Belçika

Belçika, tarihiyle, tatlı lezzetleriyle ve sınır tanımayan ama asla gösterişli olmayan sanat altyapısı ile ünlü, birçok sürprizlerle dolu küçük bir ülke.

Başketi Brüksel olan bu güzel ülkenin nüfusu sadece 10.4 milyon. Konuşulan diller arasında Fransızca, Hollandaca ve Almanca var.

Ülkenin insanları, sessizce yüzyıllar boyunca Avrupa’nın en iyi sanat eserlerini ve mimarilerini yarattılar. Brüksel dinamik olmasıyla bilinen ve aynı zamanda dünyanın en güzel şehir meydanına sahip olmasıyla ünlü. Hollandaca konuşulan Flander’da birçok cezbedici ortaçağ şehirlerine rastlamak mümkün. Fransızca konuşulan Wallonia, kale içi köylerine, açık hava aktivitelerine ve geniş bir mağara sistemine sahip.

Reklam
Reklam

Belçika’da tatil yaparken kendinizi hiçbir zaman tam olarak doyurmayın. Çünkü dünyaca ünlü ağız sulandıran çikolataları, ya da yine dünyaca ünlü leziz biraları her an her yerden çıkabilir. Biracılık neredeyse Belçika’da mistik bir sanat. Hala en iyi biralar çok eski tariflerle yapılan manastırlardan çıkıyor.

“Bruges”, dediğimizde aklınıza film gelebilir. Anacak Brüj gerçek anlamda bir masal kenti. Avrupa’nın en mükemmel, tablo görselliğine sahip tarihi şehri olarak anılıyor. Ancak dünyanın güzel insanları, buranın büyülü güzelliğini keşfettiğinden beri bu küçücük şehir oldukça kalabalık olabiliyor. O yüzden genelde hafta içi gelmek ve hatta özellikle şubat ayını tercih edecek olursanız, tüm şehir sizinmiş gibi hissedebilirsiniz. Buraya kadar gelmişken mutlaka, “The Groeningemuseum”u ziyaret ederek Belçika tarihinin en göz alıcı eserlerini görmelisiniz.

Kozmopolit bir şehir olan Antwerp, her şeye sahip bir yer. Şehir, sanatın ve modanın bir arada kusursuz bir şekilde işlediği bir makine gibi. Ortaçağ ev müzelerinden, 17. yüzyılda burada yaşamış ünlü sanatçı Pieter Paul Rubens’ın eserleriyle dolu olan şehir, günümüzde pırlanta tüccarlarından haraketli gece hayatının kulüp kraliçelerine ev sahipliği yapmakla kalmıyor, aynı zamanda Avrupa’nın haute couture başkenti olma özelliğini de taşıyor. Dünyanın başka hiçbir yerinde ünlü tasarımcıların butiklerini, bu kadar yan yana bulamazsınız.

Reklam
Reklam

Bu yerlerin haricinde, “Flanders Fields” I. Dünya Savaşı’nın anlamsızlığında yazılmış bir savaş şiirinden ilham alınarak, hayatını kaybetmiş askerlerinin mezarlarının bulunduğu bir bölge. Buradaki müzeler, her sene savaşın anlamsızlığını anlatmak için yeni projeler ve faaliyetler düzenliyor.

Eğer Brüj’ün ortaçağ çekiciliğini sevdiyseniz ancak biraz daha orijinal bir şayler arıyorsanız “Ghent” sizin için doğru seçim olacaktır. Çok ünlü olmayan, mütevazi bir tarihi şehir Ghent. Ortaçağ kuleleri, fotojenik kanalları, harika kafeleri ve müzeleriyle her daim canlı bir öğrenci kenti.

Konu Belçika birası olunca, asla yeterince tatmış olamazsınız. Bazı bira barlarında önünüze 200 bira seçeneği olan menüler gelirse şaşırmayın. En çok bilinen ve ihraç edilen biraları Hoegaarden, Leffe ve Stella Artois. Buraya kadar gelmişken, eski usül biranın nasıl yapıldığına tanıklık edebileceğiniz küçük turlar bulabilmeniz mümkün.

Ardennes Mağraları kuzey Avrupa’nın en geniş ve göz alıcı mağara sistemine sahip. Han-Sur Lesse olarak bilinen bu mağaralara yolculuk bir tren yolculuğuyla başlıyor, derken kendinizi yer altında bir nehir sisteminde bir botun üzerinde buluyorsunuz. Mağara sisteminden çıktıktan sonra, Belçika’nın en güzel manzaralarından birine şahitlik ediyorsunuz. Maceraperest gezginler için kaçırılmayacak bir fırsat.

Reklam
Reklam

Bu ülke, bisikletle gezmek için harika bir yer. Araba ise park yeri bulmak anlamında sıkıntı yaratabiliyor. Okul günleri sıklıkla otobüs bulmak mümkün ama hafta sonları oldukça azalan seferleri yakalamak sıkıntı olabilir. Ülkenin oldukça gelişmiş bir tren sistemi var. Çok uygun fiyatlara ülkeyi gezmek için en uygun yol.

En ılık ve açık hava aktiviteleri için en uygun zaman, temmuz ve ağustos ayları arasında. Kasım, şubat ve mart ayları genellikle soğuk ve yağışlı oluyor. Oteller daha uygun fiyatlarda olsa da, bir çok yer kapalı olabiliyor. Mayıs, haziran ve eylül ayları havalar daha uygun. Daha az kalabalık olmasına rağmen çoğu yer açık oluyor.