Belinizin genişliği hastalığınızı ele veriyor

Araştırmalar, elma tipi şişmanlıkla armut tipi şişmanlık arasında hastalık riski açısından önemli farklar olduğunu ortaya koyarken, erkeklerin bel çevresindeki kalınlığın da diyabet riskiyle ilgili olduğu bildirildi.

İHA muhabirinin sitesinden derlediği bilgilere göre, bel çevresi 100 santimden daha geniş olan erkeklerin, bel çevresi 74-86 santim arasında olanlara göre tip 2 diyabet hastalığına yakalanma risklerinin 12 kat fazla olduğu belirlendi. Bel çevresi ölçümünün tip 2 diyabet hastalığına yakalanma riski açısından vücut kitle indeksinden daha iyi bir kriter olduğu da ortaya çıktı. Araştırmalar, elma tipi şişmanlıkla armut tipi şişmanlık arasında hastalık riski açısından önemli farklar olduğunu ortaya koyuyor.

Reklam
Reklam

Elma tipi şişmanlık vücut yağlarının daha çok orta bölgede (karın-bel) toplanması ile karakterize şişmanlıktır. Armut tipi şişmanlıkta ise vücuttaki fazla yağlar daha aşağıda (kalça) ve daha yayılmış olarak bulunurlar. Bel çevresinin kadınlarda 90 santimden daha geniş olması tip 2 diyabet riskini benzer oranlarda artırmaktadır. Bel çevresinde 1-2 cm'lik bir düşüşün bile başta diyabet olmak üzere inme (felç), kalp krizi ve kan şekeri yüksekliğinde anlamlı iyileştirmelere neden olduğu da bir gerçek olarak kaydediliyor.

Ancak uzmanlara göre, bel çevresi incelmesi zaman isteyen bir süreçtir ve çok sık ölçümlerle kişi moral düzeyini düşürmemelidir. En iyi takip haftada bir kez yapılan ölçümlerle bel çevrenizdeki azalmayı takip etmektir. Kadınlar daha çok armut tipi şişmanlığa yatkındırlar. Estetik kaygılar bir yana bırakılırsa bu tip şişmanlık tip 2 diyabet, kalp krizi ve inme açısından daha düşük risk taşımaktadır. Kadınlarda armut tipi yağ dağılımının asıl nedeni ise östrojendir. Böylece kadınların üretken oldukları dönem boyunca yani menopoza girinceye kadar adı geçen hastalıklara yakalanma riskleri erkeklerden daha düşüktür. Ancak menopoza girdikten sonra ilaç olarak östrojen kullanımının aynı yararları sağlayıp sağlamadığı halen tartışılan bir konudur.

Reklam
Reklam

Menapoz sonrası östrojen kullanımının meme kanseri, kan pıhtılaşma hızı, inme ve hatta hafıza kaybı riskini artırdığı bilinmektedir. Menapozda ortaya çıkan depresif duygulanım bozuklukları, sıcak basmaları, yorgunluk, konsantrasyon bozuklukları gibi pek çok şikayetin tedavisinde östrojen kullanan kadın sayısı oldukça fazladır. Ancak önemli riskleri de olan östrojen kullanımının mutlaka hekim kontrolünde yapılması gereklidir.

Anahtar Kelimeler: