Oğlu Türk asıllı Belçika vatandaşı olan ve 20 yıldır Belçika'ya sürekli giden Mehri Koçtürk, son gidişinde havaalanında pasaport kontrolü sırasında alıkonuldu. Üstelik Koçtürk'ün yeşil pasaportu bulunuyordu.
Olayı duyuran, merhum gazeteci Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu, sosyal medyada Mehri Koçtürk'ün başına gelenleri şu satırlarla anlattı:
"Doğduğumdan beri bizimle beraber olan Mihri Teyzemin eşinden dolayı yeşil pasaportu var ve oğlu 20 yılı aşkındır Belçika'da çalışıyor ve yaşıyor; oranın vatandaşı oldular, çocukları da vatandaşları.
Geçtiğimiz cumartesi, Mehri Teyze, her yıl yaptığı gibi yanına aldığı yeşil pasaportuyla oğluna ve torunlarına bir ziyarette bulunmak için Belçika'ya gitti. Gittiği zaman, karşılaştığı bugüne kadar hiç yaşamadığı tablo şu: sınırdan geçirilmemek, bir odaya kapatılmak, davet yazısı ve günlük 45 euro para gösterilmesinin talebi, önceki giriş çıkışlarına itibar edilmemesi... dönüş bileti de cebinde üstelik. Mültecilerin bulunduğu bir odaya alınması vs... Belçika vatandaşı olan oğluyla dahi görüştürülmedi. Sonuç, ne olduğunu bilmediği bir belge imzalatılıp ilk uçakla Türkiye'ye gönderilmesi. Üstelik aynı uçakta bulunan birkaç aile daha geri gönderilmiş."
Özge Mumcu yaşananlarla ilgili Odatv'ye de açıklamada bulundu. Bir gece boyunca 70 yaşındaki Mehri Koçtürk'ün havaalanında bekletildiğini dile getiren Mumcu, tercüman verilmediğini belirterek yıllardır Belçika'ya seyahat eden Koçtürk'ün başına ilk kez böyle bir şey geldiğini anlattı.
İZİN VERİLMEDİ
Dahası Özge Mumcu, Mehri Koçtürk'le birlikte yeşil pasaport sahibi bir ailenin daha aynı muameleyi yaşadığını anlattı. Mehri Koçtürk'ün çocuğunun 20 yıldır ailesiyle birlikte Belçika'da yaşadığını anlatan Mumcu, Mehri Koçtürk'ün konsolosluğa bir şikayet dilekçesi yazdığını da anlattı. Mumcu, o dilekçede yer alan ifadeleri de paylaştı. Mehri Koçtürk dilekçede ülkeye girişlerine izin verilmediğini anlatarak şunları aktardı:
"Yirmi yıldır Brükselde yaşamakta olan oğlum ve torunlarını düzenli olarak ziyaret etmekteyim bu seyahatlerim esnasında devlet memuriyet sebebi ile eşimin hak sahibi olduğu yeşil pasaportunu kullanmaktayım.
Ancak 25-03-2017 tarihinde thy 1939 sefer sayılı uçuş ile saat 17:30 da Brüksel havalimanına inişimizin ardından yaşadıklarım beni çok olumsuz bir şekilde etkiledi pasaport kontrol noktasında bulunan görevlinin bana ve benimle birlikte aynı uçakta seyehat eden yeşil pasaport sahibi diğer aileye uyguladığı psikolojik siddet ve travma ardından yeşil pasaportla dahi olsa orada bulunan yaķınlarımız tarafından davet edilmemiz gerektiğini söyleyerek bizim ülkeye girişimize izin verilmedi.
UYGULANAN PROSEDÜRLER BEYNİMİZE KAZINDI
Ardından polis bürosuna alınarak sorguya alındık tercüman talebimiz çok sert bir dille reddedilerek zorla bir belge imzalattirilmak kaydı ile imzalamadigimiz takdirde de bizi 10gun tutuklu bulunduracaklarini soyleyip bizi iltica merkezine alıp 65 yaşındaki yalnız hipertansiyon ve panikatak hastası olan dil bilmeyen bir kadına yapılmayacak insan dışı bir muameleyle tam bir terör suçlusu gibi davranarak insani olmayan fiziki müdahale ve şartlarda 12 saat boyunca büyük psikolojik baskı altında tutarak eziyet edilmiştir.Sabah ilk uçakla da ülkemize iade edilmek üzere zırhlı araçlarla alana getirilerek polis nezaretinde uçağa bindirildik.Tek başına,rahatsız ve yaşlı bir kadın olan ben sağ olarak ülkeme dönemeyebilirdim. Bize uygulanan prosedürler tam bir skandal olarak silinmeyecek şekilde beynimize kazındı ve 26.03.2017 tarihinde sabah saat 07:30 da terör örgütü üyelerine bile uygulanmayan bir şekilde çocukları mı bile göremeden sınır dışı edildim. Muhattabı olduğum bu şiddet hiç hak etmediğimiz bir uygulamadır.Bizden sonra da diğer yurttaşlarımızın bu mağduriyeti tekrar yaşamamaları için ve benim yaşadıklarımda da kastı ve sorumluluğu bulunanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması ve planlı yapılmış seyahatim için almış olduğum THY'ye ait biletimin emri vaki olarak kullandırılması neticesinde uğradığım maddi zararın da tarafıma iade edilmesi ve mağduriyetimin giderilmesini bilgilerinize arz ederim."
Odatv.com