg ağırlıktaki bir yükü kaldırdığımızda omurgamıza 10 kat fazla yükleniyoruz!
Bel Osteokondrozunda Görülen Dejeneratif Değişiklikler
MR veya röntgen incelemesi sonucunda doktorlar hasar gören eklemin deformasyona uğradığını, esnekliğini yitirdiğini, ağrının ise sinir kökü sıkışmasından kaynaklandığını açıklayabilir. İşte bu nedenle blokaj, iğne ve tablet kullanımını öngören bu teori kalıcı çözüm getirmiyor. Uyarılan sinir reseptörler aracılığıyla beyne sinyal ileterek yalnızca ağrının varlığını bildirir.
Gerçek:
Omurgadaki ağrının gerçek nedeni, hareket yetersizliğinden zayıflamış (atrofiye uğramış) kaslardaki spazmdır. Protrüzyon ve disk hernisi (fıtıklaşma) şeklindeki komplikasyonlar da eklem ve omurganın çevresindeki atrofik olan kasların doğurduğu sonuçlardır.
Bel Fıtığı ve Sonuçları: Lumbalji, İskiyalji
Hastalığın semptomları:
· Bel bölgesinde ağrı, bele yayılan siyatik sinir bölgesinde ağrı;
· Alt uzuvlarda uyuşma ve yanma hissi;
· Kaslarda ve kas-kemik bağlarında güçsüzlük;
· Bazı durumlarda gövdenin bir yana kayması
Şunu belirtmek gerekir ki, kineziterapi açısından omurga fıtığı yumuşak doku fıtıklarından tamamen farklıdır. Çünkü buradaki fıtıklaşma diskin orta tabakasını oluşturan “nucleus pulposus” adı verilen jöle kıvamındaki merkezin bazı kısımlarının dışa doğru taşması şeklinde olur. Bazı olgularda ağrı hissi olmayabilir ve hastalık radyolojik tanı ile teşhis edilir.
Fıtık komlpikasyonu olarak lumbalji ve iskiyalji:
Lumbalji söz konusu olduğunda statik gerilim, öne eğilme, ağırlık kaldırma esnasında belin tek tarafında ağrı hissedilir. Bazı lumbalji olgularında kişi öne eğilmiş pozisyonda adeta kilitlenip kalır, gövdesini düzeltemez. En ufak gündelik fiziksel aktivite bile sorun haline gelir. İskiyaljide ise bacak arka yüzeyinde iğnelenme ve uyuşma hissi ile birlikte zonklayıcı ağrı meydana gelir. Aslında gerek lumbalji, gerekse de iskiyalji başlı başına birer hastalık olmaktan çok bir hastalığın semptomlarıdırlar. Bu semptomların ortadan kaldırılması da kineziterapi yöntemi ile uygulanan komple tedavi programında öngörülmüştür.
Merkezimizde tedavi gören hastalarımız yalnızca hareket edilerek yaşam kalitesinin geri kazandırılabileceğini her geçen gün kanıtlıyorlar. Kineziterapi yalnızca ağrıdan kurtulmaya çare olmuyor, aynı zamanda cerrahi girişimden kaçınma, ilaçlardan ömür boyu vazgeçme şansı sunuyor.
Kineziterapi Fizik Tedavi Merkezinde Uygulanan Bel Fıtığı Tedavisinin Verdiği Sonuçlar
Ağrının barındığı yer kastır. Bu ağrıyı gidermek mümkün de, gerekli de! Şimdi bir dakikalığına kaslarınızın yeniden enerjiyle dolduğunu şöyle bir düşünün! Uyguladığımız komple tedavi sayesinde neticeyi tüm vücudunuzda göreceksiniz:
· Kas spazmı ortadan kalkar, çekilen kıkırdaklar yeniden beslenmeye başlar.
· Kan dolaşımı normal düzene girer, daha önce hatalı olarak bel fıtığı kabul edilen tüm çökmüş kıkırdak kalıntıları vücudunuz tarafından atılmaya başlar.
· Omurga ve eklemler üzerine gelen eksenel yük alınır.
· Sırt dokuları onarılır.
· Beyin tam kapasite oksijenle beslenmeye başlar, bu sayede baş dönmesi, hipertansiyon vs. gibi osteokondroz komplikasyonları ortadan kalkar.
· Mevcut fıtıklar kaybolur, eklem artritleri ve bağ zedelenmeleri tedavi edilir.
· İlaçlara ve cerrahi girişime gereksinim kendiliğinden ortadan kalkar.
En önemlisi olan şu ki doğa vücudumuza çarpıcı bir işlevsellik bahşetti ve bunu başarmak bizim elimizde. Şüphesiz ki sizin de çaba sarfetmeniz gerekecek, ancak alacağınız sonuç gerçekten beklentilerinizi karşılayacaktır. Fiziyolojik açıdan doğru yapılan hareketler kompleksi spazm olan kasların güvenli bir şekilde gevşemesini, böylece eklemler üzerindeki yükün giderilmesini sağlar.
Dejeneratif Lomber Omurga Hastalıklarının Tedavisi ve Ağrı Korkusu
Genelde tedaviye başlayacak olan hasta neden kendi içindeki güç potansiyeline pek güvenmez ve hatta tedaviden de korkar? İşte tüm bu güvensizliğin kaynağı ağrı korkusu ve yıllarca geleneksel tıp tarafından dayatılıp bilincimize yerleşmiş olan stereotiplerdir. Hemen her hasta ilaçla tedaviden sonra tekrar eski kötü haline dönmüştür. Aslında kişide iki korku ile karşı karşıya gelir; bunlardan biri ağrı korkusu, diğeri ağrının hiçbir zaman geçmeyeceği korkusu. İşte bu çelişki insan psikolojisini adeta felç eder ve kişi yıllarca hiçbir girişimde bulunmaz, ta ki hastalık “bıçak kemiğe dayandı” dedirtecek bir hal alıncaya dek.
Kineziterapi Fizik Tedavi Merkezimiz uzmanları hastanın durumunu çok iyi anlar.
İşte bu nedenle:
· Her bir seans uzmanların titiz kontrolü altında uygulanır.
· Hastanın hemen her adımı hekimlerce takip edilerek akut ağrıyı gidermeye yönelik uygun bir egzersiz kompleksi seçilir ve egzersizlerin doğru uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilir.
· Tanı süreci tamamlandığında modern egzersiz aletleri ile hastaya özel tedavi kürü belirlenerek başlangıçta en düşük, ilerleyen seanslarda kademeli olarak arttırılan yük uygulanır.
· Kullanılan modern egzersiz aletleri içerisine entegre edilmiş olan direnç sayesinde hastaya aşırı yük yükleme riski önlenmiştir.
Hastanın sağlık durumundaki iyileşme hakim hale gelene kadar özen ve itina ile birlikte el ele korkular ve özgüvensizlik üzerine gidiyoruz.
Omurga Tedavisine Başlamanın En İyi Zamanı
Şiddetli bir ağrımız olduğunda atağı hemen atlattıktan sonra tedaviye başlayacağımıza yemin ederiz sıklıkla. Oysa ani ağrı geçince kendimize verdiğimiz sözleri unutuveririz. Eski hatalara tekrar düşmeyin! Sağlıklı yaşama doğru ilk adımınızı hemen şimdi atın! Harekete geçip hayatı değiştirmenin en iyi zamanıdır!
Gerçek:
İlaçla tedavi gören her iki osteokondroz hastasından birinde kısa bir süreli olumlu etki kaydedilir. Ancak belirli aralıklarla tedavi kürü tekrarlanmak zorunda. Hareket ile tedavi yönteminde uygulanan özel egzersiz kompleksi ise olguların %100’ünde faydalı olur.