Belçika parlamentosunun bugün çocuklara ötenazi hakkı tanınmasını oylaması bekleniyor.
Milletvekillerinin desteklenmesi beklenen yasa tasarısı daha sonra onay için Kral Philippe'e sunulacak. Ancak Belçika siyaseti uzmanları bunun bir formalite olduğunu belirtiyor.
Belçika, 2002 yılında yetişkinler için ötenaziyi yasallaştırmıştı. Yasaya göre ötenazi talebinde bulunan bireyler, 18 yaşından küçükse ebeveynleri, doktor ya da psikiyatristlerin onayı isteniyor.
Ötenazi hakkını destekleyenler, böylece ölümcül bir hastalığa yakalanan çocukların dayanılmaz fiziksel acılardan kurtulacaklarını savunuyor.
Ama bu değişikliğe karşı çıkanlar, bir çocuğun bu tür bir karar verip veremeyeceğini sorguluyor ve çocuklara ötenazi hakkı istemeyi ahlaksızlık olarak yorumluyor.
Bununla beraber BBC Avrupa muhabiri, tasarının Belçika'da geniş ölçüde destek bulduğunu aktarıyor.
2002'de kabul edilen ötenazi yasası yetişkinlerin:
yetkin ve şuuru yerindetalebi defaatle dile getirmiştedavisi mümkün olmayan ciddi bir hastalık nedeniyle dayanılmaz fiziksel ya da zihinsel acılar içinde
olmalarını şart koşuyor.
'Hasta çocuk erken büyür'
Kimilerinin aklında soru: Çocuklar ölmek istediklerini söyleseler bile, acaba böyle bir kararı verebilecek olgunluktalar mı?
Ötenazi savunucusu Doktor Gerlant van Berlaer, ölümcül bir hastalığa yakalanan ve yaşamlarının önemli bir kısmını yetişkinlerle geçiren çocukların çok erken büyümek zorunda kaldıklarını düşünüyor.
Kendi oğlu 8 yaşında kanserden ölen ve şu anda Leuven Üniversite Hastanesi çocuk onkoloji bölümünde gönüllü olarak çalışan Feike van den Oever da bu görüşte.
"Onunla sohbetlerinizde, çocuğun nasıl yaşının çok ötesinde bir düzeyde düşündüğünü farkedebiliyordunuz." diyor ama "Çocuklar neler olup bittiğini anlıyor. Peki bu ötenazi talep edebilecek kadar mı? Bence hayır."
Tasarı yasalaşırsa kaç çocuğun ötenazi isteyeceğini bilmek mümkün değil. Yetişkinler açısından bu sayı 2002'den bu yana her yıl arttı. Kanser hastalarının yüzde 80'i ötenazi istiyor.
Ötenazi hakkını ilk savunanlardan Doktor Jan Bernheim, ne zaman öleceğini ve acısız, seçtiği bir zamanda ölebileceğini bilmesinin hastaların kalan günlerinin kalitesini yükselttiğini, onlara moral verdiğini söylüyor.
"Acı bütün diğer faktörlerin üzerine çıkan bir şey. Günler süren acılar, inlemelerle ölmek yerine bir törenle, genellikle hoş bir duygusal ortamda ölüyorlar." diyor.
Bir çocuğun ölümü kuşkusuz bir trajedi. Fakat Belçikalı çocuklara hayatlarına son verilmesini isteme hakkı verilecek mi, bunu Belçika parlamentosunda yapılacak oylama belirleyecek.