'Ben İstanbul'da olsaydım...'

Terim'in gönderilmesinin yankılarının hala devam ettiği sarı kırmızılı camiada, Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç da önemli açıklamalar yaptı.

Kıraç, Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda şunları söyledi:

"Galatasaray kalmıştı bölünmedik onu da bölmeye çalışıyorlar. Sayın Başkan Ünal Aysal ile Fatih Terim hocayı karşı karşıya bıraktılar. Aslında bu iki kişi asla karşı karşıya kalmazdı, ama etrafındakiler böyle bir durum istediler. Bir kaos ortamı yarattılar. O bunu dedi, öteki şunu dedi diye bir suni gündem yarattılar. Kaldı ki Ünal Aysal, Fatih Terim telefonunu açmadı diye sorun yapacak yapıda biri değil." 

"Avrupa’da yetişmiş, farklı düşünüyor. Florya’ya da gider. Böyle bir konuyu sorun etmez. O tarihlerde yurt dışındaydım, eğer İstanbul’da olsam, iki tarafı da alır orta noktayı bulurduk. Keşke bu ayrılık yaşanmasaydı. Ama oldu, artık önümüze bakmalıyız. Şimdi önemli olan G.Saray’ın iyiliği için el ele vermek."

Reklam
Reklam

"G.Saray’ın bölünmesine izin vermemek. Şu aralar sportif sonuçlar çok önem kazandı. Eğer sahada başarılı olursak bugünleri çabuk atlatırız. Buna da inanıyoruz. Sonuçta Ünal Bey, kurumsal yapı için tüm mesaisini harcıyor kulübe. Çünkü kulüpler dev birer yapı. Artık amatörce yönetilemezler." 

"Derin Galatasaray ne demek? Nasıl olunuyor derin Galatasaraylı? Bana şu an takımın 11’ini say deseniz yarısın bilmem. Ama G.Saray Eğitim Kurumları, Lise ve üniversite dolayısıyla üyelerin yüzde 80’ini tanırım. Ama hiçbir zaman derin ifadesini kabul etmiyorum. Sonuçta 30 küsür senedir kulübe üniversite kazandırdık vakıf olarak. Hizmetlerimiz de karşılıksız olarak sürüyor, sürecek."

"Adnan Polat’la niye ters düştüm? Aslında düşmedim de. Ona oy veren ama karşı çıkan bir üyeydim. O da Ali Sami Yen adına olan saygım ve sevgimdendir. Kimse G.Saray’dan Ali Sami Yen adını silemez. Yıllarca o eski, köhnemiş stat nedeniyle maçlara gitmedim. Şimdi ise Avrupa’nın en modern statlarından birine sahibiz"